Kesinlikle insanin kendisidir. Soyle ki, herkes dogru insan olmayi karsi taraftan bekler. Oysa, once dusunmemiz gereken kendimizin ne kadar dogru insan oldugudur. Karsimizdaki insani anlayabilme yetisine sahip olup, bencilce dusunmeyi biraktigimizda, karsimizdaki insan icin dogru insan oldugumuzu goruruz.
Doğru insan eşittir imkansız insan. Sen onun doğruluğunu düşünürsün, her şeyiyle sana uygundur ama o da bir başkası için aynı şeyleri düşünür. Açıkçası, hayatımızda hayali olarak bulunan, hep var olan ama aslında daima yok olan insandır.
'doğru insana rastlayana kadar herkes çoluk çocuktur. sonra bir bağ kurarsın ve bir de bakmışsın büyümüşsün. ya da o insana hiç rastlamazsın ve hiçbir zaman büyümezsin'*
rastlanması çok zor olan insandır.
Bir evren, 9 gezegen, 7 okyanus, 7 kıta, 809 ada ve 204 ülke içinden doğru insana rastlama olasılığı 6.4 milyarda birdir.