bugün

dışkı dolu kanalizasyon çukuruna düşmek(başlıkla ilintili olarak)
virajdan sonraki i.e.t.t durağında otobüs beklerken her gelen kamyon sesini otobüs sanıp heyecanlanmak. Ama her seferinde dumura uğramak
bulundugunuz ortamda bir köşeye çekilip ben bi osurayım derken ishal oldugunuzu sıcak ve vıcıklaşmış bokunuz pantolonunuzdan aşağı akarken anlamak..
cumartesi gecesi iş yerinde sabahlamak zorunda olmak.
sevgilinin yanında altına sıçmaktır kanımca. *

ek: ben değil yahu. bi arkadaş. *
körüklü belediye otobüsünün manevralarına dayanamayıp otobüsün içinde düşmek.
evin anahtarını yanına almadığından kapı dışında kalmak. üstelik bir de sıkışmışsanız gerçekten boktan bir durumdur.
depreme yatağında yarı uyur vaziyette yakalanmak.
G.W. bush'un başkan olması. *
(bkz: porno dergiyle babaya yakalanmak)
çaylaklığa tekrar düşürülmek.*
sevgiliyle messengerda konuşurken webcamin açık olduğunu unutup parmağı burna götürmek... burna ameliyat yapmak... hatta ameliyattan sonra parmağı dille temizlemek...
vicdan azabı, kararsızlık.
ameliyat sonrası hastanede deprem olması, elde serum asansöre koşunması, asansörde mahsur kalmak.ardından kurtarılıp elde serum onlarca dikişle 14 katlı hastanede merdivenlerden inmek.(bizzat yaşanmıştır)
bir kızı yatağa atmak "zorunda" kalacağınız durumlardır...
kaka yapamamak.
kasislerde zıplayıp hoplayan körüklü otobüste boyunun da uzun olması nedeniyle kafanın tavana vurması ve çıkan ses sonucunda otobüsteki insanların bakışlarını üstüne toplamak.
yılbaşı gecesi için bir ay öncesinden antalya için bilet alınır. terminale gitmek için taksiye bu kadar parayı niye vereceğim deyip terminal otobüsüne binilir. otobüs saati yaklaştığında yetişemiyeceğini anlayarak tüm tanıdıklar telefonla devreye sokularak yalvar yakar otobüsü bekletmeleri istenir ve başarılıda olunur. otobüse ulaştığınızda muavin elinizdeki valizinizi kaparcasına alır çünkü zaten otobüs beş dakikadır beklemektedir.otobüse bindiğinizde yerinizde başka birinin oturduğunu görürsünüz, yaşamış olduğunuz stresin etkisiyle zaten niçin beklediklerini anlamayan diğer yolcuların önünde bağrış çağrış kavga etmeye başlarsınız. en sonunda sizi ayırmaya gelen muavin biletlere bakar ve size söylediği söz : ama hanımefendi, sizin biletiniz yarın akşam için.
diş hekimine gidilir. polikilinige girildiginde hemen galoş takılır. ardından muayene yapılır ve gelindigi gibi klinikten çıkılır.hemen asansöre binmeden kulaklık takılır ve son ses müzik dinlenmeye başlanır. yarım saat istanbul umun caddelerinde gezdikten sonra insanların neden ayaklarına baktıgına anlam vermeye çalışılırken galoşların hala ayakta oldugunun farkına varılır. işte dünyanın en boktan durumu budur. * *.
iş yerindeki arkadaşla msn den ofisteki bir kız hakkında her türlü atıp tutmak, geçmişi saklayan arkadaşın pc ye gizlice giren kızın herşeyi öğrenmesi. arkadaşın msn geçmişi saklamasına mı kızarsın, kızın saçma tehditlerine maruz kalmaya mı bilinmez. *
birine sevdiği bir insanın kötü haberini vermek zorunda kalmak. daha beteri, o kötü habere sebep olmak..
hasta olduğunuz için, yatarken kusmak, kusarken sıçmak*
(bkz: shit)
küresel ısınma.
(bkz: kabız)
(bkz: isal)olmak..
belediye otobüsünde uyurken salyanızı önce çenenizde sonra da elinize damlarken hissetmek ve kafayı kaldırıp biri gördümü diye bakamamak bile.