zulme ve haksızlıklara sessiz kalarak, yapılan baskı ve düşüncenin önüne engeller konulmasından ziyade sonucundan korkacak hale getirilen bir halkın ne kadar sağlıklı ve özgür olduğu meçhuldur.
farkındalığın farkındalık olduğu yerde düşünce suçtur. farkındalık yoksa düşünce özgürdür istersen hakaret et ister küfret kimse sana ses etmez ve sen özgür olduğunu sanırsın.
'milletimiz çok cana yakın, çok hoşgörülüdür' diye klişe bir laf vardır. evet, ülkemizi ziyaret eden turistlere karşı gerçekten öyleyiz. peki ya bu toprakların insanına ve bizden olana? pek sanmıyorum. çünkü ağyara gösterdiğimiz hoşgörünün zerre kadarını birbirimize göstermiş olsaydık bugün ne türk-kürt, ne sünni-alevi, ne de dindar-laik ilişkileri bu denli çetrefilli olurdu. bir de aynı toprağı, aynı kaderi paylaştığımız her ermeni, rum ve yahudiyi zihinlerimizde bu ülkeyi parçalamak isteyen güçlerin potansiyel birer taşeronu olarak tasvir etmesek daha huzurlu bir ülke olmaz mıydık?
neyse konuyu fazla dağıtmayalım ve düşünce özgürlüğünden devam edelim. öncelikle düşünce özgürlüğünü genel olarak özgürlük kavramından ayrı değerlendirmek gerekir. nitekim insanoğlunun özgürlüğü sınırlıdır. yani hepimiz sadece başkasının özgürlüğünü kısıtlamadığımız sürece özgürüzdür. buna karşılık düşünce özgürlüğü, genel anlamdaki özgürlük gibi sınırlı değil sınırsız olmalıdır. yani herkes hoşumuza gitse de gitmese de istediği görüşü belirtmede hür olmalıdır. tabii söze dökülenlerin hakaret değil gerçekten bir düşünce, fikir ya da görüş olması koşulu ve düşünce özgürlüğü ile hakaret arasındaki o ince çizgiyi birbirinden ayırt etmek kaydıyla.
--spoiler--
herkese istediği gibi düşünmeye izin verilsin, fakat yorum biçimi yüzünden başkasına zarar vermek hakkı hiçbir kimseye verilmesin.
--spoiler--
düşünce özgürlüğü her ülkede vardır. insanlar her yerde her şeyi düşünebilirler. önemli olan ise düşüncelerini ne derecede ifade edebildikleri, düşüncelerini söylediklerinde sonucunun ne olduğudur.
türkiye'de var olmadığı 29 ekim 2012 tarihinde belli olan,muhtemelen 10 kasım'da da olacak özgürlük biçimi.
muhafazakar liseli bu entry'i okurken çemçük çemçük gülen ağzına sıçarım senin.hiç mi için sızlamıyor biber gazını yiyen gençleri görünce,sırf cumhuriyet'i kutladı diye lan ? ben sadece yanından geçtiğim halde nevrim döndü,hükümet bu gaza organik diyor zararsız diyor.kimi savunduğunun farkında mısın ? polis eylem yapan bir kadının çocuğunu bile düşürdü copuyla.
hiçbir şekilde ve hiçbir inanışça sınırlandırılmaması gereken özgürlüktür.cemil meriç 'bu ülke'de çok güzel ifade eder,tavsiye olunur.her hakikat zıt görüşüyle var olur.
istediğin kadar düşünebilirsin özgürsün ama sen yinede iyi düşün. her an ellerini bağlayabilirler.
düşündüklerine karışan yok zaten!
sadece paylaştıklarına kota koyduk.
hicbir yerde, ülkede yeteri kadar düsünce özgürlügü yoktur. hersey topluma baglidir. kim ne derse desin bircok sey insanin icinde kaliyor kim ne der, nasil düsünür korkusu esir aliyor düsünceleri.
düşünce özgürlüğü lügatımızda hiçbir zaman tam anlamıyla yer edinemeyen, her insanın bastırdığı duygulardan en kocaman olanıdır. fakat hiç ama hiç sahip olamayacağı yegane duygulardan biridir.
türkiye de atatürk ü sevmiyorum demek için kullanılırken hak, böyle kullanıldığında düşünce özgürlüğü
bazense hapse sokturmak isteyenlerin kullandığı haktır, böyle kullanıldığında düşünce suçu oluyor.
kişiye göre değişiyor, çapulculara özgürlük, aydınlara suç oluyor.
ülkemizde ciddi manada fikir hazımsızlığı var. düşüncelerinize daha kendi arkadaşlarınızın saygısı yokken veya söylediğiniz bir fikir için kendi doğru bildiği yargıları sözüm ona savunmak adına ağzından tükürük saçarak size saldırırken, devletten düşünce ve ifade özgürlüğüne dair somut adımlar beklemek hayalcilik olur. sorun tamamen köklerde, çocukluktan ele almalı belki böylece bizden sonrakiler daha anlayışlı olabilir.
her insanın farklı düşünce yapısında olabileceği ya da aynı konularda farklı kararlar alabileceği gerçeğidir. kimse düşüncelerinden ötürü cezalandırılamaz. kişisel hak ve özgürlükler doğrultusunda herkesle aynı yönde düşünmek zorunda bırakılamaz. yorum kabiliyetini her ortamda sergilemek o insanın en büyük özgürlüğüdür. uludağ sözlükte varolmayan özgürlük çeşididir.
"bir alet, bir sayı, bir vesile gibi değil insan gibi yaşamalıyız dersin,
büyük hürriyetinle basarlar kelepçeyi,
yakalanmak, hapse girmek, hatta asılmak hürriyetinle
hürsün!!!"
Biz ihtilal yaptık siz naptınazzz diyen Fransa' da bile yoktur o, sözlükte olmamasını garipsememek lazımdır, düşünce özgürlüğü denen şey sadece hayali kurulan, asla olmayan ve olmayacak olan kavramdır.