Uyumadan önce konunun konuyu açmasıyla gerçekleşen hadise. Gün içinde aklınızın ucuna bile gelmeyecek yarak kürek şeyler tam uyumaya hazırlanırken gelir. Lanet bir şeydir.
Genel olarak içinde bulunduğum durumdur. Yaşadığım olayları sorgulayıp tüh keşke öyle yapsaydım deseydim vs diye kafada kurarım. Saate bakarım az daha kafada kurarım. Sonra sabah pişmanlık ve kapanış.
Arada bana da geliyor yoğun düşünceler. Hep de bir haksızlığa uğrayınca diyorum böyle deseydim daha iyi olurdu diye. Sonra bir bakmışım sabah ezanı. Gözler traktör farı gibi açık tabi.
Beynin; koronadan, karantinadan, uzaktan eğitimden, yeni vaka sayısından, aile için duyulan endişeden, saatlerce, günlerce ve belki haftalara uzayacak şekilde süren beklemekten, beklemekten ve beklemekten başka bir şey yapamaması ve başka bir şey düşünememesinin bir sonucudur.
içim sıkılıyor gerçekten. Bu gün aniden 1000'ler seviyesinde yeni hasta çıkması da moral ve psikolojimi beklediğimdem çok daha kötü etkiledi. Bu durumdaki tek kişinin ben olmadığımı düşünüyorum. Sanırım aklımı biraz yormak için kitap okuyacağım. Sonrasında belki uyuyp sabah 9'daki uzaktan eğitim için uyanabilirim ama içimde herhangi bir şey yapmak için gram istek kalmadı.
bir durum. " düşünmeyin siz de" desem, he tamam ben bunu hiç düşünememiştim denilebilir mi acaba. denemez tabii ki. elbet bir şekilde uyunuyor ama işte aması çok.
böyle durumlarda, ayak parmaklarınızı düşünün, düşündüğünüz diğer tüm konuları bırakın ve sadece ayak parmaklarınıza odaklanın, göreceksiniz ki çok kısa süre içinde uykuya dalmış olacaksınız.
Psikolojik açıdan kanıtlanmış bir yöntemdir.
aklınızda dönen fikirler olağanca gücüyle bastıran uykunuzu yenebiliyor ne garip iş. saat 04.20 ve ben çok düşünmekten bu entryi giriyorum. gençliğin verdiği enerjiden ve sabah için duyulan heyecandan olsa gerek.