Kitap gibi müzik yapan harika grup. Güzel bir kitabı bitirdiğinizde gelen huzur ve hazzı şarkılarında hissedersiniz. Ticari dünyanın müzik anlayışından çok farklı olduğunu farkedersiniz. Hele ki metropolis part:2 albümünü bitirdikten sonra bin yıllık bir halıya bin yıldan beri bağdaş kurmuş bir çınar gibi hissedebilirsiniz.
son albümleri maalesef hiç olmamıştır. bir de single yayınlamışlar lzzy hale falan var single'da. ne alaka lan? bir de yanlış anlamadıysam petrucci'nin solosunu kısaltmışlar falan yayınlanan single'da.
bana kalırsa 2009'dan beri iyi albüm yapamamışlardı. en son black clouds baya sağlamdı. günümüze kadar yaptıkları albümde tek tük iyi şarkılar da yapıldı elbet.
şimdi mangini gömmeye gerek yok da portnoy'Un sadece deli bir baterist olmadığı, bundan fazlası olduğu her albümde daha da anlaşılıyor. vakti zamanında "biraz ara mı versek dostlar, baksanıza üretemiyoruz" dediği için atılmıştı lan adam. keza haklı da çıktı. şu son çıkan 40 şarkılık albüme değinmiyorum bile. self-titled albümlerinde bile en sevdiğim şarkı baya baya rush "esintiliydi"
2009'da black clouds çıktığında, o küçük rekz'e birisi gelip de "kardeş bu çok sevdiğin grup baya bir süre sağlam albüm yapamayacak, belki de bu son sağlam albümleriydi" dese inanmazdım. belli ki gidişat o yönde.
neyse, vakti zamanında yaptıkları albümlere sayıp, özellikle son albüm hiç yapılmamış gibi davranmak en hayırlısı herhalde. ben de bir home açayım da kendine gelsin şu kulaklar.
Mike Portnoy'a sormuşlardır: "Neden bu zamana kadar hiç Space Dye Vest çalmadınız?" Cevap da şu şekildedir: "Eğer Kevin'in gideceğini bilseydik, bu parçayı albüme bile koymazdık..."
Ayrıca bu parçanın Kevin Moore'un '96 yılında çıkan "music meant to be heard" albümünde farklı bir versiyonu da varmış fakat dinleyemedim... Daha güzel olduğunu söyleyenler var..
Alıntı:
Türkçe:
Meleklerin üstündeki ağaç sansarlarının sayfalarına düşerken
Kalbimin batıya çekilişini hissediyorum
Geleceğin bir yabancı kılığına girdiğini görüyorum
Uzay Rengi Yelek'in içindeki aşk
Aşk "kan"ın bir oyunu ve ben kanıyorum
Kalp şeklindeki bir havuz,
Güzelliğin izdüşümünün aksettirilmesi,
Her zaman en kötü başlangıç
Şimdi sen gittin ve ben bununla uğraşıyorum
Öfkemi yutmayı öğreniyorum
Yeni bir kız buldum, yapabileceğimizi düşünüyorum
Tabii o,sayfada kaldığı sürece.
Bu benim istediğim "son" değil.
Ve hiçbir zaman açık olmayacağım.
Suçumu üstüne alabilecek kimse yok
isteseler bile.
Hiçbir şey akıllı tutmuyor beni
Ve senin için hiçbir şey fark etmiyor
Amacımı yöneltebileceğim bir yer de yok.
Bu yüzden her yerdeyim.
Yanıma yaklaşma bir daha.
Gerçekten sana ihtiyacım olduğunu mu düşünüyorsun?
Ve güleceğim, rol yapmayı öğreneceğim
Ve hiçbir zaman açık olmayacağım
Ve savunacağım hiçbir hayalim olmayacak
Ve hiçbir zaman açık olmayacağım.
Evet... bu parça Dream Theater'ın üçüncü albümü Awake'in kapanış parçası, Kevin Moore'un D.T.'ye bıraktığı son şaheserdir..
Aşk acısını söz ve notalarla en iyi şekilde ifade eder..
Şarkının yazılış amacı ise, aşk acısı çeken Kevin Moore'un bir elbise kataloğunda gördüğü kıza aşık olması.. Elbisenin etiketinde ise şu yazar: "Space Dye Vest.." Hüzünlü anlarda birebirdir..
kendileriyle aynı dünyada yaşamış olmaktan bile gurur duyacağınız elemanlara sahip progressive yapan grup.
tarihi ml * ve ms * olmak üzere ayrılsa da, ki algıda seçicilikten dolayı mike'a hayranlık ötesidir hislerim, grubun ölüsü bile iş yapar arkadaşlar, kimse kusura bakmasın.
Images & Words”ün 25’inci yıl turnesi kapsamında 10 ekimde istanbul’a Volkswagen Arenaya geliyorlarmış. açıklama olarak
3 perde olarak gerçekleşecek konserin ilk perdesinde kariyerinin farklı dönemlerinden öne çıkan şarkılarını, 2 ve 3’üncü perdelerde ise “Images and Words” albümü ve 23 dakikalık “A Change of Seasons” parçasını eksiksiz olarak çalacak yazmışlar.
dünyanın en taşaklı grubudur, sağlam metal yapar ve oldukça teknik adamlardır. her biri alanının en iyilerinden birisidir. dinleye dinleye doyamazsınız, hunharca albümleri edinilesidir. yakında da konseri var istanbulda, gelecek olanlarla iletişime geçilir itina ile.
Bir davulcu olarak mike portnoy sonrasında kesinlikle aynı tadı alamadığım efsane grup. Mangini hayvan gibi bir davulcu fakat yaratıcılık olarak, tonlar ve tuşe olarak kendisi kadar teknik olmayan portnoy'un çok gerisinde kalıyor. O dönem marco minnemann'ı dahil etselerdi gruba bugün halen portnoy'u konuşmuyor olurduk.
geçen a change of seasons'ı dinlerken fark ettim. o şarkının sözleri mike portnoy ait ve davullarını tabi ki o çalmış. adam o şarkıyı yaptığında 28 yaşındaymış benden 3 yaş büyük ve seviye çok farklı yani moral bozucu derecede üstte. ritimleri şu şekilde;