genellikle, yani önceki zamanlarda, mümkün mertebe yapmaya çalıştığım ancak kaybetme uğruna zaman zaman tersine başvurduğum ulvi eylem.
ancak son bir-iki yıldır şöyle bir ampul yanmaya başladı:
dürüstlük kazandırır. eğer sonucunda yalan söylemenizi gerektireceğine inanıyorsanız bir şeyi yaparken, çözüm basittir. yapma. böylece yalan söylemene gerek de kalmaz. sonuçta dürüst olmanın kötü bir şey olduğunu kimse söyleyemez herhalde.
dürüst lük kazanılınca kaybetmenin öyküsüdür bir bakıma niye mi günümüzde kim dürüstlük yaptıysa ya kaybetti ya da terkedildi. niye mi bencillik almış başanı gidiyor. kimse kimseye karşı dürüs olamıyor olsada dürüst olana rast gelmiyor. içimzde devamlı olduğu halde dışarı vuramadığımız bir olgudur dürüstlük.
bir ülkede bir kral varmış. artık yaşlandığı için kendisine varis arıyormuş ve bunun da halkından birinin olmasını istemiş.
halka saksı ve tohum dağıtmış ve demiş ki "kim bana bunlarla en güzel çiçeği yetiştirip getirirse o benim varisimdir."
halka tanınan süre sona erdiğinde herkes ellerindeki saksılarda rengarenk, güzel güzel, kocaman çiçeklerle toplanmış meydana.
ama yalnızca bir adamın saksısı boşmuş. bu kralın da dikkatini çekmiş ve adamın yanına gelerek "bu adam benim varisimdir!" demiş.
halk çok şaşırmış tabii. nasıl olur da kendileri rengarenk, muhteşem çiçeklerle gelirken, elinde bomboş saksı dışında hiçbir şey olmayan bu adam varis seçilir? kral halkın merakını gidermek için şöyle demiş:
-size verdiğim tohumlar haşlanmış tohumlardı. haşlanmış bir tohum asla büyümez. yalnızca bu adam dürüst davranmıştır. işte bu yüzden varisim odur.
açık vermeden yalan söyleyebilme sanatı. korktuğunu kişinin sadece kendisi bilmesine cesaret dendiği gibi yalan söylediğini sadece kişinin bilmesi de dürüstlüktür. karşımızdaki kişinin duymak istediklerini söyleyip, görmek istediklerini yaptığımızda örnek insan oluruz; ama o kişiye karşı gerçekten dürüst olup yanlışlarını söylediğimizde tu kaka insan oluruz. *
De ki: "Ya Rabbî, gireceğim yere dürüst olarak girmemi, çıkacağım yerden de dürüst olarak çıkmamı nasib et ve Kendi katından beni destekleyecek kuvvetli bir delil ver bana!"
sadece yalan söylememek değilidir. lakin herkes yalan söyler kimseye yalan söylemeyen biri varsa o da en az bir kaç kez kendine yalan söylemiştir hayatta. dürüstlük dürüst davranmayı da gerektirir işin zor kısmı da buradadır. kıvırmadan, kırk takla atmadan karizmanın arkasına saklanmadan anlatmayı gerektirir.