gece saat 4 te başlayıp anca bitirdiğim harika bir kurgusu olan akıcı bir tarantino filmi. dişçi rolündeki kelle avcısı bana joker karakterini anımsattı. izlemeyen varsa tavsiye ederim. bu film kaçmaz. zenci kâhya'nın nasıl öldürüleceğini çok merak ettim ve kavuşan çiftler sevişsin diye bekledim ama olmadı. sadece öpüştüler. orada yatak vardı ama sadece öpüştüler. olsun o da yeter. muhakkak izleyin. güzel öpüştüler.
Amk malum site malum site ne bu malum site. Googleye "django izle" yaz çıksın.
Bu filme laf edipte marjinal gözükmeye çalışanlar kusura bakmayın da burdan göt gibi gözúküyorsunuz. Diyeceğim şu ki mükemmel film mutlaka izleyin. Müzikleri için izleyin. christoph waltz için izleyin. tarantino için izleyin, kara komedi için ızleyin. Yarın değil şimdi izleyin.
türkiye'de yaklaşık 2 ay geç vizyona girmesiyle isyan ettirmişti ama neyse ki kavuştuk. tarantino'nun western çekeceği haberi çıktığı andan itibaren bekleye bekleye canım çıktı birader. yok set fotoğrafıydı, yok oyuncu kadrosuydu derken ciğerci kedisi gibi bekledik kapısında.
ilk olarak şunu söyleyeyim; zat-ı şahanelerinin bütün filmlerini defalarca izlemiş obsesif bir hayranıyım. o yüzden objektif yorum yapamam bu filmle ilgili. şöyle diyeceğim; film malum ortamlara düştüğünde kardeşim indirdi ve izledi. ben, "sinemada izleyeceğim. bu kadar bekledim, ilk perdede göreceğim" diye el sürmedim. orada durdu gözümün önünde. 1 ay oruç tuttum desem yeridir. film gösterime girdiği gün gidip izledim, geldim bir posta da evde izledim. hayatımda ilk defa bir filmi aynı gün iki defa izledim. başta da dediğim gibi, çok sağlıklı değilim tarantino konusunda. ha, film hayatımda izlediğim en iyi filmdi demiyorum. sadece, ilk defa bir film bana bunu yaptırdı diyorum. bunun sebebi o bekleyiş, o açlıktı.
filme gelince; tarantino'nun yarattığı karakterler arasında sevdiğim çok karakter oldu, ama hiçbirini dr. king schultz kadar sevmedim. tarantino'nun reservoir dogs'dan beri yazdığı karakterlerin yüzde yüze yakını anti-kahraman denilen tipler. her şeyiyle iyilikle veya kötülükle dolu değiller. şikeci boksöründen*, uyuşturucu kaçıran hostesine*, tetikçisinden**, soysuz piçlerine kadar neredeyse hepsi gri adamlar. ve çok gerçekler. bu yüzden filmleri mükemmel oluyor. ama bu filmde schultz'u yazmış. neredeyse gerçek olamayacak kadar baba bir adam. hayatta da var gerçi böyle insanlar. "sizden hala kaldı mı" dediğin adamlardan schultz. hatta şöyle somutlaştırayım anlattığım şeyi ;
filmin ikinci yarısında calvin candie'nin kaçan dövüşçülerinden birini yolda yakaladıklarında, adamı köpeklere yem olmaktan kurtarmak için cüzdanını çıkarıp candie'nin zararını tazmin etmeye çalışan adam yine schultz'dur. django ise tarantino'nun diğer bahsettiğim geleneksel karakterleri gibi amacına ulaşmak için gözünü kırpmadan yem eder adamı köpeklere. schultz zaten bu olayı hazmedeyip sonunda öldürüleceğini bile bile çekip vurur candie'yi.
o yüzden django ne kadar filmin baş kahramanı olsa da schultz bu filmin en bir über alles kahramınıdır. adamdır. adı gibi, şarkısında da dediği gibi kraldır.*
Sayısız film izledim. Çok fazla sevdiğim film oldu. Sayısız kere izlesem de sıkılmayacağım filmler oldu. Ama bu film; ölmeden önce bir film izleme hakkım olsa, izleyeceğim filmdir.
filmde en dikkat çekici rolü samuel l. jackson'a vermişler. öyle ki onu izlerken hayattan soğudum yeminle. filmi filan bırakıp amerikan büyükelçiliği'nden pasaport alıp borç harç ile uçak parası bulup amerika'ya gidip o kır saçlı naçiz bedenini toprakla buluşturasım geldi lan. bu kadar da iyi oynanmaz ki ama..
eleştirilere açık olmayan kült bir film, yer yer tutarsızlıklarıyla izleyicinin dimağında kekremsi bir tat bıraksa da, o kırçıllı atmosferi...*
--spoiler--
karı çok komik öldü hacı.
--spoiler--
izlediğim en iyi filmlerden bir tanesidir, şahane film.
2020 yılında hala bu filmi izlememiş olanlar varsa şanslılar çünkü hala izlemedikleri mükemmel bir film var.