bugün

antakyaya geldiğimde odana çiçek almak istiyorum öyle çok içimden geldi hatta üstüne yazacağım notu bile düşündüm ve bu beni çok heyecanlandırdı uykum kaçtı uyuyamıyorum.

Aylar sonra gelen edit; yazar o çiçeği hiç hak etmeyen bu adama aldı üstüne aylarca odasında baktı sonra yazar bir yere gitti çiçek kurudu. Çiçeğin kuruduğu fark edildi yazar çağrıldı çiçeğe bakması rica edildi. Yazar çiçeğe tekrar tekrar baktı ve sonra anladı ki yazar gidince çiçek kuruyor. Çünkü adam başka çiçeklere su veriyormuş...
Zırt pırt aradığın için sonunda engellendin usta. Bir günde 5 sefer aranır mi lan buda kulak ama.
Benim için öyle biri yok. Samimi söylüyorum, özlediğim birisi yok. Hayatında iz bıraktığım birisi yok, görünce veya hatırlayınca hüzünlendiğim birisi yok. Ağır olmayan bir geçmişin kurşuni kanatları bunlar. Beni istediğim hayatın içine taşıyor.
Sonunda orta noktada buluştuk! Güzel bir noktadayız mı ne?
Kırık dökük yazılmış yazım,
Iinsan saraylarda doğmuyor
Aşkım, sana anlatamadım,
Okumakla adam olmuyor.
inanmıyorum lan sana.
dünya küçük derlerdi de, bu kadar mı olur amk?
nasıl becerdin karşıma çıkmayı?
neden kafamı allak bullak ettin yine?
ne lan bu ?
Bir zamanlar aşık olduğun o adam seni özledi. Ama onu şu an görmeni istemezdi inan.
Çünkü sen onu şu an görseydin " madem böyle bir adam olabiliyordun, garezin bana mıydı " diye küfrederdin eminim.
Yüzünü sevmeyi çok özledim..
Uyucam ama yatamıyom. Uyku düzenim allak bullak oldu. Bi yola doğru yanlış giriyorum ama hala aklımda acabalarla... hayatta keşke demeyi hiç sevmem ama hep diyecek gibi bi his var içimde.
yavaş seviş :(
umarım gecenin bir köründe birden aklına düşerim, ne yaptığımı merak edersin. sonra gelip bunu bulursun. o zaman şunları söylemek isterdim sana: "beni merak etme, iyiyim; ama seni çok özledim."

edit: koskoca altıncı nesil de sizin yüzünüzden tanımsız entry giriyor yahu. tövbeler olsun.
neyse... diyelim ki "sözlük yazarlarının umutsuz feryadı"
sen adam olmazsın...
iyi bi sevgili değildim ama yaptıklarını hak etmedim.
belki bir gün özlersin.
Şeytan olduğum zamanlarda ki sen bilirsin para biriktirip cehennemi aldım.
düşündüm. okumuyor.
Allah belanı versin demek isterim ama döner dolaşır beni bulur diye korkuyorum. Gerek yok. Allah görüyor.
okumaz ama yazalım yinede.
şunu bilki hayatımda bir seni sevdim sen hiç farketmedin bile.
00.00

balkonda biraz düşündüm. (evet balkonda çünkü balkonumun güzel bir havası ve manzarası var. balkonda düşündüm. tavana da baktım. bu yöntemleri kullanırım, bende işe yarar.)

şimdi. sana biraz soğuk ve mesafeli yaklaştığımı fark etmiş olmalısın. muhtemelen beklediğin gibi dönütler alamadın. bu durumda ne düşündün, hatta zerre kadar umursadın mı, bununla alakalı en ufak bir fikir kırıntısı bile yok aklımda, ama ben düşünüyorum. ve önemsiyorum. inanması zor belki, ama öyle.

hassas biriyim ben. dışarıdan öyle görünmem ama öyleyim. bunu belli etmemek için özellikle çaba gösteririm, kendimi korumam gerek çünkü. herkesin kendi yöntemleri vardır, benim yöntemim de bu; soğukkanlı ve ketum davranmak… bir kere bana zarar verdin, bunun bir daha olmasını istemediğim için kendi savunma mekanizmamı devreye sokuyorum. bunu anlamamıştın muhtemelen. ama şimdi söylüyorum. yoksa kibirli ya da kazma biri değilim. tamam gururluyum, ama kibirli değil.

(n’apıyorum lan ben?)

evet, bunu özelden yollamadım! buradan paylaşıyorum… (siz de kusura bakmayın sayın okuyucu): ama sen biliyorsun kendini. şimdilik o kadar özel değilsin çünkü. özelden göndermeye el vermedi içim. (bu saçma geldiyse okumayı derhal bırak.) benim düşüncem de, benim senin için özel olmadığım yönünde. (bu arada özelden kastım aşkla alakalı değil ha sakın öyle anlama) ve gururum gereği, almadığım bir değeri karşılıksız veremem. o kadar zayıf olamam. o kadar acınacak durumlara sokamam kendimi. (evet o acınacak bir durum. bence öyle.) (kibir değil gurur.)

bence gönül eğlendirmek istiyorsun. ama ben gönül eğlendirecek biri değilim. ne kendi gönlümü, ne de başkasının gönlünü. eğlendiremem.

“ne olacak olum, takıl işte, keyfine bak, oluruna bırak” diyesim benim de geliyor, ama öyle biri değilim ki ben. hayatımda, gerçekten değer vermediğim 1 kişi bile yok, benim onun için değerli olmadığım 1 kişi de… evet ben böyle biriyim, bu yüzden yalnızım ve arkadaşım az, ama boş sözlerden ve gereksiz hallerden kaçınıyorum ve her şeye rağmen böyleyim, böyle olmayı seviyorum.

kendime hayranım ama sevemiyorum. hem kendimi hem de insanları sevemiyorum bir türlü.

birine değer vereceksem iyi sebepleri olmalı. buna değmeli.

evet şimdi çok gereksiz ve saçma bir şey yaptım. ben böyleyim. bu de benim tarzım. değdi mi? bilmiyorum. umursamıyorum.

umursamıyorum.

yersen *

hiç.
Okusa da nerden bilecek ben olduğumu? Uzun uzun yazarım da, sonra üzerine alınmaz. Alınırım.
görsel
Gelmedin paşam, ben beklemeyeli kaç saat oldu.
Boşuna gel deme, akbilimin süresi doldu.
O kadar genişlik bana boldu.
Kolumu kanatlara getirttiğin güller içimde soldu.
Ne oynuyorsun saçma sapan dediğin oyun loldu.
Sen de çıkmışsın bronzdan noldu?
Eve zorla aldırdığın muhabbet kuşu kafamı yoldu.
Eve geldiğimde fark ettiğim su faturan resmen koldu.
Şimdi gelmedin paşam, bütün yalvarışların roldü.
Özletmeyeceğim koşacağım dedin, meğer onlar da troldü.
Bir şeylerin iyiye gideceği yoktu aslında,

Buna inanmak ahmaklık olurdu.

Ama sen vardın işte. Benim bu dünyada iyilikten anladığım tek şeydin.

Kötülüğün dibine kadar batmış bu dünyada, ben sana inandım.

Güzel kaybettik

Edit : Okuması imkansız ama madem uyarıyı aldım sayın yazar bakınız buraya taşıyorum:) gönlünüz olsun efenim.
Keşke kendini bir de benim gözümden görebilseydin.
26.10.2010

al bak hatırlarsın. sanmıyorum ama bir ihtimal.
Keşke artık sana baktığımda göz bebeğimin gözümden büyük olduğunu görebilsen...