memleketimize "demokrasi" getirenlerin, askerin ağızından, ya da klavyesibnden çıkan sesleri "muhtura" ya da "darbe" olarak adlandırmasıyla ortaya çıkan sözcük öbeği.
hani herkes konuşacaktı? hani tüm fikirlere açıktık? ne oldu şimdi başbakan konuşunca, başbakana yakın stöler basın organları konuunca "demokrasi" asker konuşunca "muhtura" mı oluyor?
kaldı ki ortada filliyata geçmiş bir durum yoktu. sadece görüş beyan edilmiştir. dönemin genelkurmay başkanı "bilmem ne kupası maçında tsk olarak tarafız" açıklaması yapsaydı da adına darbe mi denecekti?
üzerinden 3 sene geçmiş olan gece yarısı muhtırasıdır.
her ne kadar yaşar büyükanıt ın '27 nisan bir muhtıra' değildi beyanı bulunsa da, demokratik süreci zedelediğini düşündüğüm, laikliğe ve cumhuriyete sözde mi, özde mi bağlı çıkışlarının konuşulduğu, abdullah gül ün cumhurbaşkanlığı adaylığına tepki mahiyetindeki tsk nın kaygılarını içeren bildiridir.
turk silahli kuvvetleri'nin resmi web sitesi uzerinden yayinlanan ve her defasinda guncel siyasete yazili mudahele eden talihsiz ve tarifsiz nesriyat..
genelde iktidari hedef alan mudahelelerin en son ornegi dun "tsk.mil.tr" adresinde yayinlandi ama bu sefer iki muhalefet partisine yoneltildi.
"24 yıldan bu yana devam eden terörle mücadele sürecinde, ilk defa bu tür anlamsız saldırılara hedef yapılmak istenmektedir. bu saldırılar türk silahlı kuvvetlerinin terörle mücadele azmine, hainlerden daha fazla zarar vermektedir."
neydi tsk'yi kuplere bindirip bu muhtirayi yayinlamaya iten?
baykal'in operasyonun erken bitirildigine dair; "ameliyatı sonucuna ulaştırma fırsatı maalesef kullanılmamıştır. elimiz tutulmuştur. ve ameliyat bitti denilmekte; ama içeride parça da bırakılmaktadır" sozleri, bahceli'nin ise açıklamalarda kullanılan üslube yonelik; "terör örgütünün hak etmediği bir imaj ve prestij kazanmasına ve kendisine büyük bir güç vehmedilmesine hizmet edebileceğinin bu kapsamda hatırda tutulması da yerinde olacaktır" hakli uyarisi...
her ne kadar baykal'in sozleri kasapvari olsa da her ikisi de iktidara yonelik sozlerdi.. erdogan dememis miydi "bu operasyona biz karar verdik, sorumlusu biziz" diye?.. ne oluyor da tsk uzerine aliniyor?..bu operasyonda, verilen izinden sonra zamani belirleyici ve mudahele faktoruydu oysa genelkurmaylik..
bunlar, muhtiranin uzucu taraflariydi..tsk yine militarist tavri ortaya koymus guncel siyasete mudahele etmisti..fakat sevindirici taraflari yok degil..ornegin 27 nisan muhtirasina karsi sesini cikarmayan, aksine iktidara cevrilmis namlunun barutu olan chp, bu muhtiraya "manzara-i umumiye" deyimiyle sert yanit verdi..mhp'den de "kurumlarin gorev sorumluluklari dahilinde hareket etmeleri" tepkisi geldi..boyle olmaliydi zaten..demokrasinin geregi buydu cunku..
----kucuk bir hatirlatma----
chp bu tavrin benzerini, buyukanit'in basotrusu konusunda "malumun ilami olur" yorumuna
"kimse golge etmesin, baska bir sey istemiyoruz" diyerek sergilemisti..ama ayni chp; "anayasayi elbette yeniden de yaparsin..ihtilal yaparsin..idami goze alirsin.." sozleriyle 1960'li yillarinin izlerini hep tasidigini gozler onune sermisti..daha sonra kivirdi ama ne fayda..
---------------------------------------
iki muhalefet partisini de bu tepkilerinden dolayi kutluyorum. bu konuda akp’ye ise muhtiranin gereksizligini belirtmek dusuyor..
abdullah gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı askerin sanal ortamda yazılı tepkisiydi. bir şarkı belki de olayı tamamen belirtir:
"tabancamın sapini gülle donatacağum".
(bkz: 47)
iletişim araçlarının analogdan dijitale geçişi, telekomünikasyon hizmetlerinin ve kitle iletişim araçlarının yöndeşmesi (convergence), savunma -askeri- amaçlı başlayan internetin kamuya açık hale gelmesi iletişimi farklı mecralara taşımıştır. özellikle internetle birlikte, zaman ve mekan sınırlılıkları ortadan kalkmıştır. tek yönlü, tepeden tabana doğru demokratik olmayan yapısından sıyrılarak; çok yönlü, etkileşimli, katılımcı, demokratik olma ihtimali yüksek bir yapıya gelmiştir.
genelkurmay başkanlığının internet sayfasında neşrettiği muhtıraya, gelmiş olduğumuz iletişim teknolojileri, bunların kullanımı noktasından baktığımız da;
muhtıra, geleneksel medyada (radyo, televizyon, gazete) değil de yeni medyada (internet) neşredilmiştir. bilgiye ulaşma enstrümanı olan internet, bilginin kaynağı haline gelmiştir. geleneksel medya, yeni medyayı kaynak edinerek haberlerini geçmeye başlamıştır.
bireysel olarak genelkurmay başkanlığının internet sayfasına erişim mümkün olduğundan bilgi kaynağına aracı (geleneksel medya) olmadan erişilmiştir.
geleneksel medya, haberlerinde siyasi partilerin, siyasetçilerin, uzmanların görüşlerini yansıtmasına rağmen halkın görüşlerine uzak kalmıştır. oysa yeni medyada (sözlükler, haber portalları, geleneksel medyanın internet ortamları) halkın görüşleri ön planda yer almıştır.
sonradan erişimlerde, yeni medya geleneksel medyadan daha avantajlıdır. nerde o eski günler deyip, televizyon haberini tekrar izlemek, gazeteyi tekrar okumak isterseniz, izleyici/okuyucu olarak bu ürünleri önceden saklamanız gerekmektedir. yoksa misal, atv'ye telefon açıp, ya şu muhtıra haberini tekrar yayınlasana, canım tekrar izlemek istedi deseniz; atv, sizin için mahzar osman'ı mezarında ziyaret edecektir. oysa yeni medya ile birlikte -arşiv özelliği sayesinde- muhtırayı tekrar okumak, etüd etmek mümkündür.
genel kurmay başkanlığının teknolojiye ayak uydurduğunun en büyük göstergesidir.teknolojik yönü takdir edilse bile,akp yi sevmeyen ben dahil bu muhtıra'yı yanlış bulduğumu söylemek isterim.yirmibirinci yüzyıl türkiyesinde bunun yaşanmaması gerekirdi.