--spoiler--
bu filmi izlemeden hemen önce kibarca öldürmeki izledim. kibarca öldürmek çok sıkıcıydı. olaylar daha meydana gelmeden tahmin edilebiliyordu. oysa, zincirsizler öyle değil. tam iki kez hiç tahmin edilmeyen olaylar meydana geldi ki bu bir film için oldukça büyük bir sayı. diziler uzun soluklu olduğu için dizilerde bu tür şeyler daha mümkün.,
diğer taraftan bir spartacus hayranı olarak tarantinonun bu filmi spartacusten etkilenerek çektiğini düşünmeden edemedim. sadece setting-mekan farklı. böyle ele aldığımda spartacus uzak ara önde. fakat, zincirsizlerin de yaklaşık sadece 2 saatlik bir film olduğunu düşünürsek, oldukça başarılı bir film. herkese tavsiye ederim.
--spoiler--
tarantino'nun son sahne repliğini iyi kötü çirkin'den arak yaptığı filmdir.
iyi kötü çirkinde son sahnede blondie tuco'yu asar ve ve biraz uzaklaştıktan sonra ipi vurur sinirden deliye dönen tuco avazı çıktığı kadar '' sen bir orospu çocuğusun blondie'' diye haykırır ve film biter.
django unchained'De son sahnede django, samuel jackson'u iki ayağından vurur evi dinamitle patlatmadan önce kamere samuel abimize zoom yapar ve film '' sen bir orospu çocuğusun django'' repliği ile biter.
5 küsurda girip 9 da çıktığım film. ama on numara film. oyuncular döktürmüş yine. evet biraz +18 ama gerçekleri görsün millet diye yapmışlar, iyi olmuş.
uzun zamandan beri böyle hızlı geçen film hatırlamıyorum. lan film akıyor resmen. tanım gerekirse christoph waltz'un yine döktürdüğü müthiş güzel tarantino filmidir. celal ile ceren i karakedi yi boşverin derim. izleyin, izlettirin.
herhangi bir mesaj kaygısı tasımayan,
gerçekçi olacagım diye kendini kasmayan,
dalga geçer gibi film çeken,
lakin bunu yaparken de profesyonellikten taviz vermeyen,
garip adam tarantinonun iyi filmlerinden biri.
her anı dolu,
arka planda durmakta olan silik karakterlerin bile tuhaf ayrıntılar taşıdığı,
her sahnesi bii vukuat olacak diye tetikte bekleten,
kanlı mı kanlı film.
bazı sahnelerde kahkaha attıran, bazen duygulandıran, ne anlatmak istediğinden emin, su gibi film, uzun sürmesine rağmen ne zaman başlayıp nasıl bittiğini anlamıyorsunuz.
tarantino nunda bir sahnesinde rol aldığı film. yine kadraja girmeden duramamış.
yukarda bir entryde bahsedilen tarihi hatalar sahiden çok ürkütücü. bukadar bariz hata kasıtlı yapılmış olsa gerek. yoksa gözden kaçtıysa hiç komik değil.
soundtrackleri konusunda herkesle hemfikirim, sahiden çok iyiydi.
tipik tarantino absürd filmlerinden. absürd olsun diye yapılmış zaten. o yüzden filmi acımasızca eleştirmeye gerek yok. yönetmeninin mesaj kaygısının ya da ben en iyisini yaparım iddaasının olmadığı bir gösteri zaten. filmde geçen absürdlük için gün batımından şafağa filmi ile kill bill arasında bir yerlerde diyebiliriz.
filmden aklımda kalan tek şey leonardonun müthiş oyunculuğu (tavan yapmış) ve dişçi abimizin özgüven dolu cümleleriyle yarattığı süper Dr. King Schultz karakteri.
yoksa gerisi bildiğiniz tarantino.
filmin son 20 dakikası beni kastı açıkcası. ne olduğunu bildiğiniz, ama olsun artıkta işimiza bakalım dediğiniz bi kıvamda bitti.
ama farklı tarzı için tarantinoyu izlemeye hep devam edicez.
zoe bell'in oynadığı yüzü örtülü kadın niye vardı, neden oradaydı ve baktığı fotoğrafta ki o zenci django muydu yoksa kimdi ya da neden o detay filme verildi?
iyice serdar ortaç'a bağladım... deli soruların ardı arkası kesilmiyor.
Klasik yorumlar ve klasik tarantino. film yaklaşık olarak 3 saat sürmesine rağmen, tek solukta kendini izlettirmiştir. soundtrackler mükemmele yakındı ve belki de bunun için yapılabileceğinin en iyisiydi. çıkar çıkmaz almak gerek diye düşünmekteyim.
bu arada tarantino' nun hataları mı demeli yoksa bilerek yaptığını mı öne sürmeli bilmiyorum ama her işin altında bir başka iş aratmayı kendisi çok sevmektedir, bunu bilmekteyiz. yukarıda sayılanların yanında, kırmızı peçeli, sanırım iki kere karşımıza gelen kadın kovboy kimdi ve tarantino' nun bunu gözümüze sokmasının nedeni neydi ben bunu çok merak ettim.
son zamanlarda bir film tavsiye edilecekse o da budur efenim. özellikle sinemada izlenmelidir.
tarantinonun filmlerini izlerken herkes acaip bir adamın filmini izlediğini bilir, bundan zevk alır. mesela kanın öyle sıçramayacağını bilir ama öyle sıçrattığı için filmi beğenir. adamın tarzı farklı işte. leyla ile mecnundaki absürdlüğe benziyor bence. tarihi film yapıp hitleri hakkaten öldürüyor falan. şimdi benim kafama takılan ise; bir filmi sırf tarantino çekti diye göklere mi çıkarmalı? yoksa acımadan eleştirmeli mi? ha bir de tarantinoyu beğenmeyerek elit olmaya çalışanlar var, onları da pumpkin ve honny bunny nin ellerine bırakıyorum.
oyunculuklar çok güzel eyvallah, waltz hakkaten efsane adammış yine gösterdi, ama ben zaten pek anlamam bu işlerden, gel gelelim film hatalarına; film 130 günde çekilmiş, buna rağmen akıllara bunlar nasıl gelmemiş denilen hatalar var, bu hatalara 'bizim klasik tarantino canım kesin birer amacı vardır, yoksa bile adam yapıyorsa olur 'mu dememiz gerekiyor? kaynak imdb, hataların bazıları ise;
bunlar sadece tarihi hatalar -ki bence en önemlileri- ve bu hataları yapan adamı hala deli gibi savunmak ne kadar doğru? ya da filmi film yapan esaslar daha başka öncüller midir? beklentilerimizi yüksek tutup izlediğimiz için kendimizi mi kandırıyoruz? bir film için bu kadar düşünmeye değer mi? bu yazıyı buraya kadar okuyan varmıdır?
christoph waltz çok iyiydi eyvallah ama inglourious bastards'daki kadar iyi değildi bence. film güzel, klasik tarantino filmi olmuş aslında. özellikle bazı sahneler ve diyaloglar tam tarantino klasiği. western filmlerine saygı duruşu, modern bir bakış.