bugün

1.Disk atmada kullanılan,erkekler için 2,kadınlar için 1 kg ağırlığında,genellikle metal bir çember ile çevrelenmiş tahta ağırşak.
2.Gramofon plağı.
3.Omurları birbirine birleştiren ana madde.
4.ince ve çapı oldukça büyük teker şeklinde parça.
(bkz: Devrimci işçi Sendikaları Konfederasyonu)
(bkz: hard disk)
disk, teker, daire. Okunması ve yazılması için dönmesi gereken yuvarlak yassı veri ortamı.
(bkz: disk atan atlet)
başkanlığını süleyman çelebi nin yaptığı konfedarasyon.
kum kitabı ndan bir borges öyküsü..

""Beni duymamış gibi sürdürdü: Sürgün yollarında başıboş geziyorum, ama hâlâ kralım,

çünkü disk bende.

Görmek ister misin?

Kemikli elinin ayasını açtı. Elinde hiçbir şey yoktu. Boştu.

işte o zaman şimdiye değin hep kapalı tuttuğunu fark ettim. Gözünü benden ayırmadan: Dokunabilirsin, dedi.

Kaygıyla, parmak uçlarımı ayasına dokundurdum. Soğuk bir şey duydum ve sanki zayıf bir ışıltı gördüm. Elini aniden kapattı. Bir şey söylemedim.

Bir çocukla konuşurmuşçasına sözünü sürdürdü: Bu, Odin'in diski, dedi. Yalnız tek yüzü var. Yeryüzünde tek yüzü olan başka hiçbir şey yok.

Elimde olduğu sürece kral olacağım... ""

sonra bir balta yalımlar saçarak sırtına saplanacak ve avucundaki disk elinden fırlayıp, olan yüzünü bir gösterip bir görünmeden hava da dönecek bir kaç kez ve,

ormanın beyaz karları üzerine, olmayan yüzü dışa dönük düşecektir..
35.000 kadın üyesinin varlığına karşın yönetiminde bir tane kadına yer vermeyen "devrimci" sendikal örgütlenme;

disk tüzüğünden: "ırk, cins, inanç, din, mezhep, dil ve düşünce ayrımı yapmaksızın, tüm işçilerin, işyerlerinde, işkollarında, ulusal ve uluslararası düzeyde birlik ve dayanışmasını sağlamayı,

Tüm sendikal çalışmalarda tabanın söz ve karar sahibi olmasını, demokrasinin ve demokratik hukuk düzeninin her alanda egemen kılınmasını temel ilke sayar."

demek ki neymiş? disk, cins ayrımı yapmamayı temel ilke sayarmış. oldu.
dayak ile sakinleşen konfederasyon.

çok sevgili türk polisinin haftalar önceden "taksim'e gelmeyin, sopa atarız" demesine rağmen, ısrarla gidip sopa yiyen konfederasyon. neden ısrar ediyorsunuz be evladım, neden hala 1977 de takılı kalıyorsun? senin bir görevin de bugünkü işçilerin sorunlarını anlatmak değil mi? hal böyleyken ve bunu anlatmak için sadece bir günün varken, neden o gün de gidip sopa yemeyi tercih ediyorsun. mazoşistmisiniz nesiniz, anlamadım ki.
23 temmuz 2008 saat 11:00'da 1 mayıs'ta yaşananları, işçi grev direnişlerini, akp'nin işçilere karşı tutumunu ele alan fotoğraf sergisini açacak olan sendikadır.

disk'in 1 mayıs'ta gaz bombaları, tanzikli su ve çevik kuvvet tarafından kuşatılan duvarlarında artık büyük boy fotoğraflar var... bütün bina bir fotoğraf sergisi...

nakiye elgün sk. no:117 şişli istanbul
12 eylül 1980 faşist darbesinin el koyduğu binasını geri isteyen sendikadır. recep tayyip'e bir mektup yazmıştır. demokrasi neferi rte bakalım bu mektuba ne gibi bir saldırıda bulunacaktır.

mektup şöyledir:
sayın başbakan,

12 eylül darbesinin 28. yılında bile ne yazık ki darbenin yarattığı tahribat ortadan kaldırılamamış, darbeciler tarafından işlenen suçlar yasal soruşturma konusu yapılamamıştır.

12 eylül suçları, işleyenin yanına kar kalmış, suçlular serbestçe aramızda dolaşmaktadır. darbe suçları soruşturulmadan, suçlular adalet önüne çıkarılmadan sağlıklı bir demokratikleşme ve demokratik bir devlet yapısı söz konusu olamaz.

halkımız, on yıllardır darbe ürünü siyasi partilerce yürütülmüş, demokrasi iddiası ile iktidara gelen partiler ne yazık ki hep 12 eylül suçlarına gözlerini kapatmışlardır. bu durum bugün ağırlaşarak devam etmektedir. yaşadığımız ağır demokrasi sorunlarının temelinde bu süreç yatmaktadır.

konfederasyonumuz disk ve bağlı sendikalarımız, 12 eylülün faturasını en ağır biçimde ödemiştir. bu süreçte her türlü hukuksuzlukla karşı karşıya kaldık, en ağır insan hakları ihlalleri ile yüz yüze geldik, birçok arkadaşımızı kaybettik ve işçilerin alın teri ile edinilen birikimlerimiz çarçur edildi, binalarımız talan edildi, elimizden alındı.

şu anda anayasa mahkemesi tarafından kullanılan ankara çankaya'daki bina şayet 12 eylül olmasaydı disk ve genel-iş genel merkezleri olarak kullanılmaya başlanacaktı. ancak 12 eylül darbecileri işçi sınıfına diz çöktürmek için disk'i baş hedef olarak belirlemişlerdi. genel merkez binamız ankara sıkıyönetim komutanının onayıyla kamulaştırılarak hukuksuz bir biçimde elimizden alındı. daha sonra herhangi bir itiraz hakkı olmaması için o dönem sendikamızı yöneten kayyım heyetine de binanın kamulaştırma bedeli ile ilgili göstermelik bir itiraz davası açtırılmıştı.

söz konusu kamulaştırma işlemi temel sendikal hakların ağır bir biçimde ihlali anlamına geliyordu. bunun tam bir hukuk dışı işlem olduğu tartışmasızdır.

şimdi öğreniyoruz ki anayasa mahkemesi yeni binasına taşınmak için hazırlık yapmakta ve genel merkez binamızı yüksek seçim kurulu istemektedir. bu da göstermektedir ki, genel merkez binamızın kamulaştırılma işlemi bir zorunluluk değil konfederasyonumuza karşı başlatılan siyasi saldırının sembolü olarak kullanılmıştır.

bugün temel sendikal haklar açısından halen devam eden 12 eylül düzeninin sona erdirilmesi ve demokratik bir devlet yönetiminin kurulmasına olan gereksinim yaşamsal önemdedir. bunun için atılacak ilk adım 12 eylül suçlarının ortaya çıkarılması ve suçlulularının yargılanmasıdır. bununla birlikte bu dönemde büyük maddi kayıplara uğratılmış, malları talan edilmiş sendika ve demokratik örgütlerin maddi zararlarının karşılanması gerekmektedir.

bu çerçevede disk ve genel-iş sendikası olarak binanın gerçek sahibi olan sendikamıza geri verilmesini talep ediyoruz. gerekli işlemlerin yapılması için bilgilerinize sunarız.
Devrimci hamleden çekinen "devrimci" işçi sendikaları konfederasyonu... Ne günlere kaldık yahu, cidden...

Adamı 1 mayıs'ta yürütmüyorlar, merkezini basıyorlar, polis devleti kendini deşifre etmenin alasını yapıyor... işçi radikal direnişe geçiyor, sendika "istikrar" düşünüyor, geri çekiyor radikal işçiyi... Bu mudur?...

Kavganın bir cephesine alev düşmüş, can pazarı aşamasına gelinmiş yani, bıçağın kemiğe dayandığı küçük burjuvazi tarafından bile görünür hale gelmiş, disk tusiad'la görüşmelerde... Bu mudur?... Budur...

zaten yazmış adamlar;

"Anayasamız her türlü toplantı ve yürüyüşlerin silahsız ve saldırısız olacağını emreder. Bizler Anayasa'ya sımsıkı bağlı işçiler olduğumuz için hiçbir hareketimiz Anayasa'ya aykırı olamaz. Ne var ki bizim aramıza çeşitli maksatlar güden kişiler, çeşitli kılıklara bürünerek girebilirler. Hatta daha kötüsü, gözbebeğimiz şerefli Türk Ordusu'nun bir mensubuna kötü maksatlarla taş atabilir, tahrikler yapabilirler. Türkiye Devrimci işçi Sendikaları Konfederasyonu genel başkanı olarak sizi uyarıyorum." - Kemal Turkler, 16 Haziran 1970
grevleri, yürüyüşleri, polisle çatışmaları, joplanmalarıyla adını duyduğumuz işçi haklarını savunan sendikalar konfederasyonudur.
12 eylül anayasa değişikliği referandumunda hayır oyu vereceklermiş. sen her fırsatta, yeni bir anayasa türkiye toplumunun ihtiyaç ve beklentisidir minvalinde cümleler kur ama yetersiz gördün diye hayır oyu ver. "yetmez ama evet" diyenler kötünün iyisini tercih edenlerdir sevgili devrimciler. hayırlı devrimler.
jorge luis borges'in kum kitabı adlı kitabında yer alan ilginç bir hikayesidir. zaten kısa olduğundan ne yazsak spoiler olacak ama usta yazar tarihte vikingler ortamında ve hikayenin adıyla bağlantılı çok enteresan bir konsepti yakaladığı bir hikaye anlatmaktadır. okunasıdır.
son müdahaleden sonra genel grev ilan etmiştir.
12 eylül 1980 darbesi'nin bir kaç gün öncesinde, genelkurmay yüksek komuta kademesinin, 'acaba' düşüncesiyle kendi aralarında istişare ettikleri ettikleri oluşum. bir hareketiyle milyonları sokağa dökebilirmiş, buna yönelik tedbirler alınmış o yüzden. şimdi eski gücü yok tabi.

(bkz: kemal türkler)
türkiye de faliyet gösteren bir sendikadır, birleşik metaliş en sağlam kollarından biridir.

baştan edit: sendika değil mi amk, alayı fason alayı patron yalakası.
asgari ücretin 1800 liraya çıkarılmasını isteyen sendika.
Ankara'daki patlamada DiSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu "Doğrudan polis tarafından yapılan bir saldırıdır bu, çok açık" dedi.

(bkz: canlı bomba şube ve büro amirliği)
" Hangi partiye oy verirsek verelim, hangi lideri seversek sevelim, mesele işçilerin ve memleketin geleceği ise bu sefer hep beraber hayır diyelim" diye açıklama yapan Konfederasyon.

http://www.posta.com.tr/d...i-acikladi-haberi-1265479
Bir işe yaramayan boş topluluk. Sadece slogan atarlar.