Dinlerin anlamını kavrayamayan yazar beyanı .hırsızlık katliam ,şerefsizlik işte tam da bu yüzden gerçekleşiyor.
Çünkü dinini tanımayan insan, cahillikte sınır tanımaz net.
Ayrıca dinimiz ilim ve bilime önem vermiştir,
Oku! Demiştir!
Seni yaratan allah ın adıyla oku.!!!
hakikati konuşalım; tek geçerli din islamdır. birilerinin kılıçla doğranmasını islama yoranlara gülerim. bugun dünyayı islam mı yönetiyor ki bu kadar çocuk bombalanıyor. para için anasını bacısını pazarlayanlar, yine aynı para için insanları öldürebilmek hakkını kendinden gören insanoğlu değilmidir. şimdi birileri para için bunları yaptyı diye cebimizdeki paraları denize mi boşaltacağız. ya da insanlar kötülük yapıyor diye insanlığımızdan mı vazgeçeceğiz.
eğer secdeyi birileri sana önermişse bunu olduğu yerde kabul edersin. eğer secdeye inanmazsan bunu reddedersin. ama secdenın yerini değiştirme hakkını kendıne vermen doğru değildir. mesele farklıdır, mesele bir spot lambasının yerini değiştirmek değildir.
eğer tüm insanlarda yüksek bir iman gücü bulunsaydı yeryüzünde hiç bir zaman intihar diye bir sözcük olmaz, psikoloklara gerek kalmaz ve hiç kimse bir diğeri tarafından öldürülmezdi.
islamı anlamadan dinlerin anlamsızlığından bahsetmek bir körün kırmızı renk yeşil renge benzer diye ortaya iddialar atmasından farksızdır. söylenecek söz çoktur ama madde olmadığı için anlatmakta zorlanıyorum.
dinler -en kısa açıklama ile- allah'a giden yollardır. insan yaradılışı itibari ile sahip olduğu pek çok özellik ile diğer canlılar arasında müstesna bir yerdedir. bitkiler büyürken, kuşlar öterken ibadet ederler. çünkü yaratılışlarının gayesi tam da budur. ve hatta toprak tohumu sararken, taşlar yuvarlanırken ibadettedirler. Çünkü fıtratları böyledir. Onların aklını çelecek bir kavram yoktur karşılarında. Tıpkı meleklerin saf akıldan yaratılmaları gibi onlarda bu durum üzere var edilmişlerdir.
"Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı. Çünkü taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır, ondan sular çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır. Allah yaptıklarınızdan gafil (habersiz) değildir." (Bakara suresi / 74)
peki ya insan?
insanın allah'a ulaşma serüveni her zaman biraz sancılı olmuştur. Kimileri münzevi bir hayatla, kimileri haftalar süren yalnızlıklarla, kimileri ise sadece dinlerinin öğrettiği ibadetlerle yapmışlardır bu işi. Kulun yaratıcısına bu kadar uzak olmasının tek müsebbibi ise nefsdir.
"Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız." (Kaf suresi / 16)
dinlerin anlamsızlığından bahsedilen bu ortamda aslolarak şunu söylemek isterim ki; din bir nefs törpüsüdür. Matematiksel formüllere benzer. Uygulanırsa yaratıcıya ulaşmak kolaylaşır -eğer istek bu ise-. ancak, birisi çıkıp derse ki; "benim ulaşmak için rehbere, dine ihtiyacım yok", amenna. lakin benim dinimde bunun cezası bellidir.
dünyada o kadar anayasa var kanun var hırsızlık ve cinayet için, en ağır cezalar var ama bakıyorsun dünyanın her yerinde hırsızlık ve cinayet var. sonra o kadar trafik kuralı var hatta kırmızı ışık var ama kırmızıda geçip kazaya sebep olanlar var.
demek ki bir şeyi yasaklamak yetmiyor, insanların da onu yapmaması gerekiyormuş. konu anlamsızlıksa yer yüzündeki yazılı ve sözlü bütün kurallar anlamsız olur, eğer uymazsan. dinlerin anlamsızlığı da ona uyup uymamakla ölçülür.
anlamdan söz edipte ücüncü göz'ün varligina deginecek olursak eger, sözlerin en güzelinden:
"simdi rabbinizden size (bu ilahi kelam yoluyla) anlama ve kavrama araclari verilmistir. o halde, kim görmek isterse kendi lehine, ve kim de körlügü tercih ederse kendi aleyhine davranmis olur. ve (kalbi katilasmis olanlara de ki): "ben sizin bekciniz degilim!"