Avrupa sol'unun günümüzde içine düştüğü liberalizm ve serbest piyasa , piyasacı küreselleşme dolayısıyla emperyalizmin-kapitalizmin itici yeni gücü olma vasıflarına bakıldığı taktirde türkiye solunun ne kadar ilkeli ve özünde irade sahibi olduğu görülecektir. Tabi türkiye solu derken burjuvazinin ulusal solcularını kastetmiyoruz. Ya da kapitalizm ile derdi olmayan yandan yemiş anti - emperyalistleri.
uefa tarafından doğrulanmamış haber, soldan yapılan ortalarla çok gol atmışlığımız yok belki ama bu zayıf olduğundan değil doğrudan kaleye gitmeyi sevdiğimizden.
hep bir dedikodudur dolaşıyor 'sağcılar birleşse solcuları 3 e katlar'... mesele sağcı solcu meselesi değil. bir birleşsinler, daha sonra da iki düşüncenin liderleri toplansınlar. ne alıp veremedikleri varsa insan gibi çözsünler. he biz insanlığı yapamayız diyorsanız orası ayrı. sonuçta bu vatan hepimizin. ortada yanlış giden şeyler var. kimse vatan hainleri ayıklansın, sürgün edilsin. tamam bu yaptıklarımın çok kolay olmadığını ben de biliyorum. ama unutulmasın ki bu meseleyi zor da olsa çözmek ülkenin yeniden kalkınması ve dışa bağımlı olmaması demektir. ve şu da var (bkz: zafere giden yolda çekilen çile kutsaldır)
zayıflıktan kastedilen şey nedir pek anlayamadım ama, öncelikli olarak türk solu'nun ne olduğu, nerde durduğu tartışılsa bu zayıflık, zafiyet sorununa daha net bakılabilir.
zamanında milleti dinlemeyip, asıp kestikleri, beslemedikleri için olsa gerek. bi' dinletebilsek kendimizi, özümüzde çok iyi insanlarız esasen, cami yaptırıcaz.
10 senedir biliyorum,siyasetin içindesin ufuk uras. muhakkak daha evvelin de vardır. kim senin kadar düşüncelerini,projelerini anlatma fırsatı buluyor gazetelerde, tvlerde? milletvekili de oldun. bilimum dinci medya yalnız seni veriyor manşetlerden. al işte hodri meydan. daha niye duruyosun dönüştürsene bakalım nasıl oluyomuş. artık huylandım ben senin açıklamalarından. hepsinin arkasında bir artniyet olduğunu düşünüyorum. sakın bu açıklamaların da chp'nin başına geçme isteği olmasın? birileri bir görevmi verdi yoksa?
dünyanın ve insanlığın en bildik kuralının yansımasıdır aslında.
şöyle ki; eğer herhangi bir iş yapılıyorken, asıl amaç unutulursa, başarılı olunamaz. bu 2x2=4 kadar açık bir gerçektir.
mesela düşünelim efendim, evden ekmek almak niyetiyle çıkıp da çikolata alıp dönerseniz, ya da bakkala ulaşmak yerine sokaktaki kavgaya karışırsanız asıl hedefiniz olan "ekmek alma" da başarılı olmuş sayılır mısınız?? sayılmazsınız tabii ki.
heh işte, yurdum solcularının da asıl meselesi budur, kendilerini güçsüz kılan.
dünyanın en militarist ve totaliter ülkelerinden biri olduğumuz için doğruluk olabiliritesi olan önerme. darbelerle solu bitiren zihniyeti savunanların bugün de şeriat mı geliyor diye ağlamaya hakkı olmadığı görüşündeyim.
hatalı olan söylemdir, doğrusu şudur ki "türkiye de sol yoktur". neden olmadığını, türkiye'de insanların soldan neden uzaklaştığını ufuk bey çok iyi açıklayacaktır. zira kendisi de sebeplerinden biridir...
ÖDP Genel Başkanı ve istanbul Milletvekili Ufuk Uras, dünyanın en zayıf solunun Türkiye'de olduğunu öne sürerek, ''Halkı eleştirerek bu iş yürümez. Demek ki bizde bir yanlışlık var. Geniş kitlelerle solu buluşturmak istiyoruz'' dedi.