yunanca delikanlı anlamına gelen ephebos kelimesinden gelir. spartalı koloniciler ege bölgesine gelmiş ve burada askeri bir düzen kurmuşlardır. epheboslar çok çetin bir savaş eğitimi alır. ölü doğduklarına, bu nedenle ölemeyeceklerine inanılır. ephebos olmak üzere yetiştirilecek bebeklerin alınlarına ölü anlamına gelen bir gama işareti konur.
tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki bu isme sahip çocuklar normal çocuklara göre 2 kat yaramaz oluyorlar. yerde ararken vitrin tepelerinden çıkıyorlar. çocuklara enerji veren bir etkiye sahip erkek ismidir.
ege bölgesinin delikanlıları, zamanlarının robin hood'ları, dağların yiğitleri, eşkiyaları.
eşkiya dediysek şimdiki kötü anlamında değil, osmanlı'nın dağılma ve yokoluş sürecinde zalim düzene ve yöneticilere, kötülere başkaldıran, mazlumun hakkını savunan, ve mazlumların haklarını aramak için ilk başvurdukları, zalim zengine, yönetene, düzene başkaldırandır efeler. aynı zamanda ülkelerinin ellerinden geldiğince koruyucularıdır, kurtuluş savaşına büyük destek vermişler, yunan'a karşı bizzat savaşmışlar, genç cumhuriyet tarafından da onurlandırılmışlardır. özellikle aydın, ödemiş, muğla, selçuk, bergama efeleri meşhurdur.
öte yandan harika ve kendilerine has oyunları için:
bugün tv de verilen kavak yelleri dizisinin sevilen tatlı ve bir o kadar da sempatik oyuncusudur.. efe karekteri her genç kızın rüyasındaki sempatik sevgilidir.
eski türkçe aba kelimesinden türemiş ve kardeş manasına karşılık gelen bir kelimedir.
efe nam olmuş ve (bkz: zeybekler) arasında kahramanlık gösteren yiğitlere bu nam layık görülmüş ve efelerin buyrukları altına giren zeybekler nedeniyle bir sıfattan çok bir mevki anlamı kazanmıştır. https://galeri.uludagsozluk.com/r/172002/+
Nasıl sel olmasın halkın gözyaşı.
Kara bir çevredir bulutlar aya:
Dağlara yaslansa efemin başı
Ayağı değerdi hemen ovaya.
O ne koç yiğitti! Gören vurulur,
Karşılık gelirdi gökten o sese.
Derdim ki, önünde diz üstü bulur
Efem Azrail i bir göğüslese!
Yosmalar kucağı gerekken yeri
Konuştu mezarda oğulla nine.
Kim derdi, sonunda, cerrah neşteri
Geçecek bir kanlı bıçak yerine ?
Bir çınar yıkıldı, geçti fırtına,
Uzun bir uğultu kaldı geriye:
Ona oğlum diye yandı her ana,
Yiğitler yas tuttu kardeşim diye!
Yeridir kızıl kor kesilse güller,
Tan yeri kan tütse buhurdan gibi,
Efemi toprağa salan gönüller
Yanıyor tutuşmuş bir orman gibi...
izmir ve çevresinde artık mide bulandırmaya başlamış erkek ismi. ulan yeter be, her çocukta efe olmaz ki, bundan önce de berkay vardı. moda anasını satayım.
zeybeklik müessesinde zeybek beyine verilen isim.
Efelik bir tür seçimle olur. Efenin oğlu efenin değerinde ise efe seçilir. Artık her şey onun buyruğuna kalmıştır. Efenin oğlu seçilemezse , Zeybekler aralarından en değerli zeybeği efe seçerler.
Efeler birbirlerine ateşli silah çekmezlerdi. Zira bu korkaklık sayılırdı. Mintanlarının yaka düğmeleri sürekli açıktır. Sakal bırakmazlar, pala bıyıklıdırlar. Başları ustura ile tıraş edilir, arka ortadan Perçem sarkardı. Bindikleri at erkek, koşumlarının metal aksamları gümüştendir. Ayaklarında kayalık denilen özel işlemeli çizmeler bulunur. Uzun namlulu silah olarak da Filinta taşırlardı.
Halk arasında kabadayı anlamına gelen efe sözcüğü "Aka" sözcüğünden türemiştir.
Aka demek, devlet, kudret demektir.
Efe sözcüğü özellikle Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında daha sık kullanılmaya başlamıştır.
ii.Abdülhamid döneminde devleti uğraştıran efelerin bazıları Kurtuluş savaşı sırasında Batı Anadolu'da Yunanlılara karşı başarılı çete savaşları vermişlerdir.
Zeybekler arasında kahramanlık ve mertlik gösterenleri kendilerine Efe seçerler ve onun buyruğu altına girerlerdi.
Bir efenin oğlu babası öldükten sonra efe olabilirdi ama bunu tüm zeybeklerin onaylaması gerekirdi.
Efelerin taşıdığı silahlar tamamen gümüş kaplı olurdu. Efeler çoğunlukla ayağa KAYALIK adı verilen işlemeli özel bir çizme giyerlerdi. Bazen de KEPMEN adı verilen meşin tozluk takarlardı.
Efelerin mintan düğmeleri çözük olurdu. Sakal uzatmazlardı. Bindikleri at erkek olup atın üzerine Osmanlı Kaltağı örterlerdi.
Silah olarak kulaklı Yatağan ve Filinta taşırlardı.