dostluk;yıllarca görüşemeseler bile,yıllar sonra gerçekleşen ilk görüşmede sanki daha dün berabermişçesine yadırgamadan davranabilen insanların arasındaki bağdır.
dostluk sadece hüznü,üzüntüyü paylaşmak değil;sevinci,mutluluğu canı gönülden,kıskanmadan paylaşabilmektir.
Dostluk utanmadan ağladığın omuzdur. Konuşmadan sadece yanında olup da senin o anda ne hissettiğini bilendir. 100. kez anlattığın derdini ilk seferki gibi dinleyebilendir. Sen etrafa zoraki gülümserken aslında içinin acıdığını bilendir.
zaman tarafından evrilen sayılı şeylerden biridir bu kavram. zaman genelde önüne kattığını yutup harcayan bir hortum gibi görünse de iş dostluğa gelince bir durup soluklanıyor sanki. ben bugün bunu gördümcülük yapmak pek adetim olmasa da; evet ben geçenlerde bunu gördüm. aylar önce abuk bir şekilde tanıştığım bir arkadaşımla (zaman devreye girmeden önce) çıkıyoruz, içiyoruz, eğleniyoruz, geliyoruz, tekrar içki vakti gelince ortak bir dilim belirleyebilirsek yine içiyoruz. gündüzleri evin yakınındaki okulda kendimizce basketbol oynuyoruz. arkadaşız, keyifli vakti ortak paydaya dökmüşüz.
üstünden aylar geçti, ben işyerinde fenalaştım birden, sol cenahım uyuştu kaldı, nefes alamıyorum, kalbim sıkışıyor. bir de tanısı konmuş bunun; panik atak. eve gittim. konuşup rahatlamak derdindeyim ama baktım her zamanki gibi herkes kendi derdinde. bunun için insanları suçlayamam. abi ölüyorum zannettim ya dediğimde sorma ben de kurufasülyeyi çok kaçırmışım fena gaz yaptı diyorlar falan. bencillik insan doğasında var, çok üstünde durmuyorum.
arkadaşım aradı, basketbol oynarken top yerine beni potaya yapıştırdığı ve sakatladığı için merak edip aramış, e dedim panik atak geçirdim, şimdiyse uyuşuk vaziyette yatıyorum. 8 dakika sonra kapıyı açtığımda hiçbir şey sormadan ve söylemeden sarılmıştı bana. her dem abuk geyikler yaptığımız mezkur kişi ciddi ciddi moral destek ünitesi olarak karşımda duruyordu.
tüm bunları tanıştığımızın ilk haftası yapsaydı durup bi düşünürdüm, o yüzden zaman önemli. hiç yanımda olmasaydı geçirilen keyifli vakitle sınırlardım onu, tanış sıfatından başka bir şeyi adının önüne koyamazdım. beni önemsemeyip gelmeseydi de belli bir süre sonra msnde blocklanıp silinen insan yığınlarının arasında olurdu. dostluğun şaşmaz kuralları bunlar.
ulan en boktan zamanında aklına geldiği zaman onunla/onlarla * birlikte olmak, için güzel oluyorsa, seviyorsan onları budur işte, onlar dostundur.
(bkz: dosta arkadaş denmez)
(bkz: arkadaşa dost denmez)
aynı dertler, aynı kader, aynı gülünen şeyler. ancak dostlarladır.
dostlar vardır; çiçek gibi koklar koklamaz alır götürür bütün yüreklerinizi...kımı zaman soba gıbı yüregindeki ateşle ısıtır ellerinizi....yagmurda ,fırtına da sıgınak,güneşte gölge olur size.Yıldız gibi, hava kapalıyken bile kapkara bulutların bekçisdir göklerde...
dostlar vardır;arada bir ugrayıp alt üst ederler hayatınızı...dili zehir zemberek,bakışları keskındır....Ama onlardır hep bızımle olanlar,hayatı anlamlı kılanlar.
lise yıllarında cok fazla olusur. sonradan aslında dostluk olmadıkları anlasılır. her önüne gelene dostum diyen herkese kanka diyen lise gencliği sonradan anlar olayın öyle olmadıgını. bir tane bulduysan ne mutlu.
eğer giitiğinde yokluğunu yüreğinizde en acı şekilde hissediyorsanız ve bu acı hissi gözlerinizden süzülen damalara dönüşüyorsa bir anda, işte o sizin en iyi dostunuzdur.
aslen var olmakla birlikte, kendi kendini var edemeyen insanların üzerine yüklediği çok anlamla yücelendir. gereksiz yücelendir. dostluk aksak ritmli deneysel bir einstürzende neubauten şarkısına benzer. belirli bilinen bir tanımı yoktur. en son 20. yüzyılın başında, modernizmden önce görülmüştür. sebep şudur ki bu modernizm, farkında olmadan bireyleri ham insanlıktan kendi istediği "mekanik robot" formuna bütüdüğünden samimi havayı yoketmiş, birbirinin facebook fotoğraflarının altına "choq datluuuu:):p::9)" yazan iki kişinin yine birbirini dost bellemesi kuralını koymuştur.
aynı zamanda istiklal'de kol kola gezen iki üniversiteli insan dişisi ve saçlarını dik yapmış (bkz: saçlarını dik yapmak) aynı araba içerisindeki iki veya daha fazla insan erkeği bu kurala tabidir.
son derece yanıltıcı bir kavramdır. sürekli sorgulamayı kaldırmaz. ne acıdır ki, insanların asla hakkını veremediği şeylerdir. zira zaman örtüşmesi olmayınca dostlar nankör adledilir...
günümüz kıskançlık dünyasında bir enayi olarak hala var olduğuna inandığım hadisedir
dünyanın hala iyi bir yer olduğuna, insanların hala birbirini sevebildiğine ve karşısındaki için en iyisini istediğine inanan benden başka kim var onu bile bilmiyortm ama o insanı bulduğumda bir gün benimde insanları sevdiğim kadar çok sevileceğimi hala inanıyorum
evet dünyanın bütün enayileri birleşin ki kötülük dünyasında her zaman bir ışık olsun