edep, bir toplumda örf, adet ve kural halini almış iyi tutum ve davranışlar veya bunları kazandıran bilgi anlamında kullanılan bir terimdir. Terbiye, fiilen insanlara lütuf ile muamele etmek, güzel ahlak, usluluk, haya, sünnete uygun hareket etmek demektir.
Edep Yâ Hûedebe, ahlaka davettir. Aynı zamanda bir ikazdır. Ama bu uyarı edepsiz kimseye değil, edebi bilen kişiyedir. Çünkü ;ya hu hitabı Huya aşina olana yapılır. Onu bilen onun edebini bilir. Onu yani Hu yu bilmeyen edebi nasıl bilsin ki edebe davet edilebilsin?
Ey edebi bilen kardeşim! Maruz kaldığın bu saygısızlık seni edepsize karşı edepsizce harekete sevk etmesin. Edeple karşılık ver. Edebi senden öğrensinler.
*
Beşiktaş ile Ortaköy arasında Çırağan sarayının hemen arka tarafında kalan sahada dik bir yokuş ile çıkılan yerde Yahya efendi olarak bilinen bir cami var. Bu mütevazi mescidin girişinde, başınızı kaldırdığınızda Arapça Edep ya Hu yazısı ile göz göze gelirsiniz. Çok şey ifade eder bize, olgunluğun, kemalatın simgesini anlatır.aşinadır gözlerimiz bu terimi görmeye eski konaklarda ,tarihi kültür değerimizi taşıyan yerlerde.
ibrahim refik'in bir kitabının ismidir aynı zamanda.önemli satırları çizen benin çizilmeyen satır bırakmamasına neden olan bir kitaptır.tavsiye edilir.
edeb üzre olan fani cihanda,muzaffer oldı hem bunda hem anda.
istanbul'un çeşitli yerlerindeki bilboard reklamlarına yapıştırılan bir çıkartma.
başı açık bir kadının yer aldığı bütün reklamlara yapıştırılıyor. başı açık bir kadına bakınca ne görüyor, ne anlıyor bu insanlar da toplumu edebe davet ediyorlar?
insanların düşüncelerinin artık genişlediğini, ahlakın ele ayağa düştüğünü düşünen kişi söylemi. eskiden de mi bu kadar kirliydi acaba diye düşünüyor insan, hayat için.
eskiden medreselerin kapılarına bu söz asılırmış ki orada öğrenim gören öğrenciler ilk bunu öğrensin.
bazen sol framedeki başlıkları da görünce içimden geçmiyor değil, sözlüğün bir tarafına iliştirilebilir kanımca güzel de olur.