Doğanın ve yaşamın her alanı iktidar ve şirketlerin talanına açılarak; dereler şantiye, yaylalarımız maden sahası, parklarımız AVM yapılarak talan ediliyor. HES, Termik ve Nükleer Santrallerle yaşamımız yok ediliyor. Bu talan ve yok oluşa karşı mücadele yaşamın her alanında kendini göstermeye, iktidar hayatı hedef aldıkça, hayat iktidara direniş olmaya devam ediyor.
Yıllardır rant ve talan projelerinin merkezlerinden biri haline gelen Karadeniz; doğasını, kültürlerini ve yaşam alanlarını tehdit eden projelere karşı direnmeyi sürdürüyor. Bu yıl ilki düzenlenecek olan Ekoloji Kampında; Karadeniz ve Türkiyede verilen doğa ve yaşam mücadelesini hep birlikte tartışmak, üretmek, eğlenmek, paylaşmak ve ekoloji mücadelesini yükseltmek için 1724 Ağustos tarihlerinde Artvin Kafkasör yaylasında buluşuyoruz.
Paneller, söyleşiler *, atölyeler, dinletiler, sergiler, doğa sporları ve gezilerin olacağı ekoloji kampına tarafını doğadan yana belirleyen bütün dostlar davetlidir.
Dünyanın en yüksek debili nehirlerinden coşkun Çoruh'un derince yardığı, sarp yamaçlarında aynı anda dört mevsimin yaşandığı, yedi iklimin meyvesinin yetiştiği, yüzlerce endemik türün can bulduğu eşsiz bir ekosistem, benzersiz bir mikro klimadır Artvin.
Dünyada sadece 100 tane kalmış olan doğal ormanlardan biri Genya'dır, Türkiye'nin tek biyosfer rezerv alanı Maçahel'dir, Kafkas ekosisteminin Türkiye'deki tek uzantısı, yaşlı doğal ormanların son yaşam alanı, en önemli yırtıcı kuşların göç yoludur Artvin.
20 yıldır üzerine çöken bir kabustan kurtulmaya çalışıyor Artvin: MADEN belası! Artvin halkı 90'lı yılların başından beri cerattepe'de madencilik faaliyetlerine karşı mücadele ediyor. Baraj ve HES projeleriyle yok edilerek insansızlaştırılmaya çalışılan Artvin'in halkı yılmadı, pes etmedi "buradayız, gitmiyoruz!" diyor. Çünkü Cerattepe yoksa Artvin de yok. Cerattepe ve Genya'nın madencilere teslim edilmesinin; Artvin şehrinin doğası, insanları, tarihi, kültürüyle yok olması, haritadan silinmesi demek olduğunu Artvin halkı çok iyi biliyor.
Artvin halkının haklı mücadelesinin yanında olmak için; karayemişin moruna, fındığın yeşiline, çay makasının sesine, tuluma, akordeona, kemençeye, kırmızı benekli alabalığa, kahvedeki amcaya, patik ören neneye ve tüm bunların can bulduğu yaşam alanlarımız yok olmasın diye 17-24 Ağustos tarihlerinde Doğanın Talanına Karşı Ekoloji Kampına, HAYDE ARTViN'e!
Artvin Çevre Platformu / Karadeniz isyandadır Platformu
arkadaşlar böyle vukuatlar ancak istanbul'Da olur.
çünkü biz sikik bir şehirde yaşıyoruz. zerre doğa görsek tapınırız ona. boklu denize, iki dal ağaca tapınır elimizden geleni yaparız onun için.
diğer yerlerde insanlar zaten doğanın kucağında, onunla kardeş. doğa bizde dokunmaya kıyılamayan son damla su. bazı davaların zamanı gibi yeri de olur. bokunu çıkarmayın.