Oscar Wilde’ın yeteneğini sergilediği nadide Roman. Kitap içerisinde o kadar çok aforizma barındırıyor ki her sene okuyup farklı anlamlar dahi çıkarabilirsiniz.
Son olarak lord henry.. sen nesin be adam. Aşırı benziyoruz.
Sembolik bir eserdir. Aksiyolojik sentezleme bulundurur. Yani ahlak ve estetik arasında analoji kurar. iyiliği güzellikle sembolize eder, kötülüğü çirkinlikle.
Bu noktada ahlak anlayışına gizli bir eleştiri getirilmiştir. Dışarıdan güzel olan, yani iyi görünen bir şeyin iyi olduğunun kabul edilmesini eleştirir. Dorian gray güzeldir ve herkes ona tutkuyla bakar. Oysa kendisi yerine çirkinleşen portresi onun görünmeyen kısmıdır.
Estetik ve ahlak semboliği ile toplumun ahlak anlayışını eleştirir. Hedonizm kısmı ise hedonizmin dürüst ve açık olması nedeniyle daha samimi olduğu ile ilişkilidir.
Eser bu şekilde okunmalıdır. Söylendiği gibi yabancılaşma veya yaşlanmaya tahammülsüzlükle alakası yoktur. Oscar için önemli olan ahlaki iyi değil, samimi olandır.
Dorian Grey'in portresi kitapta bence en önemli unsur ironidir.Kitap iyilik ve kötülük arasındaki bağlantıyı-ki bu da güzellik ve çirkinlikle bağlatılıdır- bize gösterir.Kitapta dorian'nın portresinin adım adım çirkinleştiğini ki bunun da onun iyi biri olmamasıyla bağdaştırabiliriz.Açıklayacak olursak,Dorian bir insanın iyi olup olmamasını onun güzellik ve çirkinliğine bağlıyor fakat güzelliğin içselliğini özümseyemiyor bu yüzden de portresi çirkinleşiyor.Ayrıca Wilde'ın saf diyalektiğinin en hat safa da ve net işlediği kitabıdır.
Sevdiklerim arasında her zaman farklı bir yeri olan kesinlikle okunmasını düşündüğüm bir eser hazır okumuşken yazarın(Oscar Wilde) hayatına bir göz atın derim.