into the wild: malın birine rahat batıyor. "ben bakkala sigara almaya gidiyorum" deyip evden çıkıyor. o orman senin bu dağ benim diyerekten doğayı falan geziyo mal.
the man from earth : şimdi kolpacı bir abimiz var. sırf evdeki manitayı ayıklayabilmek için 14.000 yıl yaşadığını falan iddaa ediyor. evdeki diğer elemanları da buna inandırıp korkutup evden kaçırmak istiyor. işte amacı bu ayıklamaya çalıştığı ablamızla başbaşa kalıp zifaf edebilmek. neyse efendim baktı olmuyor "şaka yaptım lan, kim 14.000 yıl yaşayabilir. 35'imden gün aldım daha." falan diyor. böyle söyleyince herkes "haa sktir olum ya, çok g.t adamsın" deyip evden gidiyorlar. tam bu abimiz muradına erecekken yaşlı bir tanesi eve dönüyor. bu abimiz de "yetti be bir gidemediniz" deyip bu amcanın babası olduğunu söylüyor. amcamız bunu duyunca kalpten gidiyor ve abi olay üstüne kalmasın diye ablamızı da alıp ucuz bir otel bulmak için evden ayrılıyor.
kaybedenler kulübü : radyo programı yapan 2 herif var. bunlar hergün karı kız götürüyor, elde içkiler falan. sonra bi' de biz kaybedeniz diye ortalıkta dolanıyorlar amk!
amerikan beauty: abi bir adam var şimdi eşi buna vermiyor bu da hep otuz bir çekiyor neyse işte bu birgün kızının arkisi ile tanışıyor bütün film boyunca derdi bu kızı mikmek valla.
beetlejuice : şimdi bir tane hayvan gibi böcek var. karının orasını burasını elliyi. sonracıma karı bari beter böcek allah belanı versin nerdesin? sonra beterin beteri var çıkıyo kafam kadar adam yani öle b.ktan bir film. yok birde şarkı çalıyo insan yerinde duramıyo yaa olum böcek değil it it.