death, grind dinleyicileri grubun yaptıgı müziği "lay lay lom" , "bu ne lan böyle rın rın rın" * seklinde tanımlarlar lakin daha sonra onlar da göreceklerdir ki dream theater aşmıştır.
Şüphesiz ki biz onları kulakların pasını alsın diye dinleriz.
klavye tonlarını sevdiğimi öğrenen bir klavyer tanıdığımın*, bana şiddetle önerdiği ve onun sayesinde dinlemeye başladığım gruptur. klavye severler dream theater dinlemekten haz duyacaktır. pull me under şarkısı 8 dakika olmasına rağmen dinlemeye değerdir.
home şarkısıyla aşık olmaya başladığım ve bitmeyen aşkla sevdiğim ,iyiki varsın dediğim gruptur.muhteşem müzik ,muhteşem ses ,muhteşem bir performans ancak bu kadar bir arada olabilir.adamlar yapıyor biliyorlar insanın kulak zevkini ,ruhunun derinliğini,o müziği şarkıyı dinlerken neler anlatacaklarını,hissettireceklerini.
Çok kısa zaman önce tanıştığım gruptur. Bu kadar kısa sürede hayranı oldum. Teknik olarak bakıldığında insanın ağzını açık bırakacak güzellikte. duygusal yönden ise sololarını ve partisyonlarını dinleyerek bir çıkarımda bulunulabilir. Bu adamların parçalarını eksiksiz çalabilen birisi enstrümanına oldukça hakimdir diye düşünüyorum. Çünkü partisyonlara bakıldığında (eğer yeni başlayan biriyseniz) o parçaları çalamamak bile azim veriyor. Hiç ölmesin bu adamlar, daha çok "gerçek müzik" dinleyelim.
her biri kendi enstürmanlarında tanrı denilebilecek adamların oluşturduğu muhteşem bir gruptur. severim sayarım ne yapsalar dinlerim. ayrıca live at budokan kayıt albümündeki hollow years şarkısında petruccinin solosu mutlaka dinlenmeli, dinlenmekle kalmamalı sindirilmelidir.
in the name of god adlı şaheseri insanlığa sunmuş , dünyanın en seçici bateristine sahip gruptur. Öyle ki Mike portnoy zillerini özenle seçmektedir , örneğin somalinin kuzeybatısında yer alan cubutinin zengin bitki örtüsünden bile hammadde alınarak yapılmış zillere sahiptir. (bkz: mike portnoy) (bkz: in the name of god)
son 2 albümdür iyice dibe batan grup.halbuki herşey ne güzel başlamıştı ** sonra devam etmişti **** bundan sonra gerileme dönemine girdi bu grup malesef,kötü albümler üst üste geldi **.Ümidim ise yıkımının bir sonraki albümleri olmaması.awake'i geçtim falling into infinity tarzı bişeyler yapsalar bile razıyım ya ağlamak üzereyim.
başa bela gruptur bunlar. dinlersin gaza gelirsin hadi çalayım bari dersin. bariye dikkat sevgili yazarlar akdeniz akşamları deil lan bu. taa ki şarkıyı çalamya başlayana kadar. gitmiyor kardeşim bi yere kadar geliyosun sonra petrucci bi solo atar çötönk! diye kalıverirsin. bundan böyle kendilerini sdece dinlemeye karar verdim.
ruhsuz diyenlerin çoğunun sadece as i am ve/veya experimental teknik melodik 20 kez ölçü değişen şarkılarından birini dinlemiş olduğunu düşündüğüm efsanevi progresif metal grubu .
içinde petrucci* adlı bir adet aşmış şahsiyet* bulunduran grup. dünya üzerinde aşık olduğum, aşık olabileceğim tek topluluk. images and words ile coşturan, awake ile kopartan, scenes from a memory ile transa sokan insanlardır bunlar.
gerçekten saygı duyulasıdır.
ayrıca bazı eserleri vardır ki****, "adamlar duygusuz müzik yapıyor, ruhsuz çalıyor." diyen insanların yüzüne çarpılasıdır.
malesef ki 4 temmuz 2009 konserine uygun şartlar oluşmadığından dolayı gidemediğim gruptur. neyse ki türkiye'ye sık geldiklerinden artık başka bahara diyebiliyorum.
"kulaktan dolma bilgiler" (neyse artık bunlar?) yüzünden değil, gerçekten de korkunç ruhsuz bulunduğu için "ruhsuz" denilen gruptur.
her eleştiriyi bok atmak olarak algılamak sağlıksız bir ego göstergesidir. zira sizin "ruh sahibi" olarak gördüğünüz bir olguya herkes aynı şekilde yaklaşmak, beğenmek zorunda değildir.
ayrıca başkasının hoşnutsuzluğunu kabul etmemek de komiktir.
ki zaten dt'yi ruhsuz, sıkıcı bulan (ben dahil) inanılmaz sayıda rock ve metal müziğe gönül vermiş insan vardır.