tarifinden hiç bi şey anlamadığım tutuş biçimi. o nasıl bi tutuştur ki namuslu imajı versin. ve nasıl bi şeydir ki sen namussuzsun denebilsin. biri bana da öğretsin bunu, namuslu olmak istiyorum artık, en azından görüntüden yırtayım bi süre.
kendini rezil edebilen insandır. Evet anı geliyor, dikkat.
Bir gün arkadaşlarla almışız dönerleri. Gitmişiz bi parka. Piknik masası şeklinde masalar var, onlara oturup tıkınacağız. Karşımdaki dallama tutturdu "içine acı biber koy" diye. Ben de inat ettim, koymayacağım. Sen benim ekmeğe saldır, ben geri geri oturduğum yerden düşeyim, ayağımla da masada ne varsa devireyim iyi mi?
Olayı tüm çıplaklığıyla özetleyen cümle ise, yan taraftaki masada oturan gayet hoş çıtıpıtı bir liseli kızcağızdan geldi:
"yha kızlaar, çocuk tepetaklak düştü, bırakmadı elinden ekmeği hea!"
emrah filmlerinden hatırladığım bir kadın tipidir bu. ancak onun ekmeğinde döner yoktur. ekmek sadedir. acıklı şarkı eşliğinde bir emrah ıssırır ekmekten bir kız...