televizyonları açın bakın. açık oturumlardaki yaşananlar diyalektikten başka şey değildir. çıkıyorlar ve karşılıklı çatışarak kendi tezlerini besliyorlar sadece.
tez ile antitezin sentezi oluşturduğu, sonradan materyalizm ile bir, tabir-i caizse mixture'ı yapılan felsefi akım. heraklitos kurucusu ve babası sayılır.
Tarihin kaydettiği ilk diyalektikçi kendisine verilen "Adem'e secde et" emri karşısında "Ben ateşten yaratıldım, Adem ise topraktan. Ben ondan daha üstün değil miyim? Niçin ona secde edecekmişim" diyerek itirazda bulunan ve bu yüzden de lanetlenen iblis'tir.
doğa ve toplumdaki tüm olgu ve süreçlerin karşılıklı hareket ve bağlılık içinde olduğunu; karşıtların iç içe bulunduğunu ve çatışma hali gösterdiğini, bu çatışma durumundan değişme ve gelişmenin ortaya çıktığını öne süren yaklaşım.
şu sözlerimi iyi dinleyesiniz iyi belleyesiniz. hepinizin gözleri ışıl ışıl. parlak zekalı gençlersiniz hepiniz über über bakıyorsunuz ve doğduğunuz andan beridir büyük yalana inandırıldınız. zıtlıklardan birşeylerin doğacağına... ama size temin ederim neden ve sonuçlar size anlatıldığı anlamda hiçbir zaman var olmadı. esasen öyle şeyler söz konusu bile değildi.
misal elmayı yere bıraktığımda elma yere düşer diye düşünürüz. yani bırakmak neden, yer sonuç şeklinde kurgularız. bize hep öyle öğretildi sokrat'tan beri ama ya bırakmamın nedeni yerse ve yer olduğu için elmayı bıraktıysam. bunu insan hareketlerine uyarlayalım birşey yapmaya başlıyorum. ne yapmaya başladığımı düşünürken bi' bakmışım zaten o işi yapmışım. evrenhayat ve herşeyin o kadar çok değişkeni var ki tek bir değişken açısından bakıp da "bu işi işte şu nedenden dolayı yaptın ahmap ama yemezler" demek ahmaklık olur. kıssadan hisseye sen benim dikkat çekmek için entry yazmak istediğimi düşündün [sana göre neden] ve bana mesaj yolladın [sana göre sonuç] ama belki de senin dikkatin çekilecek yer aranıyordu ve sonucunda benim entryim dikkatini çekti. özetle herhangi bir şeye ait sonsuzdeğişken vardır ve o değişkenlerin bahsi geçen şeye etkisi aslında yoktur, olsa bile bilinemez bilinse bile, bir başkasına aktarılamaz.
çok sonra gelen edit: varlığın tam anlamıyla bir absürd olduğu gerçeği sizi "hayatın anlamsız olduğu" sonucuna ulaştırabilir. PANiK YAPMAYIN. intihar etseniz dahi absürdü ortadan kaldıramazsınız. sadece onunla bağınızı koparırsınız.
diyalektik karşıt kavramların çatışmasıyla yeni oluşların, olguların meydana gelmesidir. yorulmadan dinlenmenin güzelliğinin farkına varamazsınız. cem mumcunun makber kitabında geçen güzel cümleyle açıklayacak olursak:
''hayat ölümle vardır,hayatı yaşanılabilir kılan ölücek olmamızdır''
diyalektik marksizm disinda degerlendirilirse bir tartisma ve ikna sanatidir. ancak marksizme gore diyalektik, mantik muhakeme demektir ve mantik muhakeme ile, tez veya antitezden bir sentez-yargi-sonuc elde etmektir.
çıkmaz sokakları çıkar hale getirmek örneğinden yola çıkarak yapılan akıl yürütme yoludur.ama diyalektiğinde çıkmazlarda kaldığı yerler olabilir.şöyleki (sofinin dünyası kitabından):
küçük bir kız düşünün. durmadan annesine -evet anne, tamam anne, hemen yaparım anne,diyor. günün birinde anne, kızının bu kadar söz dinliyor olmasına sinirlenir ve -bu kadar uysal olma, diye bağırır. ve çocuk hemen cevap verir, -peki anne. peki bunun yerine şöyle bir cevap verseydi,-hayır uysal olacağım...işte burda durum kilitlenmiştir.
barika i hakikat musademe i efkardan cikar
gerçeğin ışığı fikirlerin çarpışmasından çıkar.
barika i efkardan mukaddeme i hakikat dogar, da denilebilir.
Ancak ve velakin,
mefhum u muhalifinden istihrac suretiyle tefsir kısıtlı ve sınırlıdır.
An içindeki ihtiyaca hizmet eden lafı güzaf üretir.
Kaim olmakla vucud olmak rasındaki farkı kabul edersek.
islam felsefesindeki: herşey zıttı ile kaimdir önermesi diyalektik bir yaklaşımdır.
Marxın bu baş aşğıya duruyor ben bunu düzeltiyim diyerek alıp,
bütün eşyayı ve 'şey'leri madde merkezine koyması
zaten kısıtlı bir anlama yönetimi olan diyalektiği daha da sınırlandırmıştır.
Nasrettin hocaya sormuşlar.
Hocam burnun nerede?
Ensemde demiş.
Aman hocam, hiç insanın burnu ensesinde olurmu demişler.
Tersini bilmediğin hiçbir şeyin kendisinide bilemezssin demiş.
Nasrettin hoca diyalektik bir yaklaşımı hem hicvetmiş hemde sınırını göstermiştir.
Doğu felsefesi kararlar almak ve yeni tespitler kazanmak için diyalektiği kullanır.
Batılı diyalektik, fikirlerini ispatlamak için diyalektiği kullanır.
Türkiye de azğzına diyalektiği dolamış solcular bir bar taburesi ile sigara dumanı blutunun arasında
sadece diyalektikle bütün hayatı çözerler, tarihi anlarlar, ekonomiyi düzeltirler ve cephelerini çizerler.
Çelişkilere dayanarak ilerleme sistemidir. Ölçü yine dayandığı çelişkilerden geldiği için ilerleme hep iyi yöndeymiş gibi görünür.
Herşey zıttıyla kaimdir. Gerçek sandığımızın içindeki çelişkilerden yola çıkarak yeni gerçekler üretebiliriz.
Ama hayatın tamamı bu değildir.
Diyalektiği anladım, üşenmedim herakleitos dan başladım, hegeli yuttum daha sonra marx a geçtim yetmedi engelsle devam ettim.
Bitti.
Bütün hayatı anladım demek fausta haksızlık olur.
adam öldürmek suçtur : tez
askerin savunma amacı ile öldürmesi suç değildir : antitez
askerin devleti savunma amacı dışında işlenen bütün cinayetler suçtur : sentez.
evrendeki olan biten hersey zamanı geldiginde tekrar en başa dönecektir bu sekilde hep devam edecektir. bir nevi kısır döngüdür. bu bir gercekliktir. aynı zamanda dogru düsünme ve gelişmek için tez, antitez, sentez üçleminden yola cıkılarak en ömemli unsurdur.