kendini daha çocukken belli eden erkek. bizim komşunun çocuğu. bire başladı. haftalardır okulda -özellikle beslenme saatlerinde- annemi özledim diye ağlıyormuş. diyor ki:
- "anne beslenme çantamı açınca senin ellerinle hazırladığın ekmeği görüyorum, sen çok özlüyorum."
iki çeşittir. ilki gerçekten duygusal olduğunun farkında olmayanlar, ikincisi ise
duygusal olmadığı halde duygusal zekasını gerektiğinde kullanıp duygusal olabilenlerdir.
ikincisi çok hızlı erkeklerdir. bir kadının kendisine acımasını sağlamaktan tutun, çakma
gözyaşları akıtmak ve çocuksu, saf bir kişiliğe bürünmeyi çok iyi becerirler.
sadece kızlar benim duygusuz bir odun olduğumu, yalancı pislik herifin teki olduğumu, kinden gözü dönmüş hafif kafayı kırmış biri olduğumu düşünür ama yine de beni severler.
kız tavlamak için duygusalmış gibi davranıyorsa yanlış yapan erkektir. hadi bizimki karakter olmuş artık değişemiyoruz da, belanı mı arıyorsun oğlum? avrupa'da değiliz, odunluktan, kroluktan anlar bizim ülkenin kadınları, harcama kendini, hobi olarak yine şiir yaz aşktan bahset, ama bulaşma.
duygusal erkeklere karşı çok özel bir zaafım vardır. çünkü onlar çok tatlıdır. çünkü onlar insanın yüreğini kıpır eder. duygusal erkek her kadını gülümsetir. duygusallar candır, canandır. erkeğin dibidir. insanin kollariyla sarasi geliyor. Rastladigim tek duygusal erkek balik burcu erkegidiR.
-duygusuz sekse karşıyım
+tamam, o zaman duyguyu da çağıralım.
şaka la şaka. böyle değilim tabii ki de. duygu yüklü bir yönüm var ama bunu ifade edemiyorum. biraz odun olmak kolayıma kaçıyor. sanki duygusallık zayıflıkmış gibi geliyor.