şöyle bir anektod anlatmak isterim ki;
geçenlerde iş yerinde pencereden dışarıdaki bulut oluşumlarını ceptelefonuyla görüntülerkene, ekranın tam ortasında bir insan silüeti farkettim. kalın kaşlı pala bıyıklı bir insan silüetiydi. hemen iki üç kare fotografladım ve bu esnada odaya tanıdığım bir abimiz giriverince arkamı döndüm ve farkettimki silüetteki tiple bizim amca tıpatıp aynılar. kalınkaşlar ve pala bir bıyık.
işte olan olur biter, siz nereye çekerseniz oraya gider.
esas (bkz: gerçekler) gölgelerden silüetlerden aşikare daha yanımızda daha içimizdedir ve silüetlere gölgelere anlamsal anlamda muhtaçlıkları yoktur.
Atatürk ün yüz hatlarının keskin olması nedeniyle benzetilebilir doğaldır. ayrıca siması çoğu insanın zihninde yer tuttuğu için benzetilmesi normaldir.*
geçenlerde bir internet sitesinde fotomontaj olduğunu duyduğum silüetlerdir. Adam kars'a, ardahan'a ihtiyaç olsa gitmez ama atatürk silüetini görmeye gider arkadaş. Ondan sonra bu memleket neden düzelmiyor.
birde bu arkadaşlar aklın ve bilimin ışığından bahsederlerdi değil mi?
allah diyen aslan'a, allah yazılı ineğe, domateslere inananların inanmadığı olay. olamaz mı kardeşim ne saçmalık olsun. daha çok bulutlarda güzel görünüyor. bir tanesini internette görmüştüm 10 kasım törenlerinde yozgat semalarında görülmüş, en benzeyen o idi.
doğa örtüsünün çeşitli yerlerindeki bazı şekillerin atatürk'e benzemesi sonucunda ortaya çıkan görüntülerdir.
bu görüntüler etkileyici olmakla birlikte, atatürk silüetini dağda taşta aramaya gerek yoktur; onun kurduğu cumhuriyete sahip çıkan, onun ilkelerine inanan her insanın gözbebeklerinde atatürk silüeti vardır zaten...
