herhangi bir konuda bir kişinin tüm bilgilerini genel fikri çerçevesinde şekillendirip ortaya çıkardığı, duruma göre değişebilen( hatta günümüzdeki kavram kargaşasıyla bi konudaki düşüncelerimiz çokca değişmektedir.) beyin ürünüdür.
kaygıyla bakıyorum bizim kuşağa!
geleceği ya boş ya karanlık görünüyor.
böyleyken, bilincin ve kuşkunun yükü altında
eylemsizlik içinde kocuyor.
zenginiz biz, ta beşikten beri
babalarımızın yanlışlıkları ve akılsızlıklarıyla!
yaşam üzüyor bizi; dümdüz amaçsız bir yol gibi,
bir şölen gibi yabancı bir bayramda.
utanç verici bir umursamazlığımız var iyiye ve kötüye,
solup gidiyoruz kavgaya girmeden daha;
yüz kızartıcı korkaklarız tehlikeyi görünce
ve iğrenç tutsaklarız iktidar karşısında
Kaygıyla bakıyorum bizim kuşağa!
Geleceği ya boş ya karanlık görünüyor.
Böyleyken, bilincin ve kuşkunun yükü altında
Eylemsizlik içinde kocuyor.
Zenginiz biz, ta beşikten beri
Babalarımızın yanlışlıkları ve akılsızlıklarıyla!
Yaşam üzüyor bizi; dümdüz amaçsız bir yol gibi,
Bir şölen gibi yabancı bir bayramda.
Utanç verici bir umursamazlığımız var iyiye ve kötüye,
Solup gidiyoruz kavgaya girmeden daha;
Yüz kızartıcı korkaklarız tehlikeyi görünce
Ve iğrenç tutsaklarız iktidar karşısında.
(bkz: lermantov)
zamanla gittikçe sığlaşan, yüzeyselleşen, görselliğin cezbedici ağına takılıp derinlere inme becerisini yitiren; sanatta, edebiyatta ve iletişimin kullanıldığı diğer pekçok alanda da tadını almakta zorlandığımız, insana ait en değerli yeteneklerden biri.
"yüce surları ören taş değil, düşüncedir.
kişiye uzluk veren yaş değil, düşüncedir.
suç onun eseridir, yasa onun eseri,
dar ağacına giden baş değil düşüncedir."
özgür çevikin ilk albümünün adıdır. kalitedir. alınasıdır
özellikle çıkış parçası düşüşüm daha bi başka güzel..
parça listesi şöyle
01. BiR DAHA AŞIK OLAMAM
02. DÜŞÜŞÜM
03. FARKETMEDEN
04. BiZE KALANLAR
05. AŞK DEMLEDiM
06. ÇOK DÜŞÜNCE
07. KEYFiM YERiNDE
08. BOŞ GÜNÜM
09. iNCiTTiYSEM
10. YALNIZLIK KORKUSU
kişinin, hareketi algılayıp, bünyesinde yoğunlaştırma durumu. kainat hareket üzerine kuruludur. cansızların bile iç yapılarında bir hareket vardır.(atomun iç yapısı). kişi, bu hareketi içselleştirir ise ortaya düşünce çıkar. herhangi bir mesele yahut durumla hemdem olunmadan gerçek düşünceye sahip olunmayacağını zannediyorum.
düşünce dille beraber işler. dil oluşturamamış tarih öncesi atalarımızın düşünmediği sonucu çıkmamalı bu noktadan çünkü dil ile işleyen esasında soyut alandaki düşüncedir. yani bir taşı yerden alıp kaldırmak için o taşı kaldırma düşüncesinin aklımızdan geçmesi gerekir, ancak bu düşünce için 'taş' ve 'kaldırma' kelimelerinin dil biçiminde yerleşmiş olmasına gerek yoktur.
oysa soyut düşünce içinde dil şarttır. 1984 kitabındaki örneği verecek olursak: insanlar eğer dilde 'eşitlik' kelimesinin siyasal eşitliği ifade etmediği şeklinde eğitilselerdi kimse eşitlik mücadelesi vermeyecekti. yani bu sebeplerle ki herkes çıkıp dili koruma adına çalışıyor çünkü dil içindeki tüm derinlikler ile düşün dünyamızda kullanıldığı sürece faydalı olur. ilgili olarak (bkz: yenikonuş) (bkz: çiftdüşün)