Tecrübenin iyisi kötüsü olmaz denilerek geçilmelidir.
Zordur koyar insana ama geçer hemde öyle bir geçer ki...
iyiki dersiniz iyiki ne olduklarını gizlememişler.
Geç de olsa tanışılmıştır kendileriyle.
Bu hayat böyle sürer gider ha bir eksik ha bir fazla ne farkeder azizim.
edit: Sen kendini biliyorsun ya.
Ben yine özledim seni.
insan da acayip duygular uyandırır. enayi yerine konulmanın ne olduğunu hisseder, soğuk terler attırır. ergenken kız/erkek olayları ile karşılaşırken, olgunluğa geçildikten sonra genelde maddiyat olarak kendini gösterir. ters orantı durumu vardır. gençken ne kadar kazık yersen, yaş geçtikçe daha az yemeye başlarsın.
Sanki Kara Kaşına, Kara Gözüne mi Yandı?
Seni Seviyorum Dedi, Bütün Paranı aldı.
Olanlar anı Oldu, Mazi Aklımda Kaldı.
Dost Dediğim Sevgilim iki Günde Bıraktı.
Döner Mi Diye, Bekleme Daha.
Dönmez Söyleyim, O Geri Sana.
Cevabıda Çok Belli, Kusura Bakma.
Çünkü Kalmadı Cebinde beş Kuruş Para.
Buda Dost Kazığı Olsun Arkadaş Sana
kendi çıkarları için yıllardır süren kardeşliğinizi bir kerede harcayan, unutamayacağınız bir deneyim yaşatan en acı veren kazığı atan kişiye dost, kazığına da dost kazığı denir. kız, erkek fark etmez en itici insan topluluğudur. dışarıdan bakıldıklarında hepsi çok şeker, çok tatlı insanlardır. ama kafalarında 10 tilki dolanır.
dost sandigin kisinin attigi kaziktir. dost sandigin kisi diyorum cunku bu tur insanlar sadece seninle degil hic kimseyle dost olamazlar sen sadece dost oldugunu sanarsin.
Bu kelime grubunun "DOST" kısmını olduğunu düşünen kişinin aslında "KAZIK" kısmını hakkıyla yerine getirmesi halidir . Bir kaç kez yenildiği tekdirde hala aklı başına gelmeyen kişilere ise KAZIKSEVER diyebiliriz . Bu ise ekini biçen, döven, taneleri kabaca temizleyerek ayıran ve depolayan BiÇERDÖVER'in biçip dövdüğü halde karşılığında verim aldığı tarla gibidir . Kısaca , dostunu biçip dövmeyen dizini döver ...
anlatmaya nereden başlanacağını bilemediğim, anlatacak çok şey olan ama sonuçta hiçbir şey anlatmadan içime gömdüğüm olaydır. içini kusmak istersin ama bir türlü başaramazsın. çünkü geçen onca sene karşındakini senin için hiçbir zaman düşman olamayacak noktaya getirmiştir. güzel günleri düşündükçe bu noktaya nasıl ve daha önemlisi neden gelindiğini düşünürsün. nedeni ne olursa olsun insana derinden koyan bir şeydir dost kazığı. zor gününde aradığın kişinin yarattığı zor gün geçmek bilmez. en acı olanda ne tepki vermen gerektiğini bilememektir dolayısı ile susarsın. sustukça uzar o boşluk e boru değil ya dost kazığı yemişsin kendinden bir parça kaybetmiş gibi hissedersin.
sonra bir sabah kalkarsın ve şunu fark edersin; sen gerekse canını verecek kadar güvenirken, severken o sana nasıl kazık atmış olabilir ki? demek ki hata yolun sonunda değil yolun başında yapılmıştır. geçen güzel günlerin sahteliğini görmeye başlarsın, yavaş yavaş kafanda oturmaya başlar yaşananlar ince detayları görürsün tüm şeffaflığı ile. ve o an beklemediğin bir şey olur, içinde derinde fark edersin ki aslında o kişi senin dostun değilmiş.
bunları yaşadıktan sonra tek tavsiyem tek dostunuzun kendiniz olduğunu unutmayın. çünkü her şeyin sonunda gene sizinle kalan sadece sizsiniz.
dostun kazığı olmaz. sen kazık zannedersin ama elbettedir ki o kazık senin anladığın kazık değildir. bir nedeni vardır, sebep yeterlidir, geçerlidir. insanın insana kazığı olur, fakat dostum dediğin insanın kazığı olmaz. oldu diyelim, o kazığı dostum dediğin an kendine çoktan sokmuş olan insanın yapması gereken bir şeyin olmadığı durumdur.
