bugün

misafirlerin para ödemeden yiyecek yeme neticesinde hasıl olan durumdur. bu sebeple yemek dağıtan kişiye bir garson muamelesi göstermez bilakis iltifat ederler. halbuki yemeği veren düğün sahibidir, minnet edilecek kişi varsa o da düğün sahibidir.

yemeğin ücrete tabi olduğu düğünlerde emdiği süt burnundan gelecek kişidir aynı zamanda.
çoğu bölgede karizmasını boynuna bir yele kıvamında bıraktığı ve/veya koluna bir güç simgesi gibi bağladığı havlu ile tamamlayan, genelde kalabalık düğünlerde "... çocuklar siz birazdan yiyin... " ve/veya "... abicim gelin siz şu duvarın üzerinde yiyin, buraya büyükler otursun... " gibi cümleler kurarak insanların gözündeki yerini daha perçimler.
Mahalle düğünlerinin vazgeçilmezi olan gönüllü garsonların mevcudiyeti tartışılabilir karizmasıdır, kişiye göre değişir çünkü bu.

Mahalle aralarında yapılan düğünler tamamen yerli mühendis ve teknik adamlar pardon tamamen mahalle gençleri tarafından organize edildiğinden, yemek dağıtım işi de doğal olarak bu gönüllü gençler tarafından gerçekleştirilir.

Gençtirler, aktiftirler, hiçbir karşılık beklemezler, mahallenin abileridirler, her köşe başında rastlayabilirsiniz onlara.

Ne tür bir kişiliğe ve karaktere sahip olurlarsa olsunlar, yemek tepsisini ellerine aldıkları vakit artık onlar ciddi birer şahsiyettirler, değme lüküs lokantaların cafcaflı üniforma giyen ve her halinden ciddiyet ve vakurluk akan şef garsonlarına taş çıkaracak kadar önemserler yaptıkları işi. Öyle ki küçük tepsileri ben yarattım havasında dolanırlar ortalıkta.

Mahalle ortamındaki samimiyetin, sıcaklığın düğün evine yansımasıdırlar.

Gösterdikleri ciddiyet kendilerine karizma olarak geri dönmektedir, özellikle de ilk ve ortaokul çocukları üzerinde tartışılmaz otoriteleri vardır, tim komutanı edasıyla onları yönlendirirler, tabi bu karizma sayesinde kız araklayanları da mevcuttur.

Bir gezelim öğrenelim programının daha sonuna gelirken bir sonraki mahalle düğününde buluşmak üzere esenlikler dileriz.
bu gençler halaya katılmak isteyen yabancı unsurları ayıklamak, en azından kontrol altında tutmak gibi yetilerin de mutlak otorite sahibidirler.

bahis konusu karizmanın bir boyutu da bu olsa gerektir.
komplekssizliğin getirdiği karizmadır.
büyüktür büyük. biz de yaptık zamanında eşin dostun düğününde. abicim siz şu masaya geçin, gençler kalkın ordan. yok amcacım duvar dibine.. tüm kontrol sizdedir. kral da sizsinizdir garson da.. her yere talimatlar verebilir, sesinizi yükseltebilirsiniz.
düğünlerde içkiyi fazla kaçırıp karizmayı dağıtan erkekten daha karizmatiktir.
saygı ve hürmet gösterdiğiniz amcalar, dedeler ve teyzeler bile torunlarına bir tabak pilav üstü nohut vermeniz için size rica ederler.
hayırlı evlattır. insanlara bir iyiliği dokunur. ancak karizma konusuna gelince orda bi durup düşünelim kardeş. ben yaptım bunu amcamın minik bir veledinin sünnetiydi. pipisi hastanede kesildi ancak üzerine bi düğün yaptılar onuda oturdukları sitenin ortasında böyle eğlence mekanı gibi biryer vardı orda yaptılar. orada muhabbet gırgır şamata derken bi baktım yemek dağıtılcak işte kimler yardım edicek falan dendi. bende atladım tabi hemen hayırsever türk genci olarak. yok arkadaşlar vallahi havası falan yok. yani tamam yaşlı teyzelerden ve amcalardan bi hayır duası alıyosunuz orası tabiki en güzeli ancak hani kızlara karşı bi karizma falan beklemeyin. ha belki orası benim tipsizliğimdendir oda mümkün. kendimle barışığım bu konuda.
yas evinde millete çay dağıtan erkeğin karizmasından pek de farklı değildir. aynı ciddiyetle, aynı gönüllülükle yapılır. yalnız bu sefer karşı cinsin gözüne girmek gibi bir niyet yoktur.
(bkz: düğün çorbasıyla adam öldürmek)
yemek tepsisi elinde "çekilin yağlı boya" diye bir iğrenç espiri yapar ki akıllara zarardır.
karizması bir daha yerine konamayacak şekilde terk etmiştir kendisini, gibi bir yorum asla yapılamaz. zira çalışmak, yardım etmek, bir haltlara yaramak adına yapılan girişimler hor görülmemelidir, insaf yanidir.
beyaz gömleğini siyah ve göbeğe kadar çekilmiş kumaş pantolonunun içine sokup saçlarını ölümüne jöleleyip dikmiş olan versiyonlarında olmayan ve olamayacak olan karizmadır. hadi bunları yapmamış olduğunu farz edelim. elinde yemek tabaklarıyla aralardan geçmeye çalışıp tepeden tepeden abartılı makyajlı düğün kızlarını kesen erkeğin hangi karizmasından söz ediyoruz allaşkına?
konyada düğün yemekleri çok yaygın olduğundan bu yemeklerde genellikle düğün sahibinin yakınları veya damadın arkadaşlarından oluşan gönüllü gençler hizmet ederler. gönüllülük esas olduğundan saygı gösterilir. bir kolun üzerinde havluyla hizmet edilir. bir kere bir arkadaşın düşününde servis yapmışlığım vardır.
zenginliğini ortaya çıkaran erkektir. evet.
(bkz: beyaz gömlek)
(bkz: rambo atlet)
Masalardaki kızları da bir bir süzer. Yaptım çünkü oradan biliyorum.
Ayran paketini yırtarken kasılan kol ve sırt kasları, pideleri nazikçe tabaklara yerleştirişi ve tabağı uzatırken ki minik tebessümüyle baştan çıkartamayacağı kız yoktur.
bedavacı zihniyetin ve ölücülüğün etkisi altında kalmış vatandaşa güzel gelen karizmadır.
bambaşka bir havaları vardır.

görsel