dünya'nın insandan çok yaşlı olduğunu islam bildirir. dinoların soyu tükendikten çok sonra insanoğlu'nun yeryüzünü mesken edinmesi durumunu düşünmek pek de zor olmayan bir husus.
bu varlıkların varlığına dair herhangi bir kutsal kitapta bir ibare olmamasına ragmen fosiller var olduklarını göstermektedir.
dinimize göre ilk insan hz.adem ve hz.havva'dan türeyen insanoğlu varlığını bu güne dek sürdürmüştür. su durumda bu varlıkların öldüğü meteor yagmurlarından nasıl olmustur da insanoğlu kurtulabilmiştir. sayet insandan daha önce var ise bile kutsal kitaplarda hiç yer bulmaması ilginç değil midir?
dış görünüş olarak sürüngeni andırsalar da anatomik olarak kuşlara daha çok benzerler. onlar gibi sıcak kanlıdırlar ve yumurtayla çoğalırlar.
65 milyon yıl önce yeryüzünden silinmişlerdir. her ne kadar bu yokoluşun sebebi tam olarak bilinemese de dünyaya çarpan bir göktaşının neslin tükenmesine sebep olduğu düşünülmektedir.
artık onlar kadar büyük varlıkların yeryüzünde yaşaması imkansızdır.
milyonlarca yıl önce yaşamış olan sürüngen yaratıklardır.
Son yapılan araştırmalarda ispanya'da 125 milyon yıllık fosilleşmiş pençe izlerinin bulunmuş,ve bu izler etobur dinozorların arka ayaklarını hareket ettirerek güçlü akıntılara karşı yüzebildiğini göstermiş. bu kanıtlar uçmayan dinazorların yüzebildiğinin göstergesiymiş.
her zaman yeşil olarak hayal edilmiş olsalar da asıl renkleri bilinmeyen canlılardır. çünkü fosil ve diğer kalıntılarda çok az iyi korunmuş deri parçası bulunabilmiştir.
Dinozorlar, uzun yıllar "ürkütücü kertenkeleler", "canavarlar", hatta "ejderhalar" olarak adlandırıldı. Halk dilinde ve günlük yaşamda, korkunç yaratıklar olarak tanımlandı. Aslında bu nitelendirmeleri hak etmemişlerdi. Onların, bundan yaklaşık 200-250 milyon yıl önce yeryüzünde ortaya çıktıkları ve diğer canlılarla birlikte doğal çevreyi paylaştıkları artık biliniyor. Zaman içinde, farklı cinslere ayrıştılar, çeşitlendiler; ardından da yok oldular. Birdenbire yok oluşlarının nedeni, bugün hala tartışma konusu.
Bilim dünyası dinozorlarla gerçek anlamda, 19. yüzyılın ortalarında yaşayan ingiliz doğabilmci Sir Richard Owen'ın çalışmalarıyla ilgilenmeye başladı. Owen bu hayvanları, 1841 yılında, Yunanca deinos (korkunç) ve saurus (kertenkele) anlamına gelen iki sözcüğün bileşiminden oluşmuş dinozor adıyla adlandırdı. Ancak dinozor fosillerine yönelik çalışmalar, 20. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleştirildi. Nitekim, bu hayvanların 600 kadar çeşidinin yüzde 40'ı, 1970 yılından sonra bulundu.
evrim geçirerek kuşlara dönüştükleri rivayet edilen tarih öncesi canlılarıdır. gerçektende bakıldığında kuşların kanat çırpma salınımları aynı bir t-rex'in avını yakalarken yaptığı kol hareketleriyle birebirdir.
tarihin en eski zamanlarında yaşamış,uçucu,sürüngen,2 ayaklı,4 ayaklı,kuyruklu,
kuyruksuz,yüzücü,etobur,otobur,irili ufaklı hayvanlardır.
günümüzdeki birçok hayvanın atalarıdır.onlar hakkındaki bilgiler bulunan fosiller aracılığıyla edinilmektedir.