dünyada savaşların bitmemesinin nedeni

entry30 galeri0
    1.
  1. Miniminnacık beyinlere küçük yaşlardan itibaren "şunları öldürdük buraları elde ettik bak bu millet bize şunları şunları yaptı" diye öğretiliyor. Genç nesil daha kendini tanıyamadan ölümleri, intikamları, toprak sahibi olma hırsını tanıyor.

    Tarih tekerrürden ibarettir diyorlar, hiç ibret alınsa tekerrür eder miydi, diyor şair.

    Savaşın kanlı tarihi öğretiliyor ibret alınsın diye. Sonra kendinden başka hiçbir milleti sevmeyen faşist bir nesil yetişiyor. Hatta asırlardır birlikte yaşadığı diğer milletleri bile sevmiyor.

    Halbuki savaş tarihi yerine bilim tarihi öğretilse... Öyle derslerin içinde konu olarak değil, ayrı bir ders olarak öğretilse...

    Yapılan düşünce hatalarını görse, bilimin geçmişinin üstüne koya koya nasıl ilerlediğini görse... O da heves eder, o da kendine inanır. Dünya için nasıl yararlı şeyler yapılır farkına varır. intikam için değil, dünya için çalışır.

    Küçücük beyinlere intikamın aşılanmadığı, savaşların olmadığı bir dünya dileğiyle. Yaratılan düzeni yıkmak ne kadar imkansız görünse bile...
    6 ...
  2. 2.
  3. insan ihtiyaçlarının sınırsızlığı.
    3 ...
  4. 3.
  5. Çıkar, menfaat ve evet; ırkçılık..
    3 ...
  6. 4.
  7. batı emperyalizmi. sömürmekten, tüketmekten başka bir bok bilmeyen koduğumun cahil batısının tek bildiği kaba kuvvet, hinlik, alçaklık, köleleştirme. biter mi savaş bitmez. dur daha bunlar iyi günler 2041 yılında güney kutbu üzerindeki anlaşma sona erecek. güya maden aramaları v.s. 2041 e kadar ertelendi, yersen. abd 60 yıldır üs kurmuş bir bok bırakmaz geriye.
    4 ...
  8. 5.
  9. üretim fazlasının tüketilmesi için. çünkü o adamlara göre refah seviyesinin yükseltilmemesi gerekiyor. anlayana.
    2 ...
  10. 6.
  11. dünyayı yöneten %1'in bitmek bilmeyen hırsları, doymak bilmeyen gözleridir. sırf onlar tatmin olsun diye milyonlarca insan öldü ve halen ölmekte.
    3 ...
  12. 7.
  13. Bitmeyecek. içimizdeki bencilliği dünya olarak yenmediğimiz, hep kendi istediklerimizi gözeterek davrandığımız sürece bitemeyecek.
    1 ...
  14. 8.
  15. Bugün halkı insan hakları, refah, saygı kokan isveç bile en büyük silah üretici ülkelerdense bu dünyanın bu hale gelmesinde her bireyin payı var.

    Kimisi bitmek bilmeyen açgözlülüğü ile, amerika'da milyonlarca yerliyi öldürmüş, kimisi aborjinlerin kafataslarından koleksiyon yapmış. kimisi birilerinin piyonu olmuş ve insanları öldürmüş, kimisi komünizm çatısı altında milyonları öldürmüş. kimisi alman milletinin üstünlüğü diye bir savaş başlatıp 60 milyon sivilin ölümüne sebep olmuş.

    velhasıl dünya savaş yeriyse, her birey nedendir. yanı başımızda insanlar ölürken biz burada kıçımızı devirip yatıp umrumuzda olmuyorsa, savaşın sorumlusu bizizdir.

    sen, ben, o, küçük görmemek gerek. savaş istemeyen bireyler savaş istemeyen halkları oluştururlar. ama kimin umrunda ki...

    amerikan halkı donutunu yeyip kahvesini yudumlasın, ülkesi her yere vahşet götürürken,

    rus halkı vodkasını içip yatsın, ülkesi kaç masum sabinin kanına girerken...

    örnekler çok uzar...
    2 ...
  16. 9.
  17. Kaldıramamak. Kaldıramıyor hıç kimse bir şeyi. Hınca hınç giriyorlar bir birlerine. Ceremesi sessiz soluksuz insanlar da çekiyor. Can şirin, cesaret edemiyorum ölmeye. Böyle dünyada yaşamaktan pek hoşnut değilim. Acıyor.
    1 ...
  18. 10.
  19. öteki gündem de para ve din savaslari konulu programda cok net acikliyor.
    Ama unutmayın silah sektörünün de islemesi icin savaslara ihtiyac var.
    2 ...
  20. 11.
  21. insanların aç gözlülüğü .
    1 ...
  22. 12.
  23. barış ile mutluluğun geleceğine inanıyorsanız yanılıyorsunuz.

    (bkz: savaş barıştır)
    (bkz: 1984)
    2 ...
  24. 13.
  25. Savaştan kazanç elde edenlerin tükenmemesi.
    1 ...
  26. 14.
  27. 15.
  28. Hadi akşam akşam yüzyıllardır çözülemeyen dertlere sözlükte çare bulalım dercesine bir başlıktır. Gidin yatın öğüdümü beraberinde getirir.
    2 ...
  29. 16.
  30. Mevlana nın şu sözünü aklıma getirmiştir.

    Hiçbir mal sizin değil neyi paylaşamıyorsunuz?
    Hiçbir can sizin değil niye dövüşüyorsunuz?
    5 ...
  31. 17.
  32. 18.
  33. Fesat ve bozgunculuk insanoğlunun fıtratında gizlidir. Şeytan da tam burada devreye girer ve nefsine uyanları yoldan çıkartır ve saptırır. Şimdi aşağıda arka arkaya iki entry ile konuyu az da olsa izaha gayret edelim. Birinci insaoğlunun fıtratı ile ilgili, diğeri de şeytanın bundaki etkisi üzerine olsun;

    --spoiler--

    Melekler insanların yeryüzünde fesat çıkaracağını nereden biliyordu?

    Hz. Adem (as) yaratılmadan önce melekler: “Yeryüzünde fesat çıkaracak bir ümmet mi yaratacaksın?” diye Allah’a sormuşlar... Melekler insanların bozguncu olacağını nereden biliyordu?

    insanlardan önce yaratılmış olan cinler yeryüzünde fesat çıkartmışlardı

    Melekler, yeryüzünde insanlardan önce yaşayan cinlerin haline kıyas ederek insanın da yeryüzünde fesat çıkaracağını söylediler.
    Dahhak’ın Abdullah b. Abbas’tan naklettiği bir rivayete göre:

    "Allah (cc) Hz. Âdemden önce cinleri yaratmıştı. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarıp, kan dök­ünce, iblisin başkanlığında özel bir kısım melekleri göndere­rek onlarla savaş yaptırmış ve onları mağlup ettirmiştir. Allah (cc) bu özel me­leklere, yeryüzünde bir halife yaratacağını beyan edince onlar da insanları cinlere kıyas ederek:
    "Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yarata­caksın? diye sormuşlardı."

    insanda şehvet ve gazap hislerinin bulunması fesat çıkarmaya sebeptir

    Melekler, insanoğlunun fıtratında bulunan; şehvet hissinden fesadın, gazap hissinden de kan dökmenin çıkacağını bildikleri için böyle söylemişlerdir.

    Meleklere insanın yeryüzünde fesat çıkaracaklarını Allah’ın bildirdiği rivayet edilir

    Buna dâir ibni Mes'ud ve sahabeden bazılarının rivayet ettiği farklı görüşler vardır. Bu görüşler şöyledir:
    "Allah (cc), meleklere:
    "Şüphesiz ki ben, yeryüzünde bir halîfe (insan) yaratıcıyım." dediği zaman melekler:
    "Ey Rabbimiz, bu halîfe ne olacak?" diye sordular. Allah (cc) da:
    "Onun bir nesli olacak. Onlar yeryüzünde fesat çıkaracak,birbirlerine haset edecek ve birbirlerini öldürecekler." buyurdu. Bunun üzerine melekler:
    "Ey Rabbimiz orada fesat çıkarıp kanlar dökecek kimseler mi yaratacaksın?" dediler."
    Allah (cc), meleklere, yeryüzünde kalabalık halk bulunduğu zaman, orada fesat çıkaracaklarını ve kan dökeceklerini bildirmişti.
    ibn Zeyd şöyle demiştir:
    "Allah (cc) cehennemi yarattığı zaman, melekler çok korktular ve:
    "Ey Rabbimiz, bu ateşi kimin için yarattın?" dediler. Allah (cc):
    "Mahlûkatımdan bana asi olanlar için." cevabını verdi. Hâlbuki o günde meleklerden başka mahlûkat yoktu ve yeryüzünde de hiçbir yaratık bulunmuyordu. Allah (cc):
    "Şüphesiz ki ben, yeryüzünde bir halîfe (insan) yaratıcıyım dediği zaman melekler günahın onlardan çıkacağını anladılar."
    Levh-i Mahfuza kıyamet gününe kadar olacak şeyler yazıldığından,melekler de Levh-i Mahfuza bakarak öğrenmişlerdir.” (Fahrettin-i Razî,Tefsir-i Kebir Mefâtihul Gayb)

    https://m.sorusorcevapbul...acagini-nereden-biliyordu

    --spoiler--
    2 ...
  34. 19.
  35. Konuya Devam edelim;

    --spoiler--

    insanoğlu, yaratılışının başından beri hep şeytanla karşı karşıyadır. Kötülüğün ve bozgunculuğun sembolüdür şeytan. Yalanla, süslü göstererek ve aldatarak insanları saptırmaya, Allah Teâlâ’ya kulluk görevini yerine getirmekten ve salih amellerden uzaklaştırmaya çalışır.


    Allah Teâlâ birçok ayet-i kerimede müminleri şeytanın oyun ve desiselerine karşı uyanık olmaya çağırır.

    “Ey Âdemoğulları! Şeytan, ana–babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık” (A’raf: 27)

    Şeytan bugün de aldatmaya devam ediyor. Müslümanları yoldan çıkarmak için kötü şeyleri süslemeye ve güzel göstermeye çalışıyor. Şeytanın en büyük başarılarından biri boynuz kulağı geçer misali yardımcılarını bozgunculuk yolunun ustaları haline getirmesidir. Büyük şeytanı geliştirip şeytanet tarihinin bütün oyun ve tuzaklarıyla donattı. istikbar güçlerini, özellikle de bunların başını çeken Amerika’yı insanlık tarihinin en büyük şeytanlarından biri haline getirerek bozgunculuk yolunda büyük mesafeler kat etti.

    Nerede bir kötülük varsa arkasında şeytan vardır. Büyük kötülüklerin mimarı ise büyük şeytandır. insanları katlederek, fitne çıkarıp islami mezhep ve fırkaları birbirlerine düşürerek oluk oluk Müslüman kanı akıtmaktadır. Farklı coğrafyalardan zorla ele geçirdiği Müslümanları hiçbir muhakemeye tabi tutmadan yıllarca işkencehanelerde akla gelmez muamelelere tabi tutmaktadır. Ayrıca yeryüzünde ahlaksızlığı ve bozgunculuğu yaymakta, milyarların bozulmasına çanak tutmaktadır. Kur’an–ı Kerim’de kavimlerin helakine sebep olan kötülüklerin tümü büyük şeytanın ve yardımcılarının denetiminde icra edildiği ifade edilmektedir.

    Bir taraftan yeryüzünü fesat yuvasına çevirirken diğer taraftan bütün bu çirkinlikleri insan hakları ve demokrasi yalanlarıyla perdelemektedir. Her gün yeni yeni katliamlar gerçekleştirip haksız yere kitlelerin kanını akıtırken, yayınladığı insan hakları raporlarında şeytanlaştıramadıklarını terörist olarak nitelendirmekten de kaçınmamaktadır. Bütün bunlarla şeytanlığını perdelemeye çalışırken kendisini iyilik ve barışın anası olarak sunmaktadır.

    Kur’an-ı Kerim’de şeytanın tehlikeleri açıkça zikredilmekte ve Müslümanlar bunlardan uzak durmaya davet edilmektedir.

    “Ey iman edenler! Hep birden barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o, apaçık düşmanınızdır.”(Bakara: 208)

    “O, bir gurubu doğru yola iletti, bir guruba da sapıklık müstahak oldu. Çünkü onlar Allah’ı bırakıp şeytanları kendilerine dost edindiler. Böyle iken kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlar.” (A’raf: 30)

    Allah Teâlâ, şeytanın düşman olduğunu bildirip Mü’minlerin ondan uzak durmalarını isterken ülkemizi yönetenlerin büyük şeytanı dost ve ortak görmelerine ve ülkenin önemli meselelerinde büyük şeytana danıştıklarına şahit olmaktayız. Müslümanlarla bir araya gelip sorunlarını çözme yerine, şeytanla bir araya gelmekte, ondan medet ummaktadırlar. Örneğin diktatör Esed güçlerinin zulmüne karşı çıkıp neredeyse savaş ilan etme noktasına gelmişken, büyük şeytanın zulümlerini görmezden ve duymazdan gelmektedirler. Ne yüzlerce Müslümanın on yıldan fazladır sorgusuz sualsiz tutulduğu Guantanamo işkencehanesinden ne de insansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen katliamlarla hayatlarını kaybeden binlerce Müslümandan bahsedilmektedir. Başkaları yapınca zulüm ve katliam şeklinde nitelendirilen fiiller, Amerika yapınca hakkın yerini bulması şeklinde algılanmaktadır. Daha doğrusu Amerika’nın zulmüne göz yumma ve tepkisizlik bu görüntüyü vermektedir.

    Oysa şeytanı en güçlü temizleyicilerle yıkasalar da kirini ve necasetini gideremezler. Şeytan kötülüğün unsurudur. Özü kötülük olan ve bozgunculuğu meslek edinen şeytanı temize çıkarmak mümkün değildir. Müslümana düşen onu insanlığın düşmanı görüp bütün ilişkileri kesmektir. Çünkü şeytan insanın hem dünyasını hem de ahiretini harap etmeye çalışır. Cinni şeytan insanları teker teker iğfal ederken, büyük şeytan büyük kitleleri yoldan çıkarıp inhirafa sürükler. Bozgunculuğu bütün insanlığa yayarak yeryüzünden tevhidin izlerini silmeye çalışır.

    “Çünkü şeytan, sizin düşmanınızdır, siz de onu düşman sayın. O, kendi taraftarlarını ancak ateş ehlinden olmaya çağırır.” (Fatır: 6)

    De ki: insanların kalplerine vesvese sokan, (insan Allah’ı andığında) pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, insanların Melikine (mutlak sahip ve hâkimine) insanların ilâhına sığınırım!” (Nas: 1–6)

    Yalan söyleyerek ve cezbedici pusular kurarak Hz. Âdem ve eşini aldatmayı başardı. Eylemleriyle ve bozgunculuklarıyla şeytanı gölgede bırakan büyük şeytan; yeryüzü düzenini bozma ve Müslümanların arasındaki insicamı yok etmek için yoğun çaba harcamaktadır. Takipçilerini de kendisiyle birlikte felaketlere sürüklemektedir.

    “işte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.” (Al–i imran: 175)

    “Şeytan onları etkisi altına aldı da kendilerine Allah’ı anmayı unutturdu. işte onlar şeytanın yandaşlarıdır. iyi bilin ki şeytanın yandaşları hep kayıptadırlar.” (Mücadele: 19) (Doğruhaber)

    http://hurseda.net/Meryem...urdu-Ya-Buyuk-Seytan.html

    --spoiler--
    1 ...
  36. 20.
  37. Cevabı insan denen varlığın isteklerinde yatar. insanın doğasında rekabet var. Rekabet mücadele zamanla savaşa kadar evrilir.
    2 ...
  38. 21.
  39. 22.
  40. Tam olarak
    (bkz: human)
    (bkz: insan)
    (bkz: mêr)
    (bkz: رجل)
    (bkz: человек)
    .
    .
    .
    1 ...
  41. 23.
  42. Mükemmel bir entry dediğim ve yazarını tebrik ettiğim başlıktır.
    0 ...
  43. 24.
  44. Dünya bitmeden savaşlarda bitemez maalesef. Burası dünya... temizlenmeye çalıştıkça onu kirleten insanlarla dolu. Bitmedi, dünya bitmediği sürece, insanların hepsi yok olmadığı sürece bitmeyecekç
    0 ...
  45. 25.
  46. Deveyi hamuduyla yutmak isteyenler ve deve sahibinin direnişidir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük