tuğba özerk şarkısıdır. içinde izmir özlemi ve bekleyiş vardır.
Dostum bana izmiri anlat
Hüznüme biraz imbat kat
Eski günlere geri dönelim
Kederlerimi denizlere at...
Yolum düşer uğrarım sana
Kordonda bi çay ısmarla bana
Konuşalım kana kana
istanbul bir yalan
Söylenenlere inanma
Alsancakta o yaralı gençliğim hala beni bekler
Sen aklıma düştükçe hala kalbim tekler
içimde sancım istanbul benim darağacım
Gidiş o gidiş bir daha da senden haber bile alamadım
Bu şehir süslü boyalı kadın
izmir sen benim anamdın
Gel yine kol kanat ger bana
Ben koynunda uyumalıyım
kelimelerle anlatılmaz izmir. yaşamak gerek bir kere. sokaklarında fink atmak, iyot kokusunu çekmek gerek ciğerlere. kordon' da eline biranı alıp kendini çimlere atmak, konak' tan karşıyaka' ya vapurla geçmek gerek bir kere. kemeraltı' nda turşu suyu içmek, sabahları boyoz yemek gerek yumurtayla. sıcaktan daralınca denize gitmek en yakınından, kızgın kumlara basmak gerek. gün batımında sevgilinle gündoğdu' da koklaşıp, akşam pasaport' ta nargile tüttürüp, çay içmek gerek. yaşamak gerek bir kere yaşamak, anlamak için izmir'i.
ruhunun istediği gibi yaşayabileceğin şehirdir dostum izmir. kimse hesap sormaz sana. insan olduğun için özgürlüğüne saygı duyulur bu memlekette. her koyun kendi bacağından asılır burda dostum. düşeni kimse kaldırmaz belki ama kimse de düşene tekme atmaz buralarda. istediğini giyer, istediğin zaman istediğini içersin bu sokaklarda. sevgilinle öpüştün diye kimse kızmaz sana ,yaşlı teyzeler amcalar bakıp gülerler hissettiğiniz sevginin güzelliğine. burda kızlar rakı içmesini de bilirler gerdan kırmasını da. erkekler efe olmasını da bilir sevgilisini kucağında taşımasını da. burası böyle bi memlekettir dostum. biraz garip, biraz soğuk ama alabildiğine özgür, alabildiğine yaşanılası. hiç gelmediysen gel gör. bavulunu da topla gel ama geri dönmesi zordur lakin.