Kişiyi gerçekten tanımak için yapılan eylemdir. Yüzün her mimiğinde yeni birine dokunurmuş gibi. Sadece en değerli olana böyle dokunulmalıdır. Bir gün gider. Farklı bir yüze, tene dokunmak ölümün olur içten içe.
Bazen kelimeler de dokunur, bazen söylenemeyen sözler de, icinizin kuytu, nemli, uzun zamandir girilmemiş köşelerine...
Öyle zamanlarda dizeler parmakuçları olur...
--spoiler--
yemin ediyorum ki ve bunu duymayan kalmasın, bana istemediğim en ufak dokunuşa bile sebep olanların derilerini yüzüp yakıcam
bu bana vaadedildi!!
--spoiler--
Son derece bayağılaştırılmış, oysa her seferinde bir ritüel gerektiren eylem. Yalnız bir karşı cinse dokunmak, tahrik yahut zevk amacı ile değil ama herhangi bir objeye hangi suretle olursa olsun her kalkışıldığında bilinçli yapılması lazım gelir. Adım atmak, kafayı sallamak gibi bir bilinçli olmaklık değil: yanında, sürekli eylemi gerçekleştirme sürecinde dahi bir bilinçlilik. Daha sonra bu eylem israf da edilmemeli, öylesine bile yapılsa bir piyanonun tuşlarına basar gibi temkinli, Sağlam ve ayrıca hafif. Hayır, romatizm değil bu; bu ondan öncesel.
2.5 aydır görmediğin, sesini bile duyamadığın, yazarak iletişeme geçtiğin ama kendinden bile çok değer verdiğin kişinin, 2.5 ay sonunda dokunmaya bile izin vermemesi, acı...
insanın yemek, içmek, tuvalet ihtiyacını gidermek, banyo yapmak, uyumak gibi temel ihtiyaçları gibi bir temel ihtiyaçtır.
insan gayriihtiyari gördüğü her güzel şeye dokunmak ister; güzellik insan duyusunu harekete geçirir. buna karşılık dokunmak istediğimiz halde dokunamadığımızda eksik hissederiz zira bir ihtiyacımız karşılanmamıştır.
dokunmak sevgi bağını kuvvetlendirmesinin yanı sıra dokunulan ögeyi daha iyi tanımamızı sağlar; dokunduğumuz şey hakkında içsel bir fikir ediniriz.