mevcut dünyanın önemli bir kısmı için hayalden öte kabus durum. dinlerin ortak amacı insan hayatını düzene sokmak, kolaylaştırmaktır. din kelimesinin sözlük anlamı yaşam tarzı demektir, bundan yola çıkarsak dinlerin yaşamlarımızı düzene soktuğunu söylemek yanlış olmaz. din "sansürleri"nin ülkedeki yasalardan mantık olarak farkı yoktur, kötüyü cezalandırır. ama ülkedeki kanunlardan bir artı yönü vardır; iyileri ödüllendirir. "sansür" dediğimiz şeylerin toplumda yaşamanın olmazda olmazları yani basit kuralları olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir.
--spoiler--
her istediğinizi söylersen, hiç istemediğini işitirsin.
--spoiler--
--spoiler--
sarıyer merkez kafasına göre herkes.
--spoiler--
i have a dream ..sarıyerli çıksa ali sami yeni yaksa, diğeri şükrü saraçoğlunu bombalasa, oh la la yaşasın kanunsuz dünya diye incir yapraklarına bile gerek duymadan özgürce dolansak yeni dünyamızda.. düzenin düzensizlik, kuralın kuralsızlık olduğu..
dinlerin, yönetici büyükler tarafından; insanların otoriteye ve üstün sınıflara karşı başkaldırmaması, büyük kitlelerin istenildiği şekilde yönlendirilebilmesi (savaştırılması, uyutulması vs) ve rantın küçük kartellerde toplanabilmesi (yani geniş kitlelerin sömürülebilmesi) için desteklenip yaygınlaştırıldığını ve her çağda istendiği şekle sokularak işlerine yaradıkları gibi insanlara öğretildiğini bilen birisi tarafından haklı olarak dile getirilmiş bir özlemdir.
ancak bu hayali anlamayanlar (ya da ona karşı çıkanlar) tabi ki çoğunlukta olacaktır, aksi taktirde dünyada mantık ve sevgi hakim olurdu, bugünkü gibi kaos ve acı değil.
öncelikle bazı duygular şimdi olduğu gibi o kadar önemli olmazdı. mesela; korkunun anlamı bu kadar katı hissedilmezdi. belkide cindi melekti gibi varlığı şüphe oluşturan varlıklar olmadığı için daha rasyonel bir korku hissimiz olacaktı. metafiziksel olduğu öne sürülen bazı varlıklar olmadığı için daha özgür olunacak ve metafizik bilimi çok daha hızlı gelişecekti. olur olmaz her şeye şükredilmeyeceği için azla yetinilmeyecek, bir sonraki hedefe varmak için yeni ve süratli adımlar atılacak, farklı farklı değer yargıları oluşturulacaktı. doğal seçilime inanç artacak, insanlığın yapılamayacak dediği şeylere yeni anlamlar verilerek üzerine gidilecekti. dünya nüfusunun büyük çoğunluğu ibadethanelerde sosyalleşmek yerine, temeli bilimsel ve sanatsal bilgilerle donatılmış mekanları tercih edeceklerdi. *
dünya üzerindeki din eksenli savaşların ve katliamların temelinde aslında ekonomik ve politik çıkarların olduğunu düşünürsek dinlerin bu savaşların çıkmasında değil, ancak o savaşlarda savaşacak insan bulunmasında etkili olduğu görülebilir.
din mefhumunun olmadığı bir dünyada belki 100 yılda bir çıkan din savaşları olmayacaktı, ancak sadece din ve vicdan denen mefhumun engellediği güçlünün güçsüzü ezmesi olayını yaşayamayacaktık. herkes birbirini tuttuğu yerde zikecek veya öldürecekti böyle bir durumda herkesin başına polis dikilemeyeceği için. birileri din olmayan bir dünyanın çok matah bir şey olacağını düşünebilir ancak kendileri aslında insansız bir dünya hayal etmektedirler.
yaninda bir de ulke sinirlarini ve irk ayrimciliklarini da kaldirdinizmi tadindan yenmez. kavgaya savasa sebep olabilecek baska bir durum kalmaz heralde.
biliyorum fazla anarsik oldu ama yine de hayal hayaldir.
hür irade, vicdan, ahlaki kurallar'ın bittiği yerde dinlerin yaptırımı hala devam ettiği için ve evet bir nevi kitlelerin afyonu olduğu için kolay kolay tasviri zor hayal.
dinlerin de zamanında hayata-dunyaya barıs ve huzur getirmek iddiasıyla
ortaya cıktıgını dusunursek asıl soru dinlerin olmadıgı hayata neyin
hakim olacagı sorusudur.yani sorun insanların obur dunya inancı degil
hukuk ve ozgurluk sorunudur.dunyaya barısın gelebilmesi icin evrensel bir
hukuk duzeni olusturmak gerekiyor.bu da bireyi ozgurlestirmekle baslar.
uzay cagında yasıyoruz ama hayvanlar insanlardan daha ozgur.
adı din ile bütünleşmiş bazı kişilerin din olmayınca bütün gün karıya kıza sarkacaklarını hayal ediyorum ben. din olmadan iki adım yürüyemeyen, kafası dinden başka hiçbirşeye çalışmayan bu kişiler kafası kopmuş tavuk gibi ortalarda dolanırlardı.
dinler,insanligi ebedi huzura kavusturmak icin yaratilmis olgulardir. ilahi olanlar ve saf kalabilenler tabi.* eger insanlar dini, savas cikarmak icin kullaniyorsa, bu dinlerin degil insanlarin problemidir. ve yuksek ihtimalle savaslar insanlarin dini farkliliklari yuzunden degil ekonomik sebeplerden dolayi cikmaktadir.bu durumda dunya uzerinde yasanan kaosu dine baglamak sacmadir.
hem john lennon hayal etti de ne oldu? kara toprak.
bu yasalar bütünün diğer yasalar bütünlerinden farkı dinlerde bir de yasa koyucu tanrının bulunmasıdır.
din, hukuk ve ahlak kurallarının ortak amacı toplumsal düzeni sağlamaktır. dinin farkı bir de kişi ile tanrı arasındaki ilişkileri düzenlemektir.
demek istenen şu: dinin olmadığı yeri herhangi bir yasalar bütününün doldurması gerekecektir.
tanım olsa olsa : anarşist hayal. olurdu.
diğer yasalara uymayanlar bu dünyada cezalandırılırlar, ama dine uymayanlar hem bu dünyada hem de diğer tarafta cezalandırılırlar. yani dinde yasalar anlamında çift emniyet mekanizması vardır.
sözlüğün genelinin fikirlerini düşünecek olursak bol miktarda eksi oy alacak başlıktır veya başlığı idrak edemeyen bazı aslaklar yağmadan gürleyecektir.
ırkçılığın olmadığı bir dünyayla beraber hayal edildiğinde;
" Yaşamak bir ağaç gibi, tek ve hür..
Ve bir orman gibi kardeşçesine.." dizeleri ortaya çıkar, tabi hayalinizde.
the beatles üyesi jonh lennonun ımagine parçasında geçen mükemmel bir cümle evet dinin olmadığı bi dünya hayal edersek dünya buğün çok daha yaşanılır ve güzel bi dünya olurdu.