Son kabadayıdır. Lakabı "abi" olan Dündar Kılıç, Sürmene'nin pek varsıl olmayan Baştımar köyünde gözlerini dünyaya açmıştır. 12 eylülden sonra gladyo, kendi yeraltı dünyasını yaratmaya başlayınca 80'lerin sonuna, 90'ların başına doğru yeraltı dünyasında düzen bozulmuş, racon bilmez yeni yetme kasaba mafyası zihniyetindeki çocuklara köşe başları teslim edilmeye başlanınca ağzının tadı iyice kaçmıştır. Buna rağmen son nefesine dek kestiği her racon kanun hükmünde kabul edilmiştir.
Yükselme döneminde çokça suça karışmış, gençlik döneminde bazen bunların bir sonucu olarak mecburiyetten, bazen de güvenlik gereği kendi isteğiyle (üzerinde silahla bilerek yakalanmak gibi küçük suçlar işleyerek) bazı hapishanelerin kadrolusu olmuştur. Onun yükselme dönemi gladyonun Türkiye'de solu "kesime alma" dönemine denk geldiği için hapishanelerde çokça solcu aydınla ve solcu gençle tanışmış, yakın dostu olan Yılmaz Güney in de etkisiyle solculara hafif bir sempatiyle yaklaşmıştır. Bu kader ortaklığının etkisiyle türk solundaki aydınların çoğunun kendisiyle bir merhabası olmuştur. Diyebilirim ki sol aydınların Dündar abiye duydukları hayranlık, kendisinin sola hayranlığından kat be kat daha fazladır.
biyografisini okuduktan sonra hayran kaldığım kabadayı 'abi' gariban babası. ilhan selçuk deyimiyle 'külhanbeyi değil kabadayı, mafya babası değil kabadayıdır''.
sabahattin eyüboğlu ile olan anısıda oldukça trajikomiktir.
12 mart dönemi hiç bir şey söylemeden evinden almışlardır
sabahattin eyüboğlunu aynı koğuştalardır dündar kılıçla ve
şaşırmaktadır eyüboğlu tüm olanlara..
-evladım dündar bizi buraya neden getirdiler?
-aaa! hocam ben diyeyim 6 ay sen de 16 ay sonra
seni çağırıp soracaklar. kimsin ?
-ben profesör sebahattin eyüboğluyum diyeceksin
-hay allah bir yanlışlık olmuş
biz pezevenk sabahattini arıyorduk kusura bakma
deyip seni salıverecekler işte seni o zannediyorlar onun için
tutuyorlar hocam.
dündar kılıç renkli kişiliği ve racon etrafında şekillenen sıra dışı yaşamı ile dizilerde yaşatılmaya çalışılmıştır
''ağalık vermekle yiğitlik vurmakla'' sözünün baş kahramanıdır.hayatının önemli bir kısmını cezaevlerinde geçirmiştir.hakkında efsaneler çokçadır.son kabadayıdır.
bilinenin aksine laz değil gürcü kökenli olan mafya babasıdır.ne kadar övülürse övülsün bu övgüler mafya olduğu gerçeğini değiştirmez.hem gariban babası felanda değildir.öyle olsaydı okul felan yaptırırdı.ama sadece maddi yardım felan yapmışki kendine yeni itler bulsun.yoksa okurlarsa cahil olmazlar buna da it olmazlar.ölüleri hayırla anmak gereksede bunun gibilere lanet olsun.
şöyle bir anısı vardır: yanında bir manita ile ankara hilton oteline gider. abiye yer yok derler. o da silahını çeker bütün personeli lobide yan yana sıraya dizer. hilton'un amerikan şirketi olduğunu anlatıp amerikan yalakalığı yapmamalarını söyler. deniz gezmiş'ten bahseder. sonra da çeker gider.
sürmene de doğmuştur.ankarada kürt cemali yi öldürdükten sonra bu olayın yüzünden üstüne saldıranlarıda öldürmek zorunda kalmıştır.ve bir sürü cinayeti işledikten sonra artık bir mafya babası haline gelmiştir. 64 yıllık hayatının 21 senesini cezaevlerinde geçirmiştir. solcu kimliğiyle de tanınır. yılmaz güney ve kadir inanır la da hukuku vardır. bir zenci evlatlık kızı varmış hayattayken lakin o öldükten sonra ne olmuştur kıza bilmiyorum.
yaşar kemal'in yakın arkadaşıydı ve 8.000 kitaplık bir kütüphaneye sahipti,rahmetli kabadayıydı fakat gariban babasıydı, boya fabrikası ve nişantaşı'nda bir galerisi vardı.