tadından yenmeyecek bir şölenin musiki hali.
"endaksi bre" deyip kekik koka koka, yakamoza doya doya açarsın radyonun sesini, bildiğin sözlerdir hep dinlediğin. aşina olduğun sözler.
hep istediği bir şey vardır insanın hayatta. aynı olsun dersin ama aynı olmasın dersin. bir şımarıklık yüklersin ruhuna. işte onu bulabileceğin şey-yer burdadır, budur.
şansın bir diğer tanımıdır bu ses.
elektrikler kesildiğinde yapılacak en eğlenceli aktivitedir.
mum yakılır, uzun zamandır çekmecede bekleyen cep radyosu çıkar. çalan şarkılarda türkçe kelime aramaya başlanır.
izmir'den ayvalık'a giderken bir anda değişiverir radyodaki müzikler ve kendinizi bir garip hissedersiniz. aslında ege'nin iki kültürü de nasıl güzel kucakladığını ve aslında ne kadar 'yakın' olduğumuzu anlarsınız birden.
ayvalıkta deniz bisikletiyle açılmayı * abartma sonucu çeşitli yunan kanallarında dolanabilirsiniz. ritimleri de pek bi güzeldir yunan müziğinin kıpır kıpır eder içini adamın.
türkiye'nin en batısı olması sebebiyle gökçeada'da bol bol yapılan faaliyettir. kolay kolay türk radyosu çekmez zaten, radyoyu açtığınızda dinleyebileceğiniz tek alternatiftir.
edirne askerliğimin 80.günü. 79. günde diazem ile gözlerimi kapatıyorum kışlaya ve gecenin bir yarısı veterinerden bozma revir doktorunun psikolojik telkinlerine kulak veriyorum. bir şekilde bende doğmayan güneş günü aydınlatıyor.acil sevk. çorlu askeri hastanesinde soluğu alıyorum.
zigana34: emret komutanım
tabip yüzbaşı: anlat
zigana34: komutanım sivilde olan rahatsızlığım nüksetti.kronik majör depresyonum var, intihar eğilimi... doktor teşhisli. dün de rahatsızlandım diazem vurdular revirde.
tabip yüzbaşı: sivilde ne kullanıyodun
zigana34: cipralex
tabip yüzbaşı:tamam yazdım kullanırsın
insan psikolojinin değeri 45 sn. idi.45 snlik adamdım.hava değişimi istemiyordum tek istediğim adam gibi ilaçsız tedavi.
zigana34: komutanım, sorumluluk kaldırabilcek durumda değilim.mümkünse üzerime zimmetli spor tesislerinin sorumluluğunu başka birine verebilirmisiniz. ben batarya da askerliğimi tamamlamak istiyorum. ayrıca yanlız kalmamam da gerekiyor.
binbaşı:tamam hallederiz.
zigana34:annea gelsenize buraya arabayla 2 saat bişi sürmez.özledim sizi
annea:istiyoruz oğlum bakalım ay sonu olabilir
zigana34: annea bu hhafta sonu gelin lütfen, ihtiyacım var
annea:tamam oğlum bu hafta sonu..
zigana34:baba dönelim geri artık bakarmısın tabelaya, türkiyenin üzerinde çarpı var
baba:hakkaten öyle dur şurdan dönelim
zigana34:bak zaten hiç türk radyosu da yok hep yunan
dönüş yolu... edirneye gelinmiştir fakat hala yunan radyolarından başka radyo çekmez.. kafam ve kollarım camdan dışarıda.yeşil ve sarı. ay çiçekleri. bana gülümsüyolar. fonda dufymercy diyor, metalica turn the page diyor muse its a new down,
its new day,
its a new life for me
and ım feeling good diyor, yalan söylüyor
küçükken hep sahil kısmına gidince başıma gelen olaydı. tabi ozman bebeyim, anlamıyordum ne olduğunu. frekans nedir bilmezdim. çok korkardım, öyle taramalı tüfek gibi konuşuyorlar.
düşünsene hakan peker den "hey corj versene borç" dinliyorsun birden "karamaıasdoadkasdad" diye hızlı hızlı konuşan insanlar.
beni sinir eden durumdur. lan yunanlıların teknoljisi bu kadar gelişmişmidir ki türkiye toprakalrında bizim radyo kanllarımızın frekanslarını bastırabiliyor hayret bişey ya. ayrıca müzikleri de bize çok benzemektedir. biraz dinledim evet.
insanı yunancaya hayran eden durum.anlamama rağmen yunanca haberleri bile dinledim, müzikleri zaten süper. bizdeki frekansların dandik olmasına egedeyken seviniyorum bile.
ileriki dönemde buzuki edinmeyle sonuçlanan eylemdir. 1980 ve 90'larda buzuki türkiye'de bulunur şey değildi. yunanistan'dan getirtmek ise ciddi pahalıya mal oluyordu. neyse ankaralı'nın bu konuda imdadına pan müziğin sahibi hakan kutlu yetişti ki türkiye'deki en iyi buzukicilerdendir. gerçi hocalık konusunda pek burnundan kıl aldırmaz. saati pahalıdır. ama bu sayede kendim öğrenmek zorunda kaldım. sağ olsun playbouzouki.com ve bağlama bilgim.