Çok fazla doktorla haşır neşir olduğumuzdan ve algıda seçicilik esasına göre yazısı kötü olanlara daha dikkat ettiğimizden doktorların yazısı kötüdür ön yargısı günümüze kadar gelmiştir bana göre. Gerçekten bazen doktor arkadaşların öyle yazısı var ki kendi yazdıklarını 2. kez bakmalarında kendileri bile okuyamıyorlar. Ben de bazen bu duruma düşüyorum ne yazıkki.
Okunması zor ve insan üzerinde bir etki,bir merak oluşturan yazıdır. Şunu da belirtmek isterim ki dini kitaplar doktorlar tarafından yazılsaydı daha mistik olur ve insanları daha çok etkisi altına alırdı.
Potansiyel doktor aday adayıyım tamam itiraf ediyorum arkadaslar arasinda her gun yarismalar yapiyoruz kim daha cirkin yazcak diye cirkin yazi olmadan doktor olani dovuyorlar ne sandiniz.
ülkemiz tıp fakültelerinden bir şekilde mezun olmuş aklıevvel doktor kişilerinin,
reçete adını verdikleri kaşeli beyaz kağıda karaladıkları yazımsı kalem izleridir.
eğer buna yazı dersem, hem eski edebiyat hocama ayıp olur hem de mazallah allah çarpabilir.
neyse ki ak partimiz reçete olayına son verdi de, doktor yazısı rezaletinden kurtulduk.
eczacilarin tamamini aslinda okumadiklari yazi; yani soyle ki eczaci doktorun yazidigi ilac isimlerinin basini okuyarak (ya da ilk birkac harfini anladiktan sonra) tahmin edebiliyor. tahmin edebilmesi icin hastalik teshisi, doktorun ihtisas alani burada onemli parametreler. ilac isimleri bu sekilde belirlendikten sonra hastaya veriliyor. aslinda eczacilar tarafindan okunamiyor, tahmin ediliyor ve eger hic anlasilmayan bir durum soz konusu ise doktor araniyor, bilgi sozlu olarak saglaniyor. ilac yazimini okuyabilen eczacilar hastalik teshisini genelde anlayamaz cunku hastalik teshisleri daha berbat bir sekilde ve genelde kisaltmalarla yazilir. gel de anla durumu icin doktora gene basvurulur.
--spoiler--
En kötü el yazısının doktorlarınki olduğuna inanmıyorum. Çünkü ve aslında bunun için elimizde yeterli veri yok. Sade vatandaşla en sık ve en geniş alanda muhatap olan el yazısı doktorların el yazısı olduğu için böyle bir efsane var. Örneğin pazarlama müdürleri elemanlarına yazdığı notları, sokaktaki insana ve günde yüz kere yazmak zorunda kalsaydı dünyanın en çirkin yazısı pazarlama müdürlerinin yazısı olurdu. Yahut kapıya not bırakan kargocular, doktorlar kadar kalabalık bir sosyal yapı oluşturabilseydi şimdi Kargocuların el yazıları kusmuk gibi, sindirilmiş mi sindirilmemiş mi emin olamıyorsun gibi espriler yapılıyor olacaktı. Biz doktorları görüyoruz ama belediye işçilerinin yahut cumhurbaşkanının el yazısıyla pek karşılaşmıyoruz. Doktorların bir günde yazdığı el yazısının toplam hacmi yeni evli bir çiftin yarım günde yazdığı buzdolabı notlarından fazla değil. Ama doktorların ekşi kaderi; o yağlı kâğıtları her gün boğazı şişmiş, ortakulak iltihabı çeken veya çeşitli sebeplerle hücrelerindeki aşırı su kaybından ötürü bilinci seyrelmiş ve morali çökmüş kimselere vermek durumunda olmaları.
--spoiler--
Eskiden tip ogrencilerinin cok fazla ve hizli not tutmalari gerektiginden mutevellit bozulan yazidir. Simdi de kimse eline aldigi kalemi slaytlarin altini cizmek ve sinavda secenek isaretlemekten baska bir iste kullanmadigi icin bozulan yazidir.
sistemdeki hata dolayısıyla kan tahlili sonuçlarına el yazısı ile kristallere rastlandı cümlesinin kimyasallara rastlandı olarak okunup endişe yaratmasına neden olan karmaşadır.
şuana kadar alfabesini sadece eczacıların çözdüğü ve bir sır gibi saklayıp nesilden nesile çırak-usta ilişkileriyle aktarılır. şimdiye kadar hiç açık vermemiştir. başarılar.