her gece türkiye saati ile (tsi) 21.00'da kumar aleminin en janti adamları (bkz: gavur imam) ve de (bkz: etliekmek hirsizi) beyefendilerle oynadığımız efsane kart oyunu.
kardeşim diyip en çok güvendiğiniz kişinin sizi yarı yolda bırakmasıdır.
üstelik hep en yakınınızda olacağına söz vermişken.
kendimi kürt mantolu madonna kitabındaki raif efendi karakteri gibi hissediyorum sözlük, en çok güvendiğiniz insan size fenalıkların en kötüsünü yapıyor, en çok güvendiğiniz kişi böyle yapmışsa siz bundan sonra diğer insanlara nasıl güvenebileceksiniz ?
aranızda ne yaşanmışsa yaşanmış olsun siz mutsuzken sizin yüzünüze bile bakmayıp orada burda kahkahalar atabilen biri zaten size karşı hiç samimi olmamıştır.
siz onun için her şeyi ve herkesi karşınıza almışken, o en ufak zorlukta sizi bırakmıştır.
bir dostluk bu kadar kolay bitemez diye düşünürsünüz, onun samimiyetine inanarak yaptığınız hatayı anlamışsınızdır fakat vakit artık çok geçtir.
insanın hayatında kesinlikle yediği kazıktır. kimi ufak olur kimi unutulmaz. ama illa ki olur. genelde liseden sonra arkadaşlarda görülür bu. tiksinirsiniz maruz kalınca.
üniversitede çokça görülen tipte kazıklardır. ilgi manyağı olan ve ego tatmini arayan dostun, size iftira atarak eski sevgilisini yedekte tutma çabaları buna örnektir herhalde. o eski sevgilisi de sizin dostlarınızdan biriyse, iftira ortaya çıkar ve yüzleşilir. neyse sonuç kazık işte bildiğin.
şimdiye kadar yediğim en ağır kazıktır. bu öyle bir kazık ki bu yazıyı okuyanlar büyük ihtimalle şoka girecek. bir zamanlar eşcinsel bir erkek arkadaşım vardı. güya beni ve birkaç kız arkadaşı bacısı olarak görüyordu. ben de onu kardeş gibi görüyordum dün yaptığı şerefsizlikleri öğrenene kadar. dün bir kız arkadaşımla otobüsle okula giderken beni aradı. bana samimi olduğumuz bir kız arkadaş için "onu aradım. telefonu yüzüme kapattı. ona mesaj gönder. neden böyle davrandığını sor." dedi. kıza "telefonu yüzüne kapatmışsın hayırdır bir sorun mu var?" diye sordum. kız mesajı görünce "bu meseleyi konuşalım" dedi. konuşmak için beni ve samimi olduğum kız arkadaşlardan birini çağırdı. bize anlattı neden telefonu onun suratına kapattığını: "bana facebook sayfamdan tanımadığım biri mesaj gönderdi. önce "o eşcinsel mi? onunla arkadaş mısın?" diye sordu. ben de ona "onu neden bana sordun?" diye sordum. mesajı gönderen kişi bana "ben jigoloyum. arkadaşın bana "beni becerirsen 2 kız arkadaşımı seninle tanıştırırım. onlarla da benim evde birlikte olursun." dedi." diye cevap yazdı. eşcinselliğin de bir adabı olmalı. bizi pazarlamaya kalkıştı. aynısını başka bölümde okuyan bir kız arkadaşa da yapmış. bundan sonra biz onunla muhatap olmayacağız siz de olmayın. şikayet edin facebook sayfasını kapatılsın. yakında onu öldürürler." dedi. dün "kardeşim" olarak gördüğüm birinin beni ve bunu anlatan kız arkadaşı jigoloya pazarlamaya kalkıştığını öğrenince şok geçirdim. benimle birlikte okula giden kız arkadaşa da "onun whats app profilini gördüm. senin fotoğrafını kendi profiline koymuş. erkeklere senin fotoğrafını kullanarak cinsel içerikli mesajlar gönderiyor. mesajları okuyanlar kendilerine mesaj göndereni kadın zannediyor." dedi. uzun süre kendimize gelemedik. insan "bacım" dediği insanlara bunu yapar mı? olmaz olsun böyle dostluk kardeşlik. ibne mi pezevenk mi belli değil. sonra o şerefsizin telefon numarasını rehberimden sildim, facebook`ta onu engelledim. dün akşam beni birkaç kez aradı, telefonu suratına kapattım. lise arkadaşlarımdan biri onun fotoğrafını görünce daha önce "sabancı kültür merkezinde bir erkek gördüm, erkeklere sulanıyordu. gördüğüm kişiye benziyor. acaba o mu?" diye sormuştu. ben de "o değildir, ona benzeyen biridir." diye cevap verdim ilk başta. dün bu rezilliği öğrenince lise arkadaşımın bahsettiğin kişinin o şerefsiz olduğunu düşünmeye başladım. şimdiye kadar saygı duydum ona ve onun gibilere. artık saygı duymuyorum. birkaç ay önce okulda tepki çekmemek için "ben eşcinsel değilim." diyordu, başka bir erkek arkadaş için "onun eşcinsel olduğunu düşünüyorum." demişti. başkalarını etiketliyor ama kendisi belden aşağı bir şekilde cinsellik yaşamak için "bacım" dediği kızların da cinsel ilişkiye girmek istediği kişiyle cinsel ilişkiye girmesi için anlaşma yapıyor. yazıklar olsun!
aslında dostum dediğin kişiler arasında bile bir gerçek dostun oluyor. insan sana dostum diyen ama hal ve hareketleriyle seninle yarışan birileri olduğunu anlıyor bazen. Dostum dediği için sadece görmemezlikten geliyor ama zaten bir süre sonra kopuyor ipler. O kazığı unutamazsın ama sonrasında da bir nefes aldığını hissedersin. Gerçek dost ve dostu ayırmak gerek.