Haberi araştırdım ve doğru çıktı.
Milletin vergilerini alan diyanetin neyle uğraştığı ve nasıl fetvalar yazdığını, hangi zihniyette olduğunu iyi anlayın.
Diyanete giden her bir kuruş vergi ülkemiz için çok çok büyük bir kayıptır.
Diyanetin kapatılması ve harcanan paraların yöneticilerden tahsil edilmesi gerekiyor.
Diyanet için harcanan vergilerin hepsini bilim ve teknoloji üzerine ar-ge çalışmalarına harcamalıyız.
Şimdi bazen baldızlar güzel oluyor bu toplumda bekar baldız enişte de sinir yaratıyor yani kafası allak bullak oluyor işine adapte olamıyor ondan dolayı belki bu işin önünü açmak istemiş olabilirler.
benim okuduğum şey, " baldız olup olmaması, büyük günah olduğu gerçeğini değiştirmez ama günahı da ağırlaştırmaz" minvalinde bir şey..
fetva dengeli mi? evet..
konu hassas ve çirkin olduğu için gönül istiyor ki, fetva konuya farklı açılardan yaklaşsın ve caydırıcılığı arttırıcı hükümler eklesin.. mesela ne diyebilir?
"evli birinin akrabalarıyla böyle ilişkiler yaşaması, yakın çevresi ve çekirdek ailesinin gururunu ve güven duygusunu zedeleyeceği için kul hakkı açısından, daha sakıncalıdır" gibi ek bir caydırıcılık eklenebilir...
ama soru, zinanın günah hükmü değil, baldız ile zinanın nikah düşürüp düşürmediği.. yani fetva maalesef, yansız ve sadece soruya karşılık gelecek bir biçimde verilmiş; yani sadece soruya yanıt verilmiş. konu iğrenç olduğu halde, "şunu da ekleyebilirdi" diyemiyorum.
bir de, kız kardeş ile eşit görülmesi gereken baldıza da, artık; yan gözle bakan adamı ne günah durdurur, ne allah, ne kitap.. adam nikahını mı soruyor, lanet olsun, nikahın düşmüyor p..şt" diyememiş işte, fetva..
Din işleri Yüksek Kurulu tarafından hazırlanan “Fetvalar” kitabında, “Baldızıyla zina eden kişinin hanımı boş olur mu” sorusuna “Zina büyük günahlardan olmakla beraber eşlerden birinin zina etmesi, nikâhlarına zarar vermez” yanıtı verildi. Gerekçe olarak da “Baldızla yapılan zinanın nikâhı sona erdirmemesi, baldızla olan evlenme yasağının ebedi değil geçici olmasından kaynaklanmaktadır” denildi.
Adamın biri baldızını sikmiş.
Boşanmış sayılır mıyım diye diyanete sormuş, bunlar da mecbur cevap vermişler.
Diyanet gereksiz israf kurumu ok de şu konudan dolayı laf sallayanlar da en az diyanet kadar gereksiz üstelik de salak.
--spoiler--
“Zina büyük günahlardan olmakla beraber eşlerden birinin zina etmesi, nikâhlarına zarar vermez” yanıtı verildi. Gerekçe olarak da “Baldızla yapılan zinanın nikâhı sona erdirmemesi, baldızla olan evlenme yasağının ebedi değil geçici olmasından kaynaklanmaktadır” denildi.
diyanet halt etmiş. evet, en hafif tabirle halt etmiş. bu fetva yanlış. sadece baldız değil, yada kadın veya erkek ayrımı olmaksızın, bu ve buna benzer bir fetva daha var: kişinin eşi (bu örnekte diyelim ki kadın) eğer zina ederse ve sonra tekrar kocasına dönerse nikahı devam eder mi? diye, diyanetin bu konuya verdiği fetva da yine aynı minvalde, el cevap: devam eder diyor. daha önce kamuoyunda bu soru gündeme geldi, hatırlarsanız müge anlı / Esra Erol tipi programlarda bu ve buna benzer pek çok vukuat var ve eşler herzeyi yiyor ve geri dönmeye uğraşıyor ve bunu da dini kılıfa uydurmaya uğraşıyorlar ve yine en büyük desteği bu yanlış fetvaları veren diyanetten alıyorlar. hayır. yanlış. diyanetin verdiği fetva yanlıştır.
diyanetin bu fetvası yanlış. sebep: evli iken zina eden şahıs ister kadın ister erkek olsun, ister bildik tanıdık hısım akraba baldız enişte kayınço kayın birader olsun, isterse yedi kat el yabancı olsun, nihakları düşer. evet tekrar ediyorum: evliyken zina eden kişinin nikahı düşer. otomatikman zina fiilinden sonra bu kişilerin nikahları Sona erer. dinen nikahsız hükmüne girerler. bunlar boşanacaklar, zira evlilik birliğini tesis eden ana unsur (nikah) zina fiili sayesinde mecur sebeple ortadan kalkmıştır.
gerekçesi de nur suresi 26. ayeti kerime. ne diyor cenabı Hakk: "Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler de kötü kadınlara yaraşır (ve layıktır). iyi kadınlar ise iyi erkeklere, iyi erkekler de iyi kadınlara yakışır." bu ayete göre zina eden eş kötü bir iş yapmıştır. bu işi yapmayan eşine layık olamaz. bu nedenle bu ayeti kerimeye göre bu ikisinin nikahı Sona erer. zira eşlerden biri zina fiili nedeniyle kendini kirletti ve temiz eşine liyakatini kaybetti. zina eden zina edene layıktır. temiz olana değil. temiz olan da temiz olana layıktır zina edene değil. yapmasaydı, nefsini kirletmeseydi. ee ne olacak canım töbe (Tevbe) eder. yapma ya, yok öyle yağma, o iş o kadar basit değil. Tevbe samimi bile olsa manevi bir işlemdir. ortada maddi bir kirlenme var ve bu işin cezası, maddi olarak ceremesi çekilmeden temizlenmez. bunu yapmadan önce düşünecekti..
yine başka bir gerekçesi de şu: islam hukukuna göre zina eden şahsın cezası nedir? recm (taşlanarak) öldürülmek. ee ölenin nikahı olur mu? olmaz. kişi zina etti ve islam hukukuna göre öldürüldü. nikah ne oldu? otomatikman düştü. kadın yada erkek dul kaldı. heh işte aynı şekilde bu durumdan yola çıkarak, kanaatimce diyanetin bir takım saikleri öne sürerek vermek istemediği, söylemediği ve sakladığı veya çarpıttığı durumun esas fetvası bu. zina edenlerin nikahı Allah'ın indinde sona erer. o kişilerin dinen evlilikleri sona ermiş ve bitmiştir. diyanet isterse mevcut batı hukukunu esas alarak istediği fetvayı versin. ama Allah'ın indinde durum bundan ibarettir. zamparalar gözlerini iyi açsınlar ve bu yazdıklarımı iyi okusunlar şimdi. zina edenin nikahı yoktur. onların nikahı Sona ermiş ve bitmiştir. bu kişiler dinen nikahsızdırlar. artık bir arada duramazlar. bunlar boşanacaklar. başka çareleri yok. yoksa asla vebalden kurtulamazlar. hüküm budur..