kürtler beyaz türklerin izin verdiği partiyi seçebilir mantığındaki sömürgeci türk ırkçılarına bu bilinçlilik ve politikalara göre oy verme eğilimi fena batmaktadır. hindistan'daki raj kafasında olduğunuz sürece daha çok sorgularsınız siz bu iradeyi.
22 temmuz 2007 seçimlerini bizzat diyarbakır2da izledikten sonra seve seve yapacağım iştir.
çermik ilçesi ve köylerinde yapılan seçimi gördükten sonra kimse bana oralarda demokratik seçimler yapılmaktadır diye sallamasın! oyların nasıl kullanıldığını, sandık başkanlarının nasıl hareket ettiğini bizzat gördüm.
baskı vb durumlar haricinde bir seçim yapılsın bakalım o zaman oy oranları nasıl çıkacak?
demokrasiyi beyni dışındaki organları ile anlamamak gerektiğini bir kere daha gösteren tespittir.
ey insanlığından memnun olmayıp başka sıfatlara bürünmeye çalışan varlık lütfen bana söylermisin demokrasi yediğin çanağa sıç, dostum dediklerini geceleri arkasından vur, halkı korkut sonra zorla oy kullandır mı diyor?
bölücü terör örgütünün mecliste ki yüzü olan dtp nin diyarbakır ve bir çok güneydoğu ilinde gösterdiği başarının eleştirilmesidir ki her bilinçli türkiye cumhuriyeti vatandaşının yapması gereken bir eleştiridir. başlığı açan yazar hakkında yorum yapmama gerek yok lakin kendisinin açtığı başlıklar kendisinin asıl yüzünü ortaya koymaktadır. konumuza dönecek olursak. pkk doğuyu cahilleştirmeye devam etmektedir. bu cahilleştirme operasyonunun sonuçları seçim sonuçları ile doğru orantılıdır. bundan başarı diye söz etmek kürt vatandaşlarına yapılmış bir hakarettir ki dtp nin aldığı oylarla 2 milyon kürt vatandaşı bu hakareti bir nebze haketmişlerdir. suçlu olan kimdir? tabii ki türkiye cumhuriyeti devleti ve hükümetidir. aponun resimleri ile mitingler, siyasi toplantılar ve yürüyüşler düzenlenmesine müsade edersen karşına çıkacak sonuçlara da katlanmak zorunda kalırsın ki dün gece muş ilinde ak parti il merkez binası silahlı saldırıya uğramıştır. bu gayet normaldir.
bu konuda eleştirmek doğru değildir. ama en ufak bir huzursuzlukta ve taşkınlıkta ve hatta hainlikte diyarbakır halkı kendi kendini eleştirmeyi bilmelidir.
işlerine gelince demokrasi, işlerine gelince insan hakları.bu devletin sunduğu imkanları kullanarak, bu devlete ihanet et, bu devlete karşı dağa birilerini gönder, seçtiğin partide bu devlete ihanet eden katillere sayın desin sonra demokrasi bekle.demokrasiden ne derece anlanıldığı ortada bu yüzden eleştirmek bile az kalır.eleştirmek bu devletin vatandaşlarının en doğal hakkıdır.
kimsenin demokratik seçime dediği birşey yoktur, ancak bazıları diyarbakırdaki askeri işgal kuvveti olarak görürse adama sormazlarmı kimin topraklarında kim işgalci. ayrıca toplumdaki bir kesim, demokrasinin, insanlığın, barışın içini o kadar boşatltılar ki bu terimlerden nefret eder hale geldik. işe bakki son zamanlarda teröristler insanlığı, barışı, kardeşliği, demokrasiyi öğretir duruma geldiler geldi sessiz kal şimdi!
tek bir evde yaşayan geniş ve kalabalık bir aile düşünelim.
ailede herkesin farklı bir düşüncesi var. evdeki bir grup da bir odayı evden ayırmayı düşünüyor. evin diğer sakinleri buna izin vermiyorlar.
bu aykırı grup evde huzursuzluk çıkarıyor, zarar veriyor. evin geri kalanı buna rağmen evle ilgili bir konularda bu gruba söz hakkı tanıyor(demokrasi için). odaların yönetimi için yapılan seçmelerde de bu grup odalarında değişiklik yapabilecek, geliştirebilecek kişileri seçmek yerine araya duvar örmeyi düşünen kişiyi seçiyor.
eleştirmek az kalmaz mı?
normal yolları kullanarak anormal sonuçlar elde etmek.
(bkz: yediği çanağa sıçmak)
gibi sonuçları eleştirmeyi demokrasi ile karıştırma sonucu oluşan düşünce.
tipik bluevelve tespiti, yaftası işte herneyse. eminim biz yazarlar burada dtp'yi eleştirmek yerine destek verseydik ve , ''hey dostum, diyarbakırı görüyo musun ne kadar modern çağdaş, uçmuş hepsi'' diyerek selamlasaydık, aynı dakika içerisinde, ''dtp'yi seçen diyarbakır halkına sempati duyan aciz insan'' diye başlık açardı bu herif. yani biz neye karşı geliyorsak, bu adam onu savunuyor, anladın?
tespite gelelim, kaba et kaynaklı tespite. insan olana bir kere denir, iki kere denir, üçüncü de ne halin varsa gör denir. biz hiçbir kürde demedik ki, ''siz siktir olun gidin, bizim ülkemizde yaşayamazsınız pis mahluklar'' falan. kardeşimizsiniz bile dedik. ama onlar halen kürt milliyetçiliğinin bokunu çıkararak bize bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar. seversen sikilirsin, sikersen sevilirsin. herhalde bunu istiyorlar.
milletin türbanıyla ilgili her gün aşağılayıcı başlık açanların akpye oy veriyor diye milleti yerden yere vuranların kendilerine bakmadan yaptıkları eylemdir. ama haklılık payı vardır. ikiside eleştirilmemelidir. sorunun çözümü eleştirmek değildir konuşmak, anlaşmak, birbirini anlamaktır.
benim vergilerimle alınan bir ambulans bu ülkede bir terörist cenazesi taşıyorsa ve devletten aldıkları seçim yardımı ile devlete ihanet ediyorlarsa, yapılan eleştirilerin çok da doğru olduğunun kanıtıdır.
