ara ki bulasın. evvela seni dost bilsinler. güçlü bir duygudur. onu biliyorum. arkadaş pek samimi değildir. dostluk öyle mi? dostluk samimidir. dostluk samimiyettir.
sır tutamayandan dost olmaz.
dost bize yalan söylemez.
“bir dost, bize nasıl korunacağımızı öğretmez; oysa bir düşman bilgi edinmeye zorlar bizi.”
salih mirzabeyoğlu - marifetname
menfaat(çıkar) ilişkisine dayanmayan,birbirinin kuyusunu kazmayan,sadece güzel günde değil kötü günde de arkadaşının yanında olmaktır,beraber ağlamak,birlikte gülmektir,sır saklamasını bilmektir,arkadaşını satmamaktır,emanetine ihanet etmemektir,arkadaşının iyi niyetini suistimal etmemektir,dostunun zayıf,eksik(noksan) yönleriyle eğlenmeyip,dostunu bu haliyle kabul edip bağrına basmaktır,dedikodusunu yapmamaktır,sırrını saklamasını bilmektir.acaba artık var mı böyle güzel kalpli,güvenilir insanlar çok merak ediyorum.
kadin erkek dostluguna inaniyorum. ama bunun zamanla aska donusmesine de inaniyorum.
yil 2017. bi cocuk girdi hayatima. sevgili olmak istedi. ben hala eski esimi unutamamistim o donem, istemedim.
ama acayip frekanslarimiz tuttu. anlatamam. her gun telefonda konusuyoruz.her hafta bulusup bi seyler yapiyoruz. ve cok egleniyoruz.
sonra ben sevgili olmak istedim. bu sefer o istemedi.
ama hep her gun konusuyoruz. sik sik bi seyler yapiyoruz. beraber tatile bile ciktik. ben hep sevgili olmak istiyorum, o istemiyor. arada baska sevgiller yapiyor, ayriliyor, omzumda agliyor.
boyle arkadas desen degil sevgili desen degil bi dolu sene gecirdik.
yil 2022 oldu. bu sefer benim 1 senelik bir iliskim var.
bi gun kapima geldi ve bana evlenme teklif etti benim kanka. yahu o donem ben bir iliskideyim, multitasking yapamiyorum, sevgilim oldugu icin kabul etmedim.
boyle de yalan oldu sonra iliskimiz.
ınsanlardan ozel hayatta cok net mesajlar bekliyorsunuz sevip sevmedigini anlamak icin. ınsanlar o kadar basit varliklar degil. komplike ruhlariz biz hepimiz.
kimsenin koşulsuz dostu olmadığımı ama koşullarıma uyulduğunda benden ala da dost olmadığını fark ettim.
benim özendiğim kadar özenmesi gerekli karşımdakinin.
oysa bazı uyanıklar bekler ki: ...
Dost dediğin senin için kötü olacağını düşündüğü bir durum karşısında seni bile dinlemez gerekirse ağzını yüzünü kırar, bu uğurda her şeyi göze alır ama izin vermez.
Teknolojinin günlük yaşantımızı ve alışkanlıklarımızı iyiden iyiye değiştirdiği yaşadığımız modern zamanlarda, yeniden hatırlanması, tanımlanması, anlaşılması gereken kavramlardan biri de dostluktur.
Bugün dostluk deyince ne anlıyoruz? Dost deyince kimleri, ne sebeple hatırlıyoruz? Dosttan saydığımız kimselerin kaç tanesi gerçekten dost? Bize ne oldu da gerçek dost olmaya, gerçek bir dost bulmaya hasret kaldık. Gönüllerin çözülmeye yüz tutup kişisel çıkarların öne çıktığı bu zamanda, bu soruları kendimize sormamız gerekiyor.
Kolay değildir dostluk. Gönül ister. Dost dostu tanımlar, tarif eder. insanın kim olduğu dostundan belli olur. Dost bir aynadır; hem insana kendisini, hem insanı dış dünyaya gösterir.
Dost, ihtiyacın olduğunda sen istemeden veren, yüzünü ekşitmeden yardımına koşandır; kendi ihtiyacı olduğu halde önce senin ihtiyacını görendir. Yardım ve iyiliklerini başa kakmayan, gözyaşını gözden bile gizli silendir. Buna karşılık senden bir şey istemeyen, sana yük olmamak için derdini, kederini yanında taşımayandır.
Dost vefalıdır, samimidir, sadıktır. Dostunu arar, sorar, özler, hatırını gözetir. Onunla istişare eder, fikrine hürmet gösterir. Dostu ölmüşse bile onu her daim hayır dua ile anar, onun geride bıraktığı aile efradı ile ilgilenir. Mevkii ne kadar yükselişe yükselsin tevazuunu kaybetmez. Dostunun düşmanı ile asla dost olmaz.
Dost dostun kusuruna bakmaz. Huzurunda da gıyabında da dostunun hoşlanmayacağı sözleri söylemez. Varsa eğrisini düzeltmek, dağınıklığını toplamak, halini güzelleştirmek için baş başa iken tatlı dilde ikaz eder dostunu.
Dostlar ağırlık veren, samimiyeti zedeleyen bir teslimiyetten kaçınırlar. Çünkü onlar külfeti terk etmeyince ülfet olmayacağını bilenlerdir.
Iyi günde de en kötü günde de koşulsuz destek görebileceğin birisinin varlığıdır.
Sen hiç birsey istemeden yanı başında buluverirsin.
"Telefonunun acil aramasına kaydettim kendimi, bi çanta bitki çayı vitamin getirdim bunları da hergün mutlaka tüket" diyen annevari olanları dünyalara bedeldir.
Dürüstlüğüyle ve her zaman varlığıyla huzur ve destek veren yoldaş kardeş.
iyi ki varsın can kardeşim.
Uzakta olsan da adın her yerde.
Gerçek dostlar her zaman olsun.
Günümüzde kalmayandır. Gerçek dostluğun nasıl birşey olduğunu, dyatlov geçidi vakasında ortaya çıkan günlüklerden öğrenebilirler. Zira o gençlerin başına hiç iyi şeyler gelmese de..
Kötü günde yanınızda olandır. Eger bir dost edindiyseniz kötü gününüzde ona bir telefon açın bakalım ne tepki verecek. Yardım ederse onun kıymetini hep bilin çünkü bu insanlar ender bulunurlar.
iki saat boyunca konuşupta doyamadığın kişidir.
En saçma şeylerden bahsetsen bile onunla konuştuğun için bir anlamı olan şeydir.
iki gün konuşmasan merak ettiğindir.
Gülüşmelerinizin odayı doldurup, annenin odana baskın yapmasını sağlayan kişidir.
önemi genelde yokluğunda anlaşılandır.
2012'den 2017'nin yaz mevsimine kadar aynı şeyi izleyip, aynı şeyi güldüğüm arkadaşımla bir yaz gecesi konuşmayı bıraktık. o günden sonra bir ya da iki defa denk geldik ve konuşmadık. bunlar zaten konuşmaya müsait karşılaşmalar değildi. geçen sürenin sonunda farkına vardığım şu oldu, insan yanlışları arkadaşken görüyor ancak doğruları -esaslı doğruları- yoklukta fark ediyor. bu kimi zaman zor zamanda yanında olmakken kimi zamansa "lan bu çok komik, birine atayım" dediğin espride fark ediliyor. uzun uzun yazılır bu başlığa ancak bu kadarı yeterli şimdilik. nihayetinde bir buçuk yıldan uzun süredir konuşmadığım kişiyle dün itibariyle oturup konuştuk. hem o, hem vesile olan, hem de bu süre boyunca beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan -bir başka- arkadaşım ile oturup saatlerce konuşmak istiyorum. bu belki nostalji özleminden kaynaklanıyor, emin de değilim. ama bir iftar sofrasında güzel vakit geçirilir bence. hayat kırgınlıkları, kızgınlıkları büyütüp esaslı doğruları yok sayacak kadar uzun değil.
içinizi iyisiyle kötüsüyle döktüğünüz ve döktüğünüz içinizin dökülen noktada kaldığını bildiğiniz ilişkidir. Bir de belirli aralıklarla "olduğunuzu sanmanızla" yıkan yanı vardır.
Her ilişkide normal olan ilişkinin güven temelinde yükselmesidir. Yani hiçbir insan ilişkisi güvensizlik üzerine başlamamalıdır. işte bu noktada zaman geçtikçe o güven eksilmiyorsa arkadaş, pekişip artıyorsa dost oluyorsunuz. Artık pekişmiş güven, organik bir besin gibi nadir bulunuyor ama çoğu kişi bu organik güvenlere aldanarak dostluk kurduğunu düşünüyor ve devamında ise eğimin kendisinin üstüne olduğu bir yıkımla karşı karşıya kalıyor. Size dostlarınızın kazıklarından bahsetmeyeceğim. Altından kalkamayacağınız "dostluklar" kurmayın yeter. Hadi muhsin arkadaş gidelim.