işçi oldukları için insanları küçümsemeye çalışan beyinsiz ibne ile yan yana oturmaktan daha iyi olandır. o işçiye her baktığınızda hayatın gerçeklerini görürsünüz.
aralarındaki tek fark gidecekleri yerdir.
birisinin ki: sabahtan akşama kadar çalışıp, yorgunluktan ölmek üzere olduğu halde ekmek götüreceği için kendisini dünyanın en huzurlu hissettiği evi.
diğerinin ki ise: * muhtemelen nişantaşı'dır.
"inşaat işçileri binemez" diye bi ibare olmadığına göre mümkün olan bi durumdur. beğenmeyen binmesindir, taksi tutsundur. sen beğenmiyorsun diye inşaat işçisinin tutup da bir ilçeden diğer ilçeye yürüyecek hali yoktur.
o değil de, burda böyle ne kolay, g.t teri falan diyoruz.. yüzüne söylesene hacım bunları, amelesin desene.. burdan millete ezik diye sallamak eziklik değil ya, salla gitsin anasını satayım.
okuduğumda şok olduğum başlıktır. adam kıcını yırtar, hayat sartları falan derken birileri o işi yapmak zorunda ve lanet olsun bir yerden bir yere giderken de otobüse, dolmuşa binmek zorunda.
çok doğal bir olay olmakla birlikte sadece bu inşaat işçisi yada ameleye özgü değildir. misal 4 sene makine mühendisli okursunuz. zorunlu stajınız devam ederken büyük bir boru fabrikasında fena halde yağlanırsınız ve o sıra babanızın yıllar
önce söylediği şu sözler kulaklarınız yankılanır "okumazsan sanayiye yollarım bütün gün yağlanırsın" diye.
hea, dediğim gibi belki başlıkta belirtilen amele ben oluyorum bu durumda. hani otobüste kokan bir tip, hani dolmuşa alınmaması gerek işte. mühendis olmam bir şeyi değiştirmiyor, kokuyoruz işte. ezik oluyorum yada tam tersi.
neyse çok uzatmadan, birileri yağlanır, birileri para kazanır ve birileri de onların kokusundan rahatsız olur.
son not: inşaattaki vinç operatörü aylık yaklaşık 1900 ytl alabilir. sıradan bir usta başı da o kadar alır; günlük çalışan amele de onlardan farksız. yeni mezun bir mühendi de 1200 lira belki alır.
hayat seçim, ya saygı duyulan bir iş yada dalga geçilen.
insaat iscisi hemen kalkmalidir. o ne ole ya, aristokrasi var bu memlekette. hic bir isci oyle keyfine gore oturamaz. hayir bir de adam sigorta istiyor, maasina zam istiyor, senin neyine amele? yatip kalkip patronunun verdigi kuru ekmek suya sukredecegine, kalkmis bir de daha fazlasini istiyorsun, bir de dolmusta insanlarin yanina oturuyorsun. islah edemedik sizi bir turlu. kolesin sen kole, koleligini bil; herkes kendi sinifina.
ekmek parasını namuslu bir şekilde kazanan ,teri emeğinin aynası olan bir vatandaşla yan yana oturmaktır. hiç bir problem göremiyorum ben bunda. ama
dolmuşta ankaragucluler saraba dustuler ile yan yana oturmak diye bişey olursa düşman başına tabii....
normal karşılanması gereken, hatta saygı duyulması gereken durumdur. 3 kuruş para için, haddinden fazla çalışarak, ayakta durmaya çalışan insan, eğer dolmuşta gelip yanınıza oturuyorsa ve amiyane tabirle it gibi çalıştığı için ter kokuyorsa, bundan şikayetçi olan insana şunun söylenmesi gerekmektedir.
- p...enk, git babandan biraz fazla harçlık al, madem rahatsız oluyorsun, taksiye bin.
gurur verici bir olaydır.paranın nasıl kazanıldığının bilincinde olmayan bir takım dangalakların,alınteriyle para kazananların yanında oturması onlara çoktur bile.
dolmusta yasanabilecek guzel enstantanelerden biridir. biraz insan olan onu yadirgamak yerine halini hatrini sorup hayatiyla ilgili bazi seyler ogrenebilir. nasilsa koyluler, isciler ikinci sinif bu memlekette; sorun, ogrenin bakalim onlar nasil yasiyormus?
en azindan sarapci degil, calisiyor ediyor gariban, ne yapsin. mars'taki balik gotundeki kokuyu duyuyormus zaten, sokakta yurumektense minibuse binmis adamcagiz. di mi sarapci, oyle degil mi?
emeğiyle, bileğinin hakkıyla para kazanan birisinin yanına oturmasından hoşlanmayan, işçiyi ezen, hor gören iğrenç bir sınıfın üyesi olmaktan gurur duyan gereksiz birinin açtığı başlık.
dolmuşa sabancı veya benzeri elitlerin binmesini beklerken yurdum işçisinin bindiğini gören ve buna şaşıran ebleh bünyenin şaşıracağı durum. zira güler hanım her gün levent taksim minübüslerine biner.
g.tü dara geldiği zaman emeğe, alın terine sığınan, belki de bunlarla gurur duyan, yeri geldiği zaman ''babam sağ olsun'' gibi ürkek bir söze sığınan kişinin söyleminden öteye gitmeyecek olan bir durumdur. işçi emeğinin, alın terinin karşılığını alıyor.
an itibariyle inşaat işçisine samimiyet duyan kişilerin başlıkta geçen an itibariyle sıkılıp, bunalmaktan kendilerini alamayacakları doğal bir gerçektir.
yine de bunu bir çeşit tiksintiyle açıklamaya çalışanları yadırgıyorum.
(bkz: yapma etme ayıptır)
kendini ulaşılmaz zanneden , küçümsemeyi ve dalga geçmeyi üstünlük sayan , milyon dolarlar kazanan birinin ulaşım için dolmuşu seçmesi ve yanına oturan inşaat işçisini beğenmemesi sonucunda açılmış olabileceğini tahmin ettiğim başlık.
kendini everestin tepesinde zannedenlerin bir türlü katlanamadığı durum. allahın amelesi 3 kuruş için çalışıp ter kokarmış ve o haliyle dolmuşa binmemeliymiş. peki güzel. 3 kuruşla dalga geçtiğine göre bu insanların epeyce parası olmalı. o zaman zahmet olmadan taksi tutsunlar ki sonra (#3704271)no'lu mesajda da yazdığı gibi dolmuşa binen adam kılıklı sapıklardan kurtulalım.
olağan bir durumdur, çünkü inşaat amelesinin dolmuşa binmeye hak kazanmak için insan olması yeterlidir.
bir insan pis kokuyorsa mesleğiyle değil karakteriyle alakalı bi durumdur.
yanında amele oturuyor diye azap çeken insan, muteahhit oturunca muhtemelen orgazm oluyordur.