Yok dürüst insanlar artık. Acayip de kılıflar buluyorlar samimiyetsizliklerine. Yalan söylemeden de dürüst olamadığımız olur. Çevremde bir tane dürüst insan vardı bundan yıllar önce meğer fikri başkaymış. Dürüst olmak her yiğidin harcı değildir.
olduğunuzu , gördüğünüzü , bildiğinizi , bilmediğinizi , görmediğinizi , yapabildiğinizi yapamadığınızı; olduğu gibi gösterme durumudur. böyle bakıldığı vakit, nesi kötü olabilir ki diye düşünüyor insan haklı olarak.
bu olgununda fazlasının zarar olduğu düşünülürek, doğrucu davut diye bir deyim çıkarılmış. ne saçma. dürüstlüğün ne fazlası olur , ne de zararı. dürüstlük dürüstlük işte. kimde kaldıysa.
açık vermeden yalan söyleyebilme sanatı. korktuğunu kişinin sadece kendisi bilmesine cesaret dendiği gibi yalan söylediğini sadece kişinin bilmesi de dürüstlüktür. karşımızdaki kişinin duymak istediklerini söyleyip, görmek istediklerini yaptığımızda örnek insan oluruz; ama o kişiye karşı gerçekten dürüst olup yanlışlarını söylediğimizde tu kaka insan oluruz. *
"neden dürüstüm ben?
oysa çok daha kolay yalanlar.
yalan ağlamalar,
yalan konuşmalar,
yalan sarılmalar, üç harflik duygular.
"sensiz yapamam" lar, kıskanmalar.
en güzel yalanları yapabilirim de ben.
sevdiğimde, her yaptığım o kadar gerçeğim oluyor ki, en az kendime değer verdiğim kadar veriyorum onlara.
bir anda o kadar sağlam seviyorum ki, her şeyi çöpe atmayı göze alıyorum.
suçlu kimse değil.
suçlu yok -- çok ararsam da benim.
o kadar çok değer verdiğim "ben"."
tarzı bir diyalogta sorguya tutulabilen "şey". işte anladınız.