Bu fırtına dinecek
Ve herkes geride kalanlarla devam edecek
Yara açanlar da olacak
Yarası yananlar da
Belki fırtınalar devam edecek haddinden fazla
Güzel şeyler de olacak
Kimisi sövmekten vakit bulamayacak yaşamaya
Kimisi kendini çok kaptıracak
Az ilerde biri inecek
Fazla uzaklaşmadan bir başkası binecek
Dünya böyle dönüp gidecek
Son söz söylenene dek
Sorunun kendisiyken bu hain dünya
Cevabı da saklayacak son söz söylenene kadar
Bazıları kopacak
Bir şeyler eriyecek
Aynı anda yastığa bir baş mutlulukla değecek
Bir ümit taşarken yüreklerden
içten bir kahrolsun çekilecek
Rahat rahat bir nefes verilecek
Az ilerde biri inecek
Fazla uzaklaşmadan bir başkası binecek
Dünya böyle dönüp gidecek
Son söz söylenene dek
'Benim için artik bitti', 'kül olsan da umrumda degil', 'Dünya yeniden dönüyor' falan der. ama dünya dönmüyordur. 'dön be dünya, daha hızlı dön' diye yalvaracak kadar acımıştır kişinin canı. 'hiç bu kadar acıtmadı, hiç kimse senin kadar acıtmadı canımı' der ya hani; şarkıda hissedebilirsiniz zaten kimsenin daha önce o kadar acıtmadığını. öyle bir şarkı işte.*
siyaset ve ekonomi konularında haberleri içerisinde barındıran, pembe ve turuncu karışımı bi renkte basılan, uluslararası ilişkiler, maliye, iktisat, kamu yönetimi vb. alanlarda eğitim alanların güncel olarak takip etmelerinde fayda olan gazete. lakin bir liralık fiyatını görünce "yok ebenin .mı!" diye yüksek sesle bagırmayın. ben yaptım, deli muamelesi gördüm.
heyder baba, dünya yalan dünyadı,
süleymandan, nuhdan kalan dünyadı,
oğul doğan, derde salan dünyadı,
her kimseye her ne verib alıbdı,
eflatundan bir kuru ad kalıbdı.
gezegenin avrupa kıtasında almanya'da, belçika'da, hollanda'da eylem için 3 milyon litre süt sokağa dökülüyor. üstelik bu eylem toplamda 40 milyon litre süt dökülmesi eyleminin bir parçasıymış.
öldürücü radyasyonların yayıldığı, soluyacak havanın olmadığı, hayata düşman bu uçsuz bucaksız evrende yaşamamıza izin veren, canlılara dost tek gezegen. evrende minicik bir toz tanesi olsa da, içinde barındırdıkları ile anlamı bütün evreni aşan bir yer.
erkan oğur *'la yavuz çetin'in yaptığı düettir kendileri efendim. insanı oradan buraya götürür,hayatın anlamını keşfettirir, bir o kadarda alçak gönüllü bir parçadır üstad ve yavuz çetin (bkz: merhum) hünerlerini sergilemektedirler. (bkz: ağlatan ama forgotten olmayan enstrumanteller)