bugün

rilke nin şiirleridir.
Konuk olarak kaldığı Adriyatik kıyısındaki Duino Şatosu' nda 1912 yılında yazmaya başlayıp ancak on yılda (1922 yılı) tamamlayabildiği ağıtlarda yeni çağ insanının varlık sorunsalına değinmiş bu varlığın mistik kaynaklarına ulaşmaya çalışmıştır.
On adet ağıttan oluşan eserde her ağıt bir konuyu irdeler.
1.Ağıt:Bir girizgahtır.Sonraki ağıtlarda ağırlıklı olarak ele alınan konuların (Melekler, Ölüm, Sevenler,Kaos vs..) bir toplamıdır.
2.Ağıt:Ağırlıklı olarak Meleklerden bahseder.
3.Ağıt:Aşkın kaotik korkunçluğu ve vahşiliğini dile getirmiştir.
4.Ağıt:Parçalanmış; Ben duygusunu ele alır.
5.Ağıt:insanın evrendeki yerinin ne olduğunu ve sanatçının bu ölüm gerçeği karşısında tavrının ne olması gerektiğini işler.
6.Ağıt:Kahraman insan kavramını irdeler.
7.Ağıt:Varoluşun ihtişamını anlatır.
8.Ağıt:Dünyevi varlıklar arasındaki derin ayrım ve hayvanlar konularını işler.
9.Ağıt:insan olmak yazgısı ve bir varoluş biçimi olarak sanatın değerini anlatır.
10.Ağıt:Ölüm ve yasa ayrılmıştır.

ölüm, bizden öteye dönük olan,
bizim aydınlatamadığımız yüzüdür yaşamın
gerçek yaşam biçimi her iki
bölgeye uzanır,en büyük kan dolaşımı her ikisi boyunca
Yapılması gereken burada bakılmış, dokunulmuş olanı,o daha geniş
Çemberin içine almak.
Gölgesiyle yeryüzünü karartan
Bir öbür dünyaya değil bir bütüne ,bütünün kendisine
Evet bizim ödevimiz,bu
Gidici,dayanıksız olan yeryüzünü öyle derin,
Öyle acıyla,tutkuyla kavramak ki onun özü görünmez olarak
Bizde yeniden dirilsin.Bizler Görünmez' in arılarıyız.
Çılgın gibi topluyoruz gözünüzün balını
Görünmez' in büyük altın kovanında biriktirip saklamak için.

çeviri: Can Alkor
"Bizler, görünmez'in arılarıyız. Çılgın gibi topluyoruz görünür'ün balını. Görünmez'in büyük altın kovanında biriktirip saklamak için."
20. yy şiirinin başyapıtlarından biri...
"hiçbir şey kendisi değil.ey çocukluk saatleri,
figürlerin arkasında geçmişimiz yoktu yalnız
gelecek değildi yalnız önümüzde olan.
büyümesine büyüdük; zorladık kimi zaman kendimizi
büyümeye, biraz da onların,
büyümüşlükten başka şeyi olmayanların hatırı için.
ama kendi başımıza gittiğimiz zamanlar
sevinip oynardık kalıcı olanla,
evren ve oyuncak arasındaki uzayda dururduk."
"at kollarından boşluğu, soluduğumuz mekanlara kat.."
Rainer Maria Rilke'nin Nazar Tüysüzoğlu çevirisiyle Notos Kitap'tan yayımlanan kitabı. Rilke, uzun bir psikanaliz sürecine girmeyi düşündüğü bir dönemde, Prenses von Thurn ve Taxix'in davetlisi olarak, Triest Körfezi'nde, uçurumlar üzerine kurulmuş Duino Şatosu'na gider.
Birinci Dünya Savaşı'nda ağır hasar gören şatonun anısına eserine sonrada "Duino Ağıtları" adını verecek olan Rilke, eserini 1912 kışı ile 1922 Şubatı arasında, on yıllık sancılı bir dönemde tamamlar. Bu ilginç süreç pek çok eleştirmen tarafından Rilke'nin kişisel olgunlaşma süreciyle paralel görülmüştür. "Duino Ağıtları" ile şair, dünya yazınının büyük ustaları arasındaki yerini almıştır. Belirgin bir teolojik ve ideolojik yapıdan uzak bir dille yazılan ağıtlar, insanın varoluşsal kaygılarını ele alır.
''insanların çoğu yaşanmamış bir hayattan ölüyor.''