yaşanan alman ve japon mucizesi şimdi iki binli yıllarda türk mucizesine şahit olacağız ama Türkiye'nin bu başarısını anlamayan veya anlamak istemeyen yazarlar mevcut.
ekonomi göstergeler Türkiye'nin ekonomik büyüme 2011 yıllı 8,5 dünyada en hızlı büyüyen 3 ülke olduğunu.
ekonomik göstergeler kişi başı milli gelirin 10444 olduğunu.
ekonomik göstergeler ihracat rekor kırıyor.
uluslararası derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin notu artırıyor sürekli olarak.
bu gibi gelişmeler ekonominin iyiye gittiğinin en iyi göstergeleridir ama sözlük yazarları ideolojilerinden kurtulup bir türlü kabul etmiyorlar sürekli olarak işsizliği bahane ediyorlar türkiye'nin işsizlik oranı bazı batı ülkelerinden kat kat daha iyi durumda ve Çin ve Hindistan gibi ülkelerde işsizlik oranını düşürmek için insanların onurunu ayaklar altına almamaktadır ve diğer bahaneleri ise cari acık bunda azda olsa haklılık payı vardır ama mevcut hükümetin suçu bulunmamaktadır çünkü 1997 imzalanan gümrük birliğinden kaynaklanmaktadır ve Türkiye tüketici kültürünün oluşmamasındandır.
ancak benim kahvaltı soframdakiler yıllardır değişmez. orta sınıfı etkilemeyen gelişmeden banane ki. zenginler daha zengin olurken, fakirler açlıktan ölmeye başlıyorsa gelişmesin lan bu ülke yada planlı programlı, sakince gelişkin. anlık gazlarla altından kalkılamayacak durumlara sürüklenmesin vatandaş. sen sağda solda artistlik yapıp millete caka satacaksın, sonra gelen vergilerle, yapılan zamlarla bu açığı kapatmaya çalışacaksın. anana bacına yazık be...
Ekonominin iyiye gittiği külliyen yalandır. Üç yıldır iktisat fakültesi öğrencisiyim, ya hocalarım bir şey bilmiyor, ya ben de bir acaiplik var. Biz bunu böyle öğrenmedık. Hadi yanlış öğrendik diyelim. Cebimdeki paranın değeri her geçen gün azalıyor. Bu da mi gol değil?
akp nin şişirme sayılarla kendisini kandırmaya çalıştığını anlayan yazarlardır. ekonomik dengeyi vatandaşa yaptıkları zamlarla ayakta tutmak istiyorlar ancak patlak verecek elbet. tabi gayet normal bir durum cari açık olması ama 10 sene öncesinde milyar dolar seviyesinde bile değilken şimdi 77 milyar dolar olan cari açık hiç de normal değil. 10 senede özelleştirilen kurumun haddi hesabı yok iken buralardan elde edilen gelirin nereye gittiği meçhul. deprem olduğu zaman vatandaşına sahip çıkamayan devletin mi ekonomisi iyiye gidiyor? bırakın allah aşkına. bedelli askerlik konusunda "kenarda köşede izbe yerlerde bulunan vatandaşımla konuştum onlar istemiyor. parası olan gitmeyecek parası olan gidecek. yok öyle iş. ben bu vicdani yükümlülüğün altına girmem" diyen başbakan çıkıp kendisi açıklıyor bedelliyi. neden? paraya ihtiyacı var kardeş, çaktın mı? çakamadın tabi. çakamayana çakarlar maalesef.
zenginler için oldukça iyiye gitmektedir. zengin ve fakir* arasındaki fark sürekli artmakta, zengin daha da zenginleşmekte; işçi, emekli, memursa gittikçe dibe vurmaktadır. doğalgaz, su, elektirik ve benzin zamları için söylenecek bir şey yok. büyük şehirlerde ev kiraları zaten ateş pahası. ayrıca memur, emekli veya içşi maaşları da zaten malum. çoğu işçinin sigortası bile yok. ülkenin yarısı insanlık şartlarının* altında yaşarken belirli bir zümre zevk-i sefa sürmektedir.
tamam eleştiri yapın da demiyorum ama bu kadar da uyumayın, biraz kıpırdanın yahu. etrafınıza bakının biraz.
almanlar gibi wolksvagen, porsche, bosch, opel, mercedes vb. markalar, japonlar gibi sony, hitachi, toyota, honda, casio, canon, jvc, toshiba vb. markaları çıkartabilirsek evet doğru önermedir. ama bugün ne üretiyoruz hiçbirşey. hangi markamız dünya çapında meşhur? bu yüzyıl bu politikalarla böyle şeylerin gerçekleşmesi mümkün mü? o yüzden komik önermedir. ara mallarını bile ithal eden bir ülkenin mucize yaratması mümkün değil.
ekonominin iyiye gitmesinden; zenginin daha zengin olmasını, fakirin de açlık seviyesine inmesini değil de, aradaki farkın kapanmasını anlayan yazardır..
Vergilerin şaha kalkması ve alım gücümün giderek azalmasıyla nedense dahil olduğum ve aynı zamanda ekonominin kime iyiye gittiği, kimin ekonomiye kurban gittiğini sorgulayan yazardır.
Ekonomiyi doğdum doğalı bu ülkede medya tarafından hep iyi anlatılan ama ırsimidir nedir, babam gibi bende bir işÇiyim bir işsiz... Ki ben öğretmenim ne atanabiliyorum, ne boşta bırakıyorlar araf gibi... Babam okumayla bu iş Çözülür diye düşünüyordu! Fakat olayın devletle bir ilgisi yokmuş bir ergonokoncular veya şimdide cemaatcilar bunların hiÇ bir sucu yok tamamen ırsi benimkisi...
söylenen sözlerden çok gerçeklerle yüzyüze olan yazar olmakla kalmayıp vatandaştır, esnaftır, memurdur, öğrencidir gerçek hayatın içindedir.
bir üniversitedeki yemekhane sorumlusunun tespitine göre; artık üniversitede yemek yiyen öğrenci sayısı nerede ise yüzdeyüze yaklaşmış. önceleri dışarılarda cafelerde rest.larda yemeğini yiyebilen öğrenci kısmısı artık en ucuz bulduğu okul yemekhanesinde karnını doyurmakta imiş. ekonominin iyiye gittiğini anlamamışlar mı ki bu öğrenciler(!).
gelir dağılımında adaletsizlik olduğu sürece ekonomik büyümenin tek anlamı zenginlerin biraz daha zenginleşmesidir. yoksul kesim ise yoksul bir şekilde yaşamaya devam eder. zaten herkesin yaşam standardının yüksek olduğu bir kapitalist dünya düşünülemez.
