doğan holdingi avrupa birliğinden medet umar hale getirmiştir. eh yarın ultra milliyetçi yılmaz özdil lan yaprağım a.b. sana giren çıkan ne diyecek mi.
medyanın kitleleri yönlendirmede ne kadar önemli olduğunu ispatlayan cezadır. tek ses çıksın ki kafalar karışmasın. kimse uyanmasın. ayrıca büyük şirketler vergi borçlarını süründüre süründüre öder veya bir kısmını zarar göstererek sildirir. özellikle mantar gibi türeyen otobüs firmaları buna örnektir. bir yıl iş yapar öbür sene dükkanı kapatır yenisini açar. devlet de zararını karşılar. her sene bir kaç otobüs eklerler filoya böylece. trilyonlar kazanan avukatların görevi de bu tür davaları uzatabildiği kadar uzatmaktır. zira ödenmesi gereken para bir yerlerde yatırım veya sermaye olarak kullanılır çoğunlukla. onlar da bilir genelde davanın kaybedileceğini ama önemli olan süreci uaztmaktır.
sen vergi verme, sonra ceza gelince de vay efendim ülke de özgürlük yok de.
yok ya! yer mi la bu millet. zaten kesilen cezanın yarısı salt vergi borcu,
yarısı ise cezası. sen yıllarca vergi verme. sonra da çık ''ben hükümeti eleştiriyorum o yüzden vs vs''
ee koçum sen daha vergini vermiyorsun ne hakla hükümeti eleştirebiliyorsun.
en komigi de deniz baykalın açıklaması. dün okumuştum ''rejim tehlikede''
bir adamın vergi rekortmeni olması onun vergi borcunun sıfır olduğu anlamına mı geliyor?
- çok düz düşündüm, hayır!
türkiyenin medya devinden bahsediyorum, koskoca doğan yayın holding. bir şirketin istanbul veya türkiye genelinde ilk 100' e girmiş olması vergisini kuruşu kuruşuna ödediği manasına gelmez kesinlikle.
nasıl bir politik yelpazenin içerisinde aydın doğan' ın avukatı olunur, anlayamadım.
Uzman gözüyle
Pek çok kişi Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç'in vergi konusunda uzman bir isim olduğunu... Yıllarca serbest mali müşavir olarak çalıştığını ... Bu konularda iki de kitabı bulunduğunu bilmez. Dün, Doğan Grubu'na kesilen 3.7 milyar liralık vergi cezasına ne dediğini sorduk kendisine. Ne mi dedi?
- Anayasamıza göre vergi ancak kanunla alınır. KDV hükümlerini açıklayan 232 sayılı Genel Tebliğe göre, geçici ilmühaberler hisse senedi niteliğindedir ve vergiye tabi değildir. Zaten bir şeyin vergiye tabi olması için önce ortada bir kazanç bulunması gerekir. Söz konusu olayda ne bir kazanç söz konusudur ne de ortalıkta para alışverişi vardır. Kesilen cezanın hiçbir yasal dayanağı olmadığının bir diğer kanıtı da, yurtiçinden ve dışından gelen bunca tepkiye rağmen Maliye Bakanlığı'nın verilen bu cezanın hangi yasaya, tebliğe dayandığını açıklamaması, daha doğrusu açıklayamamasıdır. Yapılan iş yasalara, tebliğlere uygunsa, niye bunu açıklamıyorsun kamuoyuna ?
aydın doğanın can havliyle kamer gençe sarılmasına sebep olan cezadır. dahası piyasada ne kadar doğan grubuyla alakalı emekli defterdar, hesap uzmanı varsa hepsi, görüş bildirmek için sıraya girmişler. ne yaparsın ki mevzuat emeklilerin görüşünü si.lemiyor.
tamamen rte' nin aydın doğanla olan şahsi hesaplaşmasının ürünüdür. bu ülkede adı duyulmayan ne zenginler var bir kez de onlar araştırılsın bakalım. bir kez de onlara vergi cezası verilsin. ama yoook onlar ya rte' ye peşkeş çekmişlerdir ya da çocuklarına filan burs vermişlerdir. bu ülkede bütün vergi kaçakçılarının peşinden bu kadar koşulsa, haklarında bu kadar derinlemesine araştırma yapılsa tahsil edilen cazalarla ülkenin dış borcu kapatılırdı.
edit: körü körüne bağlı olmayın şu rte ve tayfasına. gün gibi aşikar adamın ne yapmaya çalıştığı. he aydın doğan'dan da bana ne ödesin paşa paşa cezasını. bana kazanmadı ya o parayı. ama bu vergi cezasını neden ahmet, mehmet değil de o aldı, neden bu kadar derinlemesine araştırma yapıldı? bi düşünün bence...
akp döneminde yaratılmaya çalışılan yepyeni bir sermaye türünü güçlendirmek için yapılan son eylem. islamcı ve yeşil bir sermaye oluşturmak peşinde bu adamlar. çalık grubu'nu ortaya çıkardılar. şimdi doğan'ı bitirecekler. belki ilerde sıra karamehmet'e de gelecek.
ya herşey kayıtlarla ortada olmasına rağmen, o yayın grubunun yahudi ortaklarıyla beraber yıllardır vergi kaçırmalarını neredeyse hoş görecek kadar körelmiş sevgili yazarlarımız.
bunu diyen güruh cem uzanı da böyle savunmuştu
(bkz: #151652),
(bkz: #404406)
(bkz: #258444)
avrupa birliği'nin insan hakları ve özgürlükler ile ilgili görüşlerene burun kıvıran doğan medyasının, şimdi ab'den gelen tepkileri ayyuka çıkarması ne hoş bi manzara. doğan medyası kendisi dışındaki grupların haklarını sahiplenmedi. haksızlıklara karşı durmadı. hatta benzer durumlar ciner grubuna ve uzan grubuna geldiğinde zil takıp oynadı. sonuçta bunlar rakipleriydi. düşmanının düşmanı dostuydu. şimdi ise iş değişti ve zamanında rakiplerini bitiren güç, bu defa projektörünü doğan medyasına yöneltti.
doğan meydası faili meçhul cinayetler konusunda, jitem'de ketumdu. ergenekon davasını başından beri tiye aldı. başörtüsü ile ilgili düzenleme yapan milletvekillerini kaos çıkarmakla suçladı.
bunlar bir kenara doğan grubu, türkiye'de medya tekeli kurdu. guya doğan'ın cezalarını fazla bulan avrupa birliği bakın microsoft'a yazılımda tekel oluşturduğu için ne kadar ceza vermiş:
"Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, rekabeti ihlalde ısrarcı olmakla suçladığı yazılım devi Microsoft'a 899 milyon Euro yeni para cezası verdi."
o değil de poaş davası var bir de. iktidar doğan'a uzlaşma adı altında devletin olanaklarını altın tepside sunarken "akp cici parti" oluyordu. şimdi ceza gelince sağdan soldan açıklamalar bekliyorlar.
karşısına deniz feneri çıkartılan hede höde. lan deniz fenerinde tamamen suçlu olsalar dahi olay 25 milyon dolarlık bir dolandırıcılık. burada kamunun zararı var. öbürüne insanlar para vermiş gönüllerinden adamlar parayı hatalı işlerde kullanmışlar. bunda bizim götümüze girmiş kazıklar.
lan şirket kurarsam ilk işim atatürkçü tüm derneklere üye olacam. mis gibi anasını satim. ilk vergi cezasında lan bu adamlar irana çevirecekler derim, uğur dündar da beni çıkartır tvsine mis gibi.
artık atatürkçü olmak, onu kendine kalkan etmek suçlu insanları hukuktan kurtaramıyor. artık ah bu atatürkçülerden ne çekiyor ülke demiyeceğiz, ah bu şerefsizlerden ne çekiyoruz diyeceğiz.