Her düğünde muhakkak bir tane olan, elleriyle saÇlarını iki yandan kaldıran -eller hala başta- birşeyler bekler bakışlarla göbek atan mahalle kızı modeli.
en dikkat çekeni gelinin ablasıdır kesinlikle. kendisi düğün salonunun kapısından bile görülebilecek değişik renkte elbise giymiştir ve sürekli ordan oraya koşuşturmaktadır. bi ara kendini kaybedip halay başı olur sonra tekrar masaları dolaşmaya başlar.
sömürücüler: bunların düğünle uzaktan yakından alakası yoktur. düğün salonunun yanından geçerken müziği duymuş, içeride yiyecek bulma umuduyla gelmiştir. büyük olasılıkla lise ya da üniversite öğrencisidir. grup halindelerse masaya oturdukları andan itibaren bir eleman mutlaka ya masanın sahipleri gelirse diye düşünecek, biri de mutlaka dans etmek isteyecektir.
biz edirne fen lisesinden 6 kız olarak sinema dönüşü yürürken aşiyan düğün salonuna dalıp çerez ve kolayı herkes halaydayken bitirip kaçmıştık. masanın sahibi gelecek diye düşünen bendim, kalkıp oynayalım diye düşünen ise bizimle gelen belletmen öğretmenimizdi.
Genelde kız tarafının köyden gelen ailesini oluşturup göbekli olmasına rağmen dar elbise giyer bunlar. düğüne mi geldik, maymundan mı geldik diye sorgulatır geç saatlere kadar.
- orgla keman, gitar, üflemeli çalgı vs. çalabilen günlük adamlar.
Genellikle yanında getirdiği iki büyük kolon ve bir adet yamaha orgla beraber hizmet verirler. isteğe göre davulcusu da geliyor.
- yemiyorsan alayımcılar.
Keki çok beğendim, pasta da güzelmiş diye başlayıp elalemin rızkına göz diken tiplerdir genelde bunlar.
- gel bir resim çektilerimciler.
Fotoğrafa resim diyerek eyleme başlamadan soğutan tipler oluyor genelde bunlar. Anne, anneanne, yenge vb. Anne taraflarının ''hatıra'' dayatması sonucu şekilde şekle girersiniz falan.
- kendilerini insanların ihtiyaçlarından sorumlu hissedenler
Baksana şunun içeceği bitmiş, git peçete getir, ezan okunuyor müziği kapatalım vb. Kalıpları kullanan düz adamdır.
- oturmaya mı geldikçiler.
Bir insan ne kadar kültürlü, seviyeli olursa olsun, Düğündeki müziği duyar duymaz hemen halay moduna alabiliyor kendini. Metrobüsten sonraki en büyük turnusol bence budur.
- ayıp olmasın diye gelip doğduğuna pişman olanlar.
Sanırım bu ben oluyorum. ''Lütfen gel, en mutlu günümde beni yalnız bırakma'' diyen kuzenin düğün boyu yüzünüze bakmaması, gittiğinizden haberi bile olmaması çekilen çileye değmiyor hakikaten. Ortalama insanların eğlencesi, diyalogları, müzikleri vs. de cabası.
Pistte iştahlı bir şekilde dans edip kıvırırken anondan gelmesi;
- Kız evinden den deen! kal kan kaan otobüs büsss hareket tttt etmektedirrr.
Anonsu duyan oyuncular hemen pisti terk ederler. Buda benim gözlemlediğim durumdur.