şehrin merkezi yerinde sadece bir işkembe çorbası 125 TL. pahalı muhitten uzaklaşıp yine düzgün ev yemekleri yapan küçük butik bir lokantada ezo gelin çorbası + fasulyeli pilav + cacık 140 TL. yani semtine göre fiyat belirleniyor. işi icabı sürekli dışarıda yemek yemek zorunda olanlar az çok nerde ne yenir hangisinde fiyat kaç paradır iyi bilir. kalantorların uğrak mekanı olan köşe başı klass bir lokantada bir et yemeği çorba pilav tatlı veya salatadan oluşan menü kişi başı en az 500 - 600 kağıt. insanlar dışarıda yememekle haklı bir yerde. fiyatlar uçuk çünkü. evet..
yapabilen için en mantıklısıdır. türkiye'de hiçbir sektörde kaliteli hizmet veya imalat gibi bir hedef kalmadı artık. kaliteli malzeme kullanan da kâr marjını boru gibi uzatarak geçirme derdinde. parasıyla rezil oluyor insan.
Hacıoğlunun lorla yaptığı peynirli lahmacunu 100 tl. Ulan iki tane ye ayran iç 300 t ye yakın para veriyorsun tam da doymuyorsun. götüne tekme yemiş gibi Siktir olup gidiyorsun ordan . Dışarıdan yemek tam bir keriz silkeleme seansı. Niye yesin ki insanlar.
--spoiler--
ortalama aylık 10 bin tl kâr a geçirecek eylem.
--spoiler--
Valla hiç kâra geçmedim. Zira mümkün olduğunca sağlıklı beslenmeye çalışmak pahalı. Tam tahıllı ekmek ve adamakıllı hayvansal gıdalarla beslenmek gayet pahalı.
Tabii yine de kesinlikle dışardan yenilmesi taraftarı değilim, yanlış da anlaşılmasın sözlerim. Bir şey olmaz, para harcayalım, ne yediğimizi bilelim.
Ben çölyak olduğumdan bayadır yemiyorum. Her dışarı çıkışımda yanımda bir şeyler götürmek zorunda kalıyorum. Bu şekilde çoğunluğun bana ayak uydurması güzel ehehe.
Boşuna kendimi zehirliyorum diye bıraktım. Ne idüğü belirsiz ürünler gelip duruyor lan. Adam Tereyağı diyor sanayağını basmış. Zengin bir alerjim var sanayağı kullanılan bir şey yediğim zaman direkt öksürük tutuyor.
