dinlemek

    17.
  1. Bazen konuşmaktan bile çok daha iyi gelen, güne fazlasıyla anlam katan bir durum..
    Bir insanı anlamak ,yeni yeni anlamlarla onun sözlerinde gezinmek güzeldir ,
    değer verdiğin bir insanın sözlerini kendince özümsemek ise çok daha güzeldir..
    Kısaca,
    Bazen Çok konuşmaktansa karşısındakileri anlamayı tercih eden insanların yaptığı bir eylem..
    7 ...
  2. 1.
  3. işitmek için kulak vermek. *
    3 ...
  4. 19.
  5. Sorunun değil çözümün bir parçası olmaktır.
    3 ...
  6. 2.
  7. din hakkında bilgi sahibi etmek.
    - bana nasıl abdest alacağını göster.
    - önce elleri yıkarı...
    - bak dinleyince yapabiliyormuşsun sen de.
    2 ...
  8. 18.
  9. Başkalarını dinlemeye tahammülü yok. Neyin diplomasi yürütme neyin işbirlikçi olduğuna, kimin yurtsever kimin hain olduğuna, kimlerle konuşulup kimlerle konuşulmayacağına kendisi karar veriyor. Bilakis kendi kategorize ediyor.

    Bu ülkenin her sözü dinleyen ve en güzeline uyan insanlara ihtiyacı var. Bu ülkenin her sözün korkmadan ve özgürce söylenebildiği bir konuşma zeminine ihtiyacı var.

    Hakaret etmeyen herkesi sonuna kadar dinlemeliyiz. Baskı ve şiddet kimden gelirse gelsin reddetmeliyiz.
    2 ...
  10. 4.
  11. konuşmaktan daha önemli bir eylemdir... dinlemek anlamayı kolaylaştırır...
    2 ...
  12. 16.
  13. bir insanın bu eylemi hakkıyla yerine getirebilmesi için kendini güvende hissettirmesi, savunma mekanizmasını yönetebilmesi gerekir. Bir ormanın kıyısında öğle saatlerinde uzun bir yürüyüşten sonra dinlenmek için bir ağacın gölgesine oturduğunuzda kuşların sesini dinlemek gibidir. Hiçbir tehlike arz etmez. Aksine keyif ve huzur verir. Peki bunun tam tersi dinlendiğimiz sırada bir köpek havlaması duysak ne olurdu? Muhtemelen bir anda irkilecektik. "Şuna bak ne güzel havlıyor köpek bana huzur veriyo" demeyiz hiçbirimiz ta ki kendimizi tam anlamıyla güvende hissedene kadar. Yapısı itibariyle anlamaktan ya da anlamaya çalışmaktan farklıdır. Çünkü "anlamaya çalışmak" eylemi içinde pek çok gizli neden besleyebilir ve dinlemek içinde herhangi bir neden barındırmaz.
    2 ...
  14. 19.
  15. Bişnev in ney çün hikâyet mîküned
    Ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned

    Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor,
    Ayrılıkları nasıl anlatıyor.

    Mevlâna'nın Mesnevîsi, ‘bişnev’ kelimesi ile başlar, yani ‘dinle’. Hazret-i Celâleddin-i Rûm’i’nin Mesnevisine başka ibarelerle değil de ‘dinle-işit’ kelimesi ile başlamasınını çok özel anlamları vardır.

    Mesnevi’nin ‘dinle-işit’ kelimesi ile başlamasının bir nedeni, Ney’in sesinin dinlenmeye muhtaç olması, ve (dinlemek) hassasının da diğer uzuvlardan daha faziletli olduğundandır. Kulaktan sonra başka uzuvların en muteber olanı göz, yalnız sınırlı bazı maddi olan şeyleri görebilir. Kulak ise varlığı hissedilmeyenleri, maneviyatı, mahlûkatı, nihayetsiz hikmetleri dinlemeye istidatlıdır.

    Mesnevi’ nin başlangıç ifadesindeki emri ve tavsiyesinde olduğu gibi dinlemeyi bilmek çok önemlidir,önceliklidir. Çünkü “olma” nın yolu “bilme” den geçer, “bilme” ise dinleme ile başlar. Bilme okuma ile olsaydı, dinleme yerine okuma daha öncelikli olsaydı, saygıdeğer öğretmenlerimizin, hocalarımızın asli fonksiyonları kalmazdı. Herkes kitap okur, öğretmenlerinden bir şey öğrenmesine gerek kalmaz, okuduğu kitaplardan yeterince ilim öğrenirdi. Ama okuma ile değil, dinleme ile öğrenilir.
    1 ...
  16. 3.
  17. herkes yapamaz kolay kolay. dinliyormuş gibi yapanlar da vardır elbette. zordur vesselam.
    1 ...
  18. 7.
  19. çoğumuzun -mış gibi yaptığı eylemlerden bir tanesi.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük