Acı bir gercektir.Aynı zamanda bazı kesimlere de kapak niteliği taşır.
yok işte islam dini refah, huzur, vs.. gibi iyi şeyler vaad edermiş.islam huzur diniymiş.
-miş lerime bakmayın aslında zaten öyle. Ama bunlar bir birey için geçerli gerçekler.Eğer siz bunu bir devletin dini yaparsanız, şeriat gibi saçma sapan şeylere yönelirseniz bu günkü dünya düzeni oluşur.
Dünyada 1 tane sözü geçen müslüman ülkesi olmaz.
Afganistan'a, ırak'a, filistin'e ayar verirler.Sizin tek yapabildiğiniz ise facebook da israile karşı birleşmek olur.
Hoca efendiniz çıkar, açıklama yapar filistin katliamı için;
israil için der ki : Dünyanın en eski medeniyetinin en kadim temsilcileri olan bir halk
ve filistin için der ki : bir devlet bile olamamış bir avuç insan.
Hoca efendinizin kimin kucağında oturduğunu da böylece görmüş olursunuz.
aksine allah ın bizzat kuran da lanetlediği gavur memleketleri dünya nın kontrolünü elinde tutmaktadır. defalarca ' yahudileri nerede bulursanız öldürün, sizden olmayanlarla dostluk edinmeyin, yahudiler allah tarafından lanetlenmiştir ' gibi ayetler geçmesine rağmen, allah katında en güzel, çağdaş olduğu iddia edilen islam dini sefalet, medeniyetsizlik, fakirlik, yoksulluk içindedir. bunun sebebi islam dininin insanları düşünmekten, yaratıcılıktan ve çalışkanlıktan alı koyup bütün gününü ibadetle geçirmesini emretmesidir. bunu islam emretmez, islam dininde var olduğunu iddia eden yobazlar emreder.
edit: müslümanlar diğer ülkelere zulüm etmemiştir doğru. onlar birbirlerine zulüm etmekten başkalarına zulüm etmeye vakit bulamıyorlar. ayrıca bu tuşuna bastığın klavye bile o sana zulüm edenler tarafından üretildi yavru kelebek.
islam, insanları insanlara söz gecirmeye yonelten bir din degildir. bu nedenle ellerinden güç olsa dahi, tutup da diger ulkeleri yonetmeye kalkmazlar. bugune bugun dunyaya zulum eden insanların dini, muslumanlık degildir.
20. asır için doğru sayılabilecek söz. Şunu unutmamak lazım. Medeniyet gezgindir. Hakim gücü medeniyet olarak farz edelim. insanlık tarihine bir bakın. Hakim güçler hep aynı coğrafyadamı olmuşlar. Bir dönem Mısır da bulunan medeniyet , bir dönem Mezopotamya da olmuştur. Bir dönem eski Çin hakimken , bir dönem Moğollar ve Hunlar hakim olmuştur. Bir dönem orta asyaya ve kuzey afrikaya hakim olan emevi-abbasi dönemi vardır. Roma imparatorluğu , Britanya krallığı , Bizans , Selçuklular , Osmanlı imparatorluğu. Bunlar hep varklı coğrafyaların hakimleri , aynı zamanda sözü geçen en büyük güçtürler. Demekki medeniyet yerleşik bir kavram değil. Tarihte sözü geçen müslüman ülkeler olduğu gibi , gelecekte de olabilir. Medeniyet şimdilik Amerika'da , yarın başka yerde olabilir. Belki 200 yıl sonra Amerikan halkı geriye dönüp bugünleriyle teselli olacak. O zaman medeniyet nerde olur bilemeyiz. Belki de aklını başına toplamış bir müslüman ülkede olabilir. Şaşırmamak lazım.
saçmalık değildir efendim, durum tespitidir. dünyada sözü geçen bir müslüman ülke var mı? bir tane gösterebilir misiniz? yok... o halde önerme doğrudur. ha, bunun öncelikli sebebinin din olmayabilir belki, bilemem.
müslümanlığın, beceriksizlik ve pişkinlik numunesi olarak varlığını sürdüren milletler tarafından bütün gün ibadet etmek ve herşeyi allah'a havale etmek olarak algılanmasından kaynaklanan durumdur.
Günümüzde artık islam dinini hiçbir çıkar elde etme kapısı olarak görmeden insanlara gerçekleri anlatabilecek herhangi bir lider/önder bulunmadığından ve mevcut müslüman toplumlarının da saldım çayıra mevlam kayıra modunda petrol satarak hazır para yemelerinden ötürü böyle bir lideri sallamayacaklarından dolayı bundan böyle dünya üzerinde hiçbir müslüman ülkenin sözü geçmeyecektir.
Teknolojinin giderek gelişmesi ve buna bağlı olarak her türlü konfora ve iletişim imkanına artık neredeyse dünyanın heryerinden ulaşılabilmesinden, hiç uğraşmadan parayı vererek bu imkanlardan yararlanmak son derece mümkün olduğundan, islam'dan kaynaklandığı sanılan mevcut tabular da birer birer yıkılmaya başladığından, bırakınız müslüman bir ülkenin sözünün geçmesini, yakın bir gelecekte müslümanlık gayet de azınlıkta kalacak olan bir inanç sistemi olarak gözükmektedir.
Teknolojik gelişmenin bunu desteklemesinin yanında, insanların hiçbirşey üretmeden, geliştirmeden, hiçbir çaba göstermeden sadece zalimlere beddua ederek her zaman olduğu gibi işin kolayı kaçmaları da müslümanlık dininin giderek yok olmasında başlıca etken olacaktır.
çünkü, iletişim imkanlarının her geçen gün artması ile fakirlik ve sefalet içinde yaşayan bir müslüman insanının batılı yaşam tarzını görerek bazı şeyleri sorgulamaya başlamış olduğunu şöyle bir etrafınıza bakarak anlayabilirsiniz. Üç beş kıytırık sözde islam temsilcisi kılıklı tipin haykırışları ise teknolojik refah derinliğinde kaybolup gidecektir.
En basitinden şunu düşünmeliyiz. Bugün israil ve yahudi mallarının protesto edilmesi için bir takım çevreler tarafından sürekli çağrı yapılmaktadır. Öte yandan satın alınan en kaliteli ürünlerin de yahudi malı olması, sözde zalimlerden hesap sormaya niyetli çok bilmişlerin, daha iyisini yapmaya çalışmak yerine protesto etmek gibi bir ucuz yola başvurmaları, bu protesto çağrıları üzerinde düşünmeye sevketmektedir insanları.
Benzer sebeplerden ötürü tıpkı müslümanlık gibi türkiye cumhuriyeti de yakın bir gelecekte tarihin tozlu sayfalarında daha da tozlanmak üzere yerini alacaktır.
tarihte sözü geçen toplumlar inclelendiğinde; hakim ya da egemen olma dinamiğinin teknolojiyi savaş sanatında daha iyi kullanmaktan geçtiğini görmek için deha olmak gerekmez. islamiyet kendi çağında bir devrim olarak bazı kavimlerin ufkunu açarak bulundukları coğrafya'da maksimum seviyede çevrelerine hakim olmalarını sağlamış olabilir. fakat unutulmamalıdır ki aynı islamiyet osmanlı devletinin de sonunu hazırlayan etkenlerden biridir. aynı şekilde hristiyanlığın da zamanında roma imparatorluğunun ikiye bölünmemesinin sebeplerinden biri olduğu da unutulmamalıdır. insanların dinsel inançlarının değişmesi için yüzyılların geçmesi gerekir. toplumsal evrim denen olgu, canlıların evriminden daha hızlı olmasına karşın, teknolojik evrimden yavaştır. lakin önünde sonunda teknoloji topluma ve dünyaya hakim olur ve insanlığın büyük kısmı eski doğmatik inançlarından vazgeçer. bu inançların tanrıçaların hakimiyetinden tanrıların hakimiyetine geçmesi şunun şurasında hepi topu "iki bin beş yüz" yıl öncedir. atalarımız tanrıçayı ve tanrıyı yaratmadan onbinlerce yıl, yere, göğe, güneşe, aya ateşe, ota, boka tapmıştır ve hala tapan ilkel dediğimiz toplumların var olması şaşırtmamalıdır. hristiyanlığın reform hareketleri ile yeniden dizayn edilmesini, teknolojik gelişmelerin eseri olduğunu yadsıyamayız. belki müslüman arkadaşlar kızacak hırsla kötü oy vermeye yeltenecekler ama bu olanları ve olacakları değiştirmeyecek. göksel* denilen dinlerin sonuncusu olduğuna inanılan müslümanlık da tıpkı hristiyanlık gibi önce reforma tabi tutularak -ki zaten farkında olsanız da olmasanız da bu yapılıyor- keskin tarafları yontulacak, sonra belki dünyaya hakim olma savaşı verecektir. son olarak içinde bulunduğumuz çağda insanlığın büyük çoğunluğunun gerçek dini güç gerçek tanrısı da paradır. kafasını gerçekten azıcık bu işlere yoran herkes bunu kolayca anlar. ne musevilik ne hristiyanlık ne islamiyet ne de uzak doğu dinleri eskisi gibi insan ve toplum hayatında etkindir. aynı nehirde iki kere yüzmek mümkün değildir der bir uzak doğu düşünürü. *
asr ı saadet fikirinin müslümanlar üzerinde cok büyük bir etkisi vardır. hafızalarına silinemez bir şekilde kazınmıştır.
islam aleminin devletleşerek eski gücünü*tekrar kazanarak dünyaya müslümanlığı yayma çabasıdır. asr ı saadetzamanındaki büyük beraberlik ve büyümeyi şuan gerçekleştirebilmek için uğraş vermektedirler. ''birleşecegiz, hep beraber mutlu olacagız'' şeklinde yaklaşımlarıyla müslüman halkları kandırıp kendilerine büyük bir para rantı mı sağlıyorlar orası yüzyıllardır tartışılmaktadır. ve yavas yavas örneklerini cevremizden ve kendi devletimizden de gördügümüz gibi müslümanlığı satışa cıkarıyorlar.
fakat yahudi ve museviler öyle degildir. her zaman birbirini kollamakta, hep beraber hareket etmektedirler. istanbul kapalı çarsıda sevdiğim, ticarette oldukca başarılı bir esnaftan duymuştum ve imrenmiştim :
''dostum yahudiler siftahlarını ülkesine gönderirler. kaç lira gönderirler orası onlara kalmış.'' !
ne kadar doğrudur bilinmez..peki cümeye bakarmısın , hangi müslümanın agzından böyle birşey cıkabilir?
peki doğruysa ortadaki gücü görebiliyormusunuz? hangi arap bunu yapar ve hangi müslüman böyle birşey yapar?
zira hristiyanlıktada öyle değildir. fakat hristiyanlık kişinin özel anlayışıdır. tanrıyla kendisi arasında olan ilişkidir. ''günah cıkarmak'' onlara özgüdür. allah ilen kul arasına onlar kimseyi sokmaz, vicdani bir dindir. müslümanlıkta hiç giremez fakat bu şeriatlcılar nereden cıkmaktadır?
müslümanlık bir yaşam biçimidir. farkındaysanız heryerdedir müslümanlık.
günahlar ve sevaplar kurana göre değil, dini sömüren şeriatçıların elindedir.
düşünün ki bugün ekonomik krizde ''araplar 2 trilyon dolar para kaybetmiştir'' deniliyor.
bu rakamla asr ı saadeti geri getirmek, bütün müslümanları bir araya toplamayı bırak, bütün dünyayı doyurabilecegini herkes biliyor.. bugün fettullah gülen in hacı olmadıgını herkes biliyor. daha dogrusu olamadıgını. neden? dini satmakla suçlanıyorda ondan. iran lideri mahmut ahmedinejadfettullah gülen e ''amerikan uşagı'' diyor. Neden fettullah gülen herhangi bir kardeş müslüman ülkesinde kalmıyorda, (!!) amerikada kalıyor? hiç düşündünüz mü?
bu işler yalan işler .. büyük komplolar ve satışlar dönüyor..
olan sadece parası olmayan, zeki, çalışkan, ileri görüşlü, kendini dünyada kanıtlamak isteyen yurdum insanına oluyor.
merak etmeyin bu cahillikle, bu gericilikle bu asr ı saadet anlayışıyla, bu şeriatcılarla dünyanın bir numaralı dini olan müslümanlık dahada geriye gitmektedir.
