her parçaya nasip olmaya mükemmel dizeleri ile ruh halimizin en ince kırpıntısının tespitini yapıp, öğüt gibi değil ama böyle hani, “senin için en iyisi bu, bunu yap” tarzında sıcacık bir sesin, ağlama hissi uyandıran, aşmış, insanın ihtiyacı olan ışığın, 6 dakikalık bir şarkıya nufüz etmiş hali.
“yalnız kaldıysan, kalkıp pencerenden bir bak.
güneş açmış mı, yağmur düşmüş mü?
dön bak dünyaya.
herkes gitmişse, sakince arkanı dön bir bak.
dostun kalmış mı? aşkın solmuş mu?
bir sonbahar kadar yalnız, bir kış kadar savunmasız.
ya da ilkbaharsan, yolun başındaysan...
asla vazgeçme.
kalkıp da pencerenden bir bak,
güneş açmış mı? yağmur düşmüş mü?
dön bak dünyaya.”
bir sonbahar kadar yalnız
bir kış kadar savunmasız
ya da ilkbaharsan yolun başındaysan
asla vazgeçme
sakince arkana dön bir bak
güneş açmış mı yağmur düşmüş mü
dön bak dünyaya.
5 sene rötarlı keşfetmenin utancını yaşadığım şarkı. kesinlikle hayat sevinci veren, umutları yeşerten, büyük bir yıkımın ardından dinlenip moral dopolanması gereken bir parça.